Pink Siifu’nun katıksız feveranları

Her sene kasım ayında Hollanda’nın Utrecht şehrinde düzenlenen Le Guess Who? festivali, dünyanın dört bir yanından keşifler sunan kürasyonuyla, günümüzün en özel müzik buluşmalarından biri. Bant Mag.’ın da uzun yıllardır medya partnerliğini sürdürdüğü ve çeşitli iş birliklerine gittiği Le Guess Who?’nun 11-14 Kasım tarihlerinde düzenlenecek 2021 edisyonu için bir dizi çizgi hikâye hazırladık.

Furkan ‘Nuka’ Birgün’ün illüstrasyonlarıyla, bu sene yayımladığı Gumbo’! albümüyle bir kez daha Siyah kültürünü kutlayan Pink Siifu’nun kariyerinden satır başlarına bakıyoruz.

Pink Siifu mahlasıyla kayıtlar yapan ve performanslar sergileyen rapçi ve prodüktör Livingston Matthews’un her daim dönüşen sonik evreni, 2014’ten bu yana kendisine sanatsal ve politik ifadelerini paylaşması için taze bir platform yarattı. Prodüksiyon ve şiire yönelik maceracı bir yaklaşım benimseyen Alabama doğumlu müzisyenin itici gücü; tutkusu, müziğe duyduğu saf sevgi ve toplumsal olarak deneyimlenenlerden geliyor.

Pink Siifu’nun müziğe açılan yolları ailesi tarafından şekillendirilmiş. Babası bir caz saksafoncusu. Annesi ise evde sürekli 90’lar R&B albümleri döndürüyormuş. Fakat Pink Siifu’nun rap müziğe duyduğu ilginin ardında abisi Hardy var. Çalmayı öğrendiği ilk enstrüman trompet olsa da Drumline filmini izledikten sonra davul çalmaya karar vermiş ve okulunun bando takımına katılmış. Son albümü Gumbo’!’nun kapağında da Pink Siifu’yu bando kostümüyle resmeden bir illüstrasyon var.

Yalnızca birkaç parçasını dinlemek, Pink Siifu’nun müzikal dünyasında farklı zamanlar ve kültürlerden filizlenen ilham havuzunun ne kadar geniş olduğunu fark etmek için yeterli. Sun Ra’nın Afrofütürizmi, Amiri Baraka’nın ilham verici politik aktivizmi ve Ras G’nin prodüksiyon yaklaşımı, Pink Siifu’nun parçalarında pürüzsüz şekilde birbirine eklemleniyor. Bu isimlere şarkılarında, kliplerinde ve performanslarında da sıklıkla saygı duruşunda bulunuyor Pink Siifu.

Sistematik ırkçılık ve adaletsizliklere karşı içinde alevlenen öfkesi, kariyerinin başlarından bu yana kendini belli ediyor. Zamanının “tokat gibi” surata çarpan albümlerinden biri olan 2020 çıkışlı NEGRO, Siyah dayanışmasına destek veren distortion’a bulanmış, gürültülü ve hardcore bir manifestoydu. Bir yıl sonra Gumbo’! ile çıkageldi. Siyah müzik tarihine yazılmış 18 şarkılık bir aşk mektubu; spoken word, soul ve R&B’nin çekici bir füzyonu. Pink Siifu albüm isminin çıkışını, Stereogum’a verdiği röportajda şöyle anlatmış: “Her zaman yaptığım müziğin tarzının ne olduğu soruluyor. Ben de genelde Siyah müziği yanıtını veriyorum. Bir gün müziğime ‘gumbo’ demeye başladım. Benim janrım bu!”

“Gök gürültüsü gibi”, Pink Siifu’nun sahne enerjisini tanımlamak için doğru bir seçim olurdu. Ama “ateşli”, “coşkun”, “baş döndürücü” gibi sıfatları da kullanabilirsiniz. Katkısız feveranlarına tanık olmak için, bizzat Matthews yönetmenliğinde çekilmiş NEGRO’s 6; a balance. a Peace!! videosuna göz atmanız tavsiye. 

Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Furkan ‘Nuka’ Birgün