Polonya’nın LGBT’siz Alanlar kampanyası tepki çekmeye devam ediyor

Geçtiğimiz hafta sonu Hırvatistan’ın Imotski kasabasında gerçekleşen festivalde birbirine sarılan iki erkek maketinin homofobik dürtülerle yakılmasından sonra bu kez Polonya’da yerel yönetimlerin üçte biri LGBTİ+’sız bölgelerin oluşturulması için imza topladı.

2019 yılının şubat ayında başlatılan LGBT-Free Zone kampanyası ve basılan stickerlar hem Polonya’nın LGBTİ+ örgütlenmelerinin hem de Avrupa Birliği ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün tepkisini çekmiş, Twitter’da #IamLGBTİ etiketiyle kampanyalar başlatılmıştı. Yeni haberlere göre ise Polonya’nın üçte biri yerel yönetimler bazında LGBTİ+’sız alanlar kurulması için imza topladı. Bu gelişme sonrasında açıklama yapan Avrupa Parlamentosu (MEP) gelişmenin, daha geniş çapta ve sistematik şekilde uygulanmaya devam eden nefret suçlarının bir parçası olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada şu cümleler kullanıldı: “Polonya’daki LGBTİ topluluğuna yönelik artan nefret suçlarını, halkın, seçilmiş yetkililerin ve kamu medyasının artan nefret söyleminin yanı sıra Pride yürüyüşleri ve Rainbow Friday gibi eylemlere yönelik saldırı ve yasakları içeren daha geniş bir saldırı bağlamının bir parçası olarak görmekteyiz.”

Bu nefret söylemi ve yürütülen homofobik kampanyalar aslında Polonyalı LGBTİ+ örgütlenmelerinin yıllardır mücadele ettiği konuların başında geliyor. Aktivistlerin oluşturduğu Polonya’nın Nefret Haritası’nda neredeyse Macaristan’ın büyüklüğünden daha geniş bir alanı kapsayan bölgede LGBTİ+’lara yönelik nefret politikaları yürütülmeye devam etmekte. Avrupa Parlamentosu’nun LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığın net şekilde kınanması gerektiğine ilişkin açıklamaları LGBTİ+ karşıtı düşünce ve politikaları sürdürmekten büyük ölçüde sorumlu iktidar partisi Law and Justice (PiS) tarafından sıklıkla göz ardı edilmekte.

LGBT’siz Alanlar kampanyasına bir tepki de balkaninsight.com ekibinden geldi. Yayınlanan haberde PiS’in yürüttüğü LGBTİ+ karşıtlığı politikaların popülist tavır taşıdığı ve Hristiyan geleneğinin ve ahlakının insanların hayatlarına mal olacak şekilde yüceltildiği görüşü yer almakta.

Yapılan bu kampanya ve toplanan imzalarla LGBTİ+’lara yönelik politik ayrımcılık ve nefret suçları meşrulaşmakta, dışlanma artmakta ve tamamen bir devlet politikasına dönüşmeye başlamakta. Bu endişe verici durum, Polonya’nın en eski LGBTİ+ kuruluşu Lambda Warsawa’nın ve binlerce aktivistin kazanımlarına, yürütmeye çalıştıkları queer politikalara gölge düşürmeye çalışıyor. Bu anlamda uluslararası boyutlarda örgütler arası destek de çok önemli hale geliyor. Biz bir kez daha hatırlatalım; Alışın, Buradayız, Gitmiyoruz!

Yazı: Işıl Saykan