PVA, Lucrecia Dalt ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler

PVA dumanlı bir dans pistini göz önüne getiren şarkılarla aramızda. Lucrecia Dalt, çocukluğundan kalma duyusal yankıları araştırıyor. Louis Cole’un 20 şarkılık albümünde herkese göre bir şeyler mutlaka var. 

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: PVA – BLUSH
(Ninja Tune)

Endüstriyel sesler ve tekinsiz prodüksiyonlarla kendine özgü bir dans müziği icra eden PVA üçlüsü yeni albümünde ilhamı pandemideki kapanmalar sırasındaki günlük hayatın durağanlığından almış. Karanlık ve dumanlı bir dans pistini göz önüne getiren şarkılarda aslında kaygılı ve umutsuz bir alt metin yatıyor. Albüm bir yandan da grup üyelerinden Josh Baxter için kendi kuir kimliğiyle uzlaşması için de bir çıkış olmuş: “Özellikle şu anda endüstriyel müzik sahnesinin büyük ölçüde homofobik olması ve geleneksel cinsiyet rollerine bağlı olması nedeniyle, kendimle ilgili sorgularımı sözler aracılığıyla şarkılara katma fikri çekiciydi.” 

TEKLİ: DM Stith – Man On The Moon
(Historical Fiction Records)

New York merkezli taptaze plak şirketi Historical Fiction Records, isminin hakkını veren bir ilk yayınla karşımızda. 1992 tarihli R.E.M. albümü Automatic for the People’dan “Man On The Moon”; 30 yıl sonra DM Stith tarafından eritilerek, daha da yavaşlatılarak 13 dakikalık bir hüzün bulutu olarak tepenize çöküyor. Asthmatic Kitty kataloğuyla haşır neşir olanların aşina olduğu müzisyenin ses rengi de Michael Stipe’ı fazlasıyla andırıyor.

TEKLİ: Rozi Plain – Prove Your Good
(Memphis Industries)

Güzelliğini yumuşak ve hafif atmosferinden alıyor. “Prove Your Good” içimizde çoğu zaman sessizce süren kavgayı düşünmekle ilgiliymiş, müzisyen “iyi olmaya çalışmak, kötü olmamaya çalışmak; yargılanıyor hissetmek ve kendimizi yargılamak ya da kendi geçmişimizi küçük küçük olabildiğince yeniden yazmak” gibi konseptlere odaklanmış parçayı yazarken. Dingin ve zarif doğasıyla gerçekten de durup düşünmeye itiyor dinleyeni. Rozi Plain, ocak ayında yeni bir uzunçalar yayımlayacak. 

ALBÜM: Skullcrusher – Quiet the Room
(Secretly Canadian)

Yazdığı şarkılarla kişisel endişeleri hakkında konuşabilecek bir zemin yarattığını dile getiren Helen Ballentine’ın, 2020’de tanıştığımız Skullcrusher projesiyle beklenen ilk albümü. Puslu, gözün gözü görmediği bir melankoli kuyusundayız. Akustik gitar ve yankılı vokaller başrolde ama albümün sizi, parçalara sızan alan kayıtları ve dip sesler. Grouper’ı ilk kez dinlediğimiz günlerde yaşadığımız afallamaya benzer ama daha dingin hislerle dönüp duruyoruz Quiet the Room’a.

ALBÜM: Frozen Clouds – Kalbime İnanıcam
(Garaj)

Sami Baha, Kum, Kodes Kahra, 3pillie, Akış Ka, Granül gibi konuklarıyla her parçada farklı bir sonik çehreye bürünen yeni Frozen Clouds albümü. Grubun önceki işlerine aşina olanlar için de ilk kez kulak verecekler için de sürprizler barındırıyor dokuz şarkılık koleksiyon. Dinlendiği ortamı karartacak, moralleri bozacak, tatları kaçıracak. 

EP: Poppy – Stagger
(LAVA Records / Republic Records)

EP’deki şarkıların hepsini Aralık 2021’de yazmış Poppy. Dört şarkılık koleksiyonu, hayatının ufak bir bölümünün dökümü olarak tanımlıyor. Lanetlerin meteor gibi yağdığı “FYB” ile açılan dört şarkılık koleksiyon, her durakta farklı bir atmosfere bürünüyor. Bizim favorimiz, kirli basları ve kaotik coşkusuyla “Shapes”.

TEKLİ: Gigi Masin – Vahiné
(Language of Sound)

Ambient ve deneysel besteleriyle tanınan İtalyan müzisyenden bir yas albümü yaklaşıyor. Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden eşi anısına kaydettiği altı şarkıdan oluşan Vahinè, 11 Kasım’da yayımlanacak. İlhamını Tahiti’ye özgü ​​Aparima dansından alan albümdeki kayıtlar eşliğinde, eşinin bir süredir edemediği danslara dilediğince kalktığı bir olasılığı hayal ediyormuş Masin. Albüme ismini veren şarkı, 90’lar sonlarından etnik dans müziklerinin günümüze dönen yankılarıyla dolu. 

ALBÜM: Mykki Blanco – Stay Close To Music
(Transgressive Records)

Bol konuklu bu albüm ile Mykki Blanco, duygularını dürüst bir şekilde kucağımıza bırakıyor. Duruşuna nüfuz eden, öfkeden umuda her hissin tutunduğu karelerden oluşan bir tablo resmediyor. Ses olmaya devam ettiği HIV, LGBTİ+ hakları gibi meseleleri Stay Close To Music sayesinde, evrildikçe formunu sağlamlaştıran ifade şekliyle buluşturuyor.

TEKLİ: Dry Cleaning – No Decent Shoes For Pain
(4AD)

Florence Shaw, bu şarkının ardındakileri şöyle açıklıyor: “Geçmiş ilişkilere duyulan keder, ölen sevdiklerinize ve bununla birlikte gelen her şeye duyulan keder; yalnızlık, uyuşukluk, özlem, geçmişe kafa yormak…” Gitar tellerinden yayılan titreşimlerin oluşturduğu bir girdabın tam merkezinde öylece duruyor sanki Shaw. Her zamanki donuk üslubuyla konuştuğu saniyeler ilerledikçe benimsediği mesafeli tavrın etki altına alma gücünün nasıl bu kadar yüksek olabildiğini bir kez daha sorgulatıyor. 

ALBÜM: Lucrecia Dalt – ¡Ay!
(RVNG Intl.)

Berlin’de yerleşik prodüktör ve besteci Lucrecia Dalt sonik laboratuvarından, sekizinci solo albümünü yayımladı. ¡Ay!, zengin enstrümantasyonu ve dinleyene metafizik çağrışımlar yaptıran türlü işitsel unsur aracılığıyla müzisyen için Kolombiya’da büyümenin duyusal yansımalarına uzanıyor. Zaman bükülüyor, yer yerinde durmuyor. Koleksiyonun iştah açıcıları olarak bir süredir yayımlanmakta olan kliplere de RVNG Intl.’in YouTube kanalı üzerinden erişmek mümkün; gözlerden kaçmasın.

TEKLİ: Evdeki Saat – Kalkmam Gerek
(Clockwork)

Haziran ayında kavuştuğumuz albümünden sonra sıkı bir dönüş yapıyor Eren Alıcı, namıdiğer Evdeki Saat. Tekrarlanan “Daha ne olacak, başıma ne gelecek?” dizelerinin dile hemen dolandığı; müzisyenin hayata ve biraz daha kendine sitem ettiği şarkı elektronik altyapısıyla yüksek bir enerji yakalıyor. 

TEKLİ: Panic Shack – Meal Deal
(Brace Yourself Records)

Kabına sığmayan Galli grup Panic Shack, geçtiğimiz aylarda yayımlanan kısaçalar Baby Shack’ten sonra yeni bir kayıtla aramızda. Hem esprili hem de isyankâr ve sert bir hava yakaladıkları “Meal Deal”ı aslında 2020’de yazmışlar. Adını genelde süpermarketlerde satılan sandviç, cips ve içecekten oluşan indirimli menülerden alan şarkının nasıl doğduğuna dair de şunları anlatıyor: “Aslında indirimli menülere bir övgü olarak başladı, bir zamanlar en sevdiğimiz yemek kombinasyonlarına olan sevgimizi ilan eden bir şarkıydı ancak o zamandan beri kızacak daha çok şeyimiz var ve hâlâ karşılayabileceğimiz tek şey indirimli menüler olduğu için rahatsızız.”

ALBÜM: The Big Moon – Here is Everything
(Fiction Records)

Londra çıkışlı indie rock grubunun üçüncü uzunçaları -kapağından da ilk bakışta anlayabileceğiniz üzere- başlıca solist Juliette Jackson’ın hamileliği ve anne olarak ilk deneyimleri hakkındaymış. Hamileliği öncesi ve sonrası hislerin kibarca yerlerini bulduğunu şarkılar büyük hisler, samimiyet ve kırılganlık için mükemmel bir zemin oluşturuyor. Yer yer 80’ler popuna da gitmekten çekinmemiş The Big Moon.

ALBÜM: It’s Raining In My Heart – A Tribute To Elliott Smith
(no funeral records)

Bir ilk değil, son da olmayacak. Kanadalı plak şirketi no funeral records’tan ölümünün 19. yıl dönümü yaklaşan Elliott Smith için bir saygı albümü. Screamo ve emocore sularından 13 grup / müzisyenin birer Elliott Smith parçasını yorumladığı derleme, daha önce kimi çöküşlerinize muhtemelen soundtrack olmuş parçaların kalp kırıcılığını başka çeşnilerle yoğuruyor. Albüm gelirinin tamamı, Art for Aid oluşumuna bağışlanacak.

TEKLİ: Ladytron – City of Angels
(Cooking Vinyl)

Ladytron diskografisinin yedinci stüdyo albümü olacak Time’s Arrow, 20 Ocak 2023 günü yeryüzüne inecek. Yeni şarkı “City of Angels”, Ladytron denince akla gelen hemen her unsuru barındırıyor: Derinlikli synth katmanları, motorik ritim ve büyülü Helen Marnie – Mira Aroyo vokalleri. 

TEKLİ: Tyler Pope & M Andreoni – Jump in the Fire
(Interference PaXern Rec)

Geçmişte LCD Soundsystem, Cake, !!! gibi grupların parçası olan Tyler Pope, kozmik dans titreşimleri yaymaya bir süredir Berlin’deki stüdyosunda devam ediyor. Kendi kurduğu etiketle 1 Kasım’da yayımlayacağı yeni EP’si Make Each Other Happy’den paylaşılan M Andreoni eşlikli ilk parça “Jump in the Fire”, tropik perküsyonlarla sıcak bir karşılamanın ardından groovy baslar ve akışkan synth melodileriyle eklemleri ısıtmaya devam ediyor.

TEKLİ: FIDLAR – Sand on the Beach
(Bağımsız)

Üçlü 2023 başlarında yayımlanacak EP’yi “Yeni FIDLAR ekstrem uçlara eğiliyor. Yüksek sesle, daha yüksek sesle, yüksek sesle. Üç akor ve gerçek. Akılda kalıcı ve iğrenç. Çok düşünceli bir ağızdan çıkmış sözler. Dünyanın FIDIOTlarına hitap ediyor.” sözleriyle tanıtmıştı. Yeni şarkı da bu girizgâhın çizdiği rotadan ilerliyor; coşkun, salaş ve partici. 

TEKLİ: Görkem Karabudak & Gülinler – Toplar Tüfekler
(Sümbül Plak)

“Kimlerin büyüsü bu böyle? Kapılmadan olmuyor…” diyen şarkı, sersemletici bir riffle açılıyor ve bir synth melodisinin açtığı patikalardan ilerliyor. Şarkıya halihazırda aşina olanlar için en büyük yenilik, tabii ki Gülinler vokalleri. Kimi verse’lerde birbirlerinin cümlelerini tamamlayan ikilinin ses renkleri ne kadar yakışmış birbirine! 

ALBÜM: Louis Cole – Quality Over Opinion
(Brainfeeder)

2009’da kurulan elektronik müzik duosu KNOWER’ın bir yarısı; solist, multienstrümantalist ve şarkı yazarı Louis Cole’dan tam 20 şarkılık bir albüm. İçeride herkese göre bir şeyler mutlaka var. Neredeyse her şarkı başka bir albüme, başka bir müzisyenin zihnine dalıyoruz sanki. Muzur sözleri ve sürükleyici senkoplarıyla “Failing in a Cool Way”, Sam Gendel eşlikli destansı düzenlemesiyle “Bitches” ile albümün en oyuncu şarkısı “Planet X”, favorilerimizden birkaçı.

ALBÜM: Brian Eno – FOREVERANDEVERNOMORE
(Opal Music Ltd)

İklim krizine dikkat çekmek için hazırlanan FOREVERANDEVERNOMORE kuş sesleri, rüzgârların uğultusu ve nefes alışverişleri arasından umut dolu ve insanlığın kendi kendisini kurtarabileceğine inandıran sözler fısıldıyor “There Were Bells”, Eno’nun ekolojik kriz ile ilgili bir uyarı niteliğindeki şarkısı, aslında kardeş Roger Eno ile Akropolis’te tanıttıkları bir parçanın stüdyo versiyonu olarak biliniyor. Albümdeki bazı şarkılarda prodüktör Leo Abrahams’ın katkıları ve Eno’nun kızı Darla Eno’nun vokallerini duymak mümkün.

EP: Motive & Jefe – CHORBA
(SAVINA / Warner Music Turkey)

Müzikal ortaklıkları 2015’e uzanan yerli hip hop sahnesinin iki üretken figürü Motive ve Jefe, hikâye anlatıcılığının farklı katmanlarını kapsamına alan bütünlüklü bir projeyle karşımızda. Hepsi bir dakikadan kısa altı parçadan oluşan CHORBA EP’sine her parçanın farklı bir bölüme denk geldiği yüksek prodüksiyonlu bir kısa film eşlik ediyor.