2009’da Red Hot Chili Peppers kadrosundan ayrılan yetenekli gitarist John Frusciante’nin, 2019’un son günlerinde yeniden ekibe katıldığı duyurulmuştu. Üç yıla yaklaşan heyecanlı bekleyişin ardından Unlimited Love isimli tam 17 şarkılık bir Red Hot Chili Peppers albümüyle buluştuk. Yeniden bir arada stüdyoya girip hızını alamadığı aşikâr olan dörtlü, seneniin ikinci uzunçalarını da 14 Ekim’de yayımladı: Return of the Dream Canteen.

Prodüktörlüğünü bir kez daha Rick Rubin’in üstlendiği albüm, grup üyeleri tarafından kaleme alınan bir mektupla duyurulmuştu. Birlikte çıktıkları arayışta birtakım eski şarkıları yeniden öğrenip stüdyoda takıldıklarını, bunun zaman içinde yeni şarkıların oluşturulduğu gizemli bir sürece evrildiğini söylüyorlar. Bu deneyimi gruba has metaforlarla anlatıyorlar: “Zaman, büyük beden iç çamaşırlarından oluşan elastik bir kemere dönüştüğünde; yazmayı ve sallanmayı bırakmak için hiçbir sebebimiz yoktu. Bir rüya gibi hissettik.” Mektubun sonunda da Red Hot Chili Peppers için albümü özetleyen bir cümle var: “Olduğumuz ve olmayı düşlediğimiz her şey.”

Her albümde olduğu gibi Anthony Kiedis yine dile dolanası sözlerle karşımızda. Kendine has melodilerinin yanı sıra şarkılarına onlarca referans sığdırmayı seven bir söz yazarı kendisi. Yeni albüm Return of the Dream Canteen’in de hangi kapıları çaldığı, nerelere selam yolladığına dair kimi notlarımız var.

BBC’nin 70’lerinden New York Dolls’un saten elbiselerine

Tekerleme gibi sözleri, kendi hâlinde dans eden basları ve beklenmedik saksafon solosuyla “My Cigarette”in, grubun yeni denemelerinden biri olduğuna şüphe yok. Sözleri de tam bir referans sağanağı. Hayatında en kıymetli varlığı sigarası olan birinin ağzından yazılan şarkıda 1975’te BBC2’da yayına başlayan Fawlty Towels sitcomundan, o sıralar New York yeraltı sahnesinde fırtınalar estiren New York Dolls’tan, caz efsanesi Nat “King” Cole’dan, Van Halen solisti David Lee Roth’dan bahsediyor Kiedis. Bizim gibi daha önce Fawlty Towels’ı duymamış olanlar için, dizi İngiltere’de bir sahil kasabasındaki kurgusal bir otel, çalışanları ve misafirlerinin yaşadıklarına dair bir komedi. Kulağa hiç fena gelmiyor doğrusu!

Eddie Van Halen’a veda

Ateşli Chili Peppers baladı severlerin albümdeki muhtemel favorisi “Eddie”ye gelelim. Parça, isminden de anlaşılacağı üzere, Ekim 2020’de hayatını kaybeden gitarist Eddie Van Halen’a ithafen ortaya çıkmış. Cenazenin ertesi günü stüdyoda buluştuklarında Flea dramatik bir bas yürüyüşü çalmaya başlamış. Üstüne sırayla John Frusciante, Chad Smith ve Anthony Kiedis eklenmiş, şarkı da kısa bir sürede filizlenmiş.

“Sen Chong olacaksın, ben de Cheech”

Adını okuyunca, gözlerinin önünde zıplayıp hoplayan Flea’nin yanında bağıran Anthony Kiedis imajı belirenler için ters köşe bir şarkı “La La La La La La La La”. Yaylılar ve piyanonun başrolde olduğu düşük tempo bir Red Hot Chili Peppers şarkısı nasıl olurmuş, merak eden var mıydı bilmiyoruz ama artık bu sorunun bir yanıtı var. “Hayatımı seninle geçirmek istiyorum” diye seslendiği sevdiği kişiye, bir arada nasıl olduklarına dair kimi betimlemeler yapıyor bu kez Kiedis. Sözlerinden biri “Sen Chong olacaksın, ben de Cheech”. 70’lerin ünlü komedi duosu Cheech & Chong’dan bahsediyor elbette. Geçtiğimiz yaz düzenlenen MTV Video Music Awards’ta Global Icon Award’a layık görülen Red Hot Chili Peppers, ödülü kafası her daim dumanlı ikiliden almıştı.

“Tippa My Tongue”dan 1991’e selam

Albümün hem açılış hem çıkış şarkısı olan “Tippa My Tongue”, solist Anthony Kiedis ve asit sevdasından ilhamla yazılmış. Hendrix-vari gitar cümleleriyle yüksek enerjili bir rock’n’roll şarkısı. Sözlerinde grubun sıkı hayranlarının çoktan yakalamış olacağı bir nüans var. Kiedis, başından geçenleri anlatırken “Funky Monks”la ilgili bir kelime oyunu yapyor. Sorular canlanıyor: Bu, grubun 1991 tarihli efsane albümü Blood, Sugar, Sex, Magik’teki şarkıya bir selam mı? İki şarkı arasında daha derin bağlar var mı? Yoksa funky keşişler gerçekten oradalar mıydı?

Yazarların ruleti

Red Hot denince derinden derinden kulaklara çalınan funky rock ritimleri ve akor yürüyüşleriyle şekillenen “Roulette”in akışında soul ikilisi Hall and Oates’un kulaklarını çınlatıp Massachusetts, Vilanova, Tacoma gibi şehirlere uğruyor sonra da uzaya çıkıyor Anthony Kiedis. Şarkının son dizelerinde ise iki yazarın ismini birden zikrediyor: Sürrealizm akımından Henry Miller ve “LSD’nin yüce rahibi” olarak da anılan yazar / psikolog Tim Leary. “A talking psycho killer, betrayed the heads of even Henry Miller now. Conspiracy’s a theoryI wonder, Tim, if this could be your Leary.”