Sofistike bir hafiflik: Fine Print

Her ay sizlerle yeni sesleri tanıştırdığımız Teftiş: Bu ay ne dinlesem? dosyasında bu ay İngiliz ikili Fine Print yer alıyor.

Yazı: Nazlı Dönmez, İllüstrasyon: Furkan Birgün

Londra çıkışlı Fine Print, şu sıralar bir trend hâlini alan, anonim kalmayı tercih eden isimlerden. İkili, modern elektronik müziği caz tınılarıyla harmanlayıp, incelikli saksafon soloları ve kederli piyanosuyla dinleyicisini yormadan duygular arası bir yolculuğa çıkarıyor. Fine Print şarkılarının en karakteristik özelliklerinden biri asla tekdüze olmayan bas yürüyüşleri. “Can’t Lie” oyunbaz bir tını yakalarken, “Tell Me” karanlık noktalara, acıya tam isabet ediyor.

Fine Print’in derinlikli, sofistike bir hafifliği var. Bahsettiğimiz, geçiciliken ziyade XX, Chet Faker, Stavroz ve Nicolas Jaar gibi isimlerin de yarattığı rahatlık ve kendindelik hissi. Siz de müzikle beraber yükselip, hızlanıp yavaşlıyorsunuz. Fine Print, geniş bir skalaya ve ses zenginliğine sahip. Daha çok pop elektronika sularında gezinse de, “About You”da rastladığımız 80’ler etkisi gibi dokunuşlar hemen hemen her şarkıda mevcut. Yazın bittiği bu günlerde, hüzünlü bir keyif içinde gidip gelmek isteyenler için şiddetle öneriyoruz. İlerleyen günlerde kendi ismini taşıyan EP’yi yayınlayacağını duyuran Fine Print, şimdiden alternatif yaklaşımıyla sadık bir dinleyici kitlesi kazanmış durumda. Takipte kalın!

Teftiş: Bu ay ne dinlesem? yazısının tamamını okumak için Bant Mag. No:43’e buradan ulaşabilirsiniz.