Tel Aviv yeraltı sahnesinin illüstratif izdüşümleri: Non Stop TLV 3am

Geçtiğimiz sene Tel Aviv İllüstrasyon Haftası kapsamında gerçekleşen ve 25 Mayıs Cumartesi günü İstanbul’da, Bant Mag Havuz / Bina’da açılacak olan Non Stop TLV 3am sergisi, şehrin gece hayatına, bu hayatın aktörlerine ve bu hayat çevresinde şekillenen kültürüne, illüstrasyon sanatçılarının estetik perspektifleri üzerinden göz atıyor. Serginin küratörü, ve sıkı bir gece hayatı gurusu, Marina Pozner ile Non Stop TLV 3am sergisinin öyküsünü, ve genç yaşta kendini içinde bulup gönül verdiği gece hayatını konuştuk.

Ben Alhadeff – Skunk

Non Stop TLV 3AM Tel Aviv’in yeraltı ve kulüp sahnesine illüstrasyon sanatçılarının gözünden bakıyor. Bu sergi için sanatçıları mekânlarla ve/veya organizasyonlarla nasıl eşleştirdin?
Şehir yaşantısının ve kültürünün bir tüketicisi, hem gündüz hem de gece yaşayan biri olarak çoğu zaman kendimi pek çok bilgiye maruz kalırken buluyorum. Şanslıyım çünkü bu bilgiler genellikle ürünler, moda, tasarım, yemek gibi konulara dair estetik bilgiler.

Yaşam stilim ve gece hayatına olan tutkum nedeniyle, gece hayatında gündüze bir anlamda benzer, ancak farklı bir dile sahip estetik materyalleri tükettiğimi fark ettim. Ve yıllar içerisinde hem kendi zevkimi keşfettim hem de yaratıcı ürünlerin peşine düştüm. Hatta bir dönem sevdiğim flyerları da biriktiriyordum.

Non Stop TLV 3am sergisi illüstratör Itamar Makover bana 2018 Tel Aviv İllüstrasyon Haftası kapsamında, Techno Group ‘‘Dov Gummy’’ için ürettiği posterlerin yer alacağı bir sergi teklifiyle gelmesi sonucu ortaya çıktı. Bu fikre hemen ısındım, çünkü benim zaten içinde yer aldığım, parçası olduğum bir sahne söz konusuydu.

Sergiyi sadece posterlerin sergilendiği bir şovdan daha ilgi çekici bir hale nasıl getirebileceğimi düşünürken karşıma The Block Club’ın ikonik ve harika posterleri çıktı. İllüstratör PROP4G4ND4’nın hazırladığı bu posterler benim için oldukça ilgi çekici ve gece hayatına dair sanat işleri kriterini karşılayan işler. Bu işlerle karşılaşmam sonrasında gece hayatına dair estetik materyalleri taramaya başladım.  Bu tasarımları ve bu tasarımlar üzerinden tanıtılan mekânları ve etkinliklerin ruhunu daha geniş kitlelere yayma ve tanıtma motivasyonunun beni harekete geçirdiğini fark ettim.

Gece hayatına dair estetik üretimleri tararken, sadece bir kaç kulübün, plak ve prodüksiyon şirketinin illüstratörlerle çalıştığını, pek çok kurumun grafik tasarımcıları tercih ettiğini fark ettim. Bunun üzerine de görsel dillerine göre illüstratörler seçip, onlara ulaşarak mekânlarla iş birliği içerisinde, poster formatında sanat işleri üretmelerini istedim.

Sonuç olarak ortaya yirmiden fazla illüstrasyon işinin yer aldığı bir sergi çıktı. Bunlardan bazıları gerçekten tanıtım ve pazarlama amaçlarıyla, bazıları ise sergi için özel olarak üretildi.

Itamar Makovaer – Dov Gummy – Breakfast Club

Sergiyi buraya, İstanbul’a taşıma kararı nasıl ortaya çıktı?
İstanbul’daki İsrail Konsolosluğu’nun kültür departmanı Tel Aviv İllüstrasyon Haftası’nda bu sergiyi gördükten sonra, bu iki şehrin gece hayatındaki benzerlikleri de gayet iyi bildikleri için, sergiyi İstanbul’a taşımam konusunda bana ulaştılar. Ben de İstanbul’un gece hayatının Tel Aviv’e ne çok benzediğine dair pek çok hikaye duymuştum. Oraya geleceğim ve sonunda çok merak ettiğim bu sahneyi kendim deneyimleyeceğim için çok heyecanlıyım.

PROP4G4ND4 – The Block Club

Bize Tel Aviv’deki yeraltı sahnesinden ve son dönemde bu sahnede neler yaşandığından bahsedebilir misin?
Buradaki sahne gece hayatıyla bağlantısı olan tüm insanları bir araya getiriyor: DJ’ler, barmenler, menajerler, prodüktörler, sanatçılar ve daha fazlası.

Burada gece sabaha karşı üçte bir kulübe girdiğinde, bütün arkadaşlarının orada olacağını biliyorsun. Burası küçük bir sahne ve herkes benzer müzik zevklerine sahip, özellikle yeraltı tekno sahnesinin o karanlığına dair bir tutkuyu paylaşıyoruz.

Aynı zamanda bu geç saatler DJ’lerin kendi kulüplerindeki setlerini bitirdiği ve sonrasında bir kulüpte bir araya geldiği saatler. O nedenle bu partilerde umulmadık setler, birden arka arkaya veya beraber çalmaya başlayan DJ’lerle karşılaşmak olası.

Sanırım benim için en özel tarafı bu partilerin bir bitiş saatinin olmaması. Her gece, o kulüpte toplanan insanların moduna göre, onlar ne zaman isterse o zaman bitiyor.

Yana Klerman – Mother – Alphabet Club

Senin Tel Aviv yeraltı sahnesine dair ilk anıların neler?
15-16 yaşlarındaydım, tam bir festival kızıydım ve elektronik müziği çok seviyordum. Benim büyüdüğüm şehir Beer Sheva’da ‘Forum’ isminde, İsrail’in en büyük kulüplerinden biri vardı, bugün de halen var. Daha sonra BARAKA isminde bir kulüp daha açıldı. O zamanlar benden daha büyük arkadaşlarım vardı ve yaşımız tutmasa da bir şekilde her hafta dışarı çıkıyor, bu mekânlara gidiyorduk. Aynı dönemde Beer Sheva’da gençler tarafından çıkartılan bir dergide gece hayatı hakkında yazılar yazıyordum. Tel Aviv’e yerleştiğimde de hemen gece hayatı sektöründe çalışmaya başladım, kısacası bu hayat benim ruhumda var ve benim için bir var oluş biçimi.

Yossi Madar – Ofer Nissim

Tel Aviv gece hayatından ve dinlediğin DJ’lerden favorilerini paylaşabilir misin?

Bence geleceğin parlayan yıldızı:

İsrail’den favorilerim:

Uluslararası favorim:

Ve son olarak, geçen seneden favori playlist’im.

Bu aralar hangi projelerle uğraşıyorsun?
Ashdod Art Center için DJ isimleri etrafında şekillenen bir sergi üzerine çalışıyorum. DJ isimlerinin anlamlarını, ve altlarında yatan fikirler daha derin bir şekilde ele alacak, bunu yaparken de elektronik müzik üretimini ve sahnesini, bu sahnenin içinde olmayan insanlara, örneğin çocuklu ailelere aktarmaya dair bir sergi hayal ediyorum.

Ayrıca bu yaz iki büyük etkinlik prodüksiyonun yaratıcı direktörlüğünü yürüteceğim: ”Shades TLV” ve ”Sphinx Time”. Bu etkinlikler yaz boyunca Art Bat, Sven Vath, Blond:ish, Stephan Bodzin ve Patrice Baumel gibi büyük isimleri Tel Aviv gecelerine getirecek.