Duygudurum: The Orielles - Tableau

Yazı: Seray Soylu

İngiltere’nin West Yorkshire bölgesinden filizlenen müzik geek’i üç genç yeteneğin afili grubu The Orielles, son harikası Tableau ile kafa karıştıran bir gezegenin halkalarında ağır adımlar attırıyor. R&B’den funk’a, dans tınılarından post-punk’a uçan bu yepyeni albüm, grubun eteğindeki taşları döktüğü bir tirat gibi. 

2010’larda Heavenly Records etiketli Silver Dollar Moment ile güçlü şarkı yazarlığıyla tanıştığımız üçlü, en başından beri liste başarısından ziyade niş kayıt teknikleri üzerinde yoğunlaşmayı ve psikedelik ritimleri kovalamayı tercih etti. The Orielles, 2020’de pandemi sebebiyle tüm konserleri askıya alındığında seneyi La Vita Olistica albümü ve yine aynı isimli, grubun vokalisti/basçısı Esmé Hand-Halford ve davulcusu Sidonie Hand-Halford kardeşlerin yönetmenliğinde çekilen film için ayırdı. Esmé, filmden doğan ilhamın ve üretimin dördüncü albümleri Tableau için bir zemin hazırladığını söylemiş. 

Yine Heavenly Records aracılığıyla yayımlanan Tableau, sanat ve minimalizm kavramlarının üzerine kurulu 16 parçalık bir koleksiyon. The Orielles, her zaman çok sıkı bir demoyla stüdyoya girip kendilerini prodüktör Joel Anthony Patchett’e bırakmayı tercih ederken bu sefer hiçbir taslak olmadan hayal dünyalarını iç içe geçirmeyi tercih etmiş. Patchett grubun gözlerini bağlayıp normalde çalmadıkları bir enstrüman almalarını istemiş ve herkesi konforsuz pabuçlarıyla sanatın kaygan zemininde tek başına bırakmış. Ayrıca Sidonie, üretim sürecinde Pulitzer adayı trompetçi ve besteci Wadada Leo Smith’in grafik notasyon metodunu araştırarak çağdaş müzik üretimini irdelediklerinden bahsediyor: “Otomatik yazma özelliğinin çizim hâli. ‘Beam/s’deki modüler synth için Joel’in takip etmesi adına bir grafik notasyon tablosu çizdik, ritimlerin bir haritasını çıkardık.”

Tableau’da şarkıların çoğu yakamıza yapışan sorular arasında bazı dilemmalar yaratıyor. “Honfleur Remembered”, hafif elektronik dokunuşuyla su gibi akan bir R&B dinletisiyken, “Airtight”ın basları bambaşka patikalardan yürüyor. Aynı şekilde, bir dans parçası olarak açılan “The Room” da parçanın devamında 2000’lerin gitar gruplarını çağrıştırıyor. Koleksiyonun çıkış şarkısı “Beam/s”, kapkaranlık dünyasıyla diğer şarkıların üzerine depresif bir gölge düşürür gibi hissettirse de çeşitli çağrışımları beraberinde getiren çarpık geçişlerle dolu. Şarkının The Orielles’in yönettiği olağanüstü klibi ise ikonik klasiklerden ilham alan görsel bir karşılama. “Darkened Corners”, albümün başından beri vadedilen karanlık dünyada bir mola yürüyüşü gibi. Tableau, ilk lokmayı bitirmeden sürekli servis değiştiren zevkli ve kaotik bir ziyafet gibi hissettiriyor. Bu sofranın kadeh konuşması, koleksiyonun son şarkısı “Stones” ise oldukça şairane bir kaçış. 

Koleksiyonun plak baskısında The Orielles ve Ben Thompson tarafından tasarlanan bir fanzin yer almakta. Fotoğraflar ise her zamanki gibi Neelam Khan Vela’dan. Albümdeki klipler de müziğe dair birçok ipucu barındırıyor. Mesela Magritte’in The Lovers’ından ilham alan “Beam/s” klibi; tablonun bir canlandırması gibi. Tablo, insanın gerçek doğasının asla kavranamayacağını ve hep bir tarafının gizli kalacağını hatırlatırken The Orielles, tüm bu bilinmezlikle bir çatışma hâlinde. Doğaçlama müzikle, hareketli tablolarla, soru soran şarkı sözleriyle bu çatışmayı besliyor.