Tuğçe Şenoğul ile asılı kalmış anlara yolculuk

Seni Görmem İmkansız ve Kahinar gibi grup işlerinin ardından 2017’de ilk solo albümü Gölgelerine ile puslu, sisli havalara, karanlıklara çağıran vokalist, şarkı yazarı Tuğçe Şenoğul, bu kez bir tür güncelleme ile aramızda. 

Pandeminin ilk günlerinde bestelediği “O An” parçasını, yaklaşık iki yıl önce, bir sürpriz olarak YouTube üzerinden yayımlamıştı aslında müzisyen. Durumun belirsizliğinden gelen iç sıkıntısıyla baş etmesine yardım eden, bünyesinde iyileştirici bir etki bırakan şarkıyı telefonla kaydetmişti. 

“O An”ı yönetmen Tuğçe Kep’in de telefonla, kendi evinden çektiği görüntüler ile buluşturan video, “Ayrı evler, benzer hisler.” notuyla paylaşılmış; bir krizin ortasında bocalayan ruhları, hafızalarında kalan güzel ânlara çağırarak, dinleyenlere arkadaşlık etmişti. İçinden geçtiğimiz zamana dair nefis bir anı da bırakmıştı tabii.

tuğçe şenoğul
Fotoğraf: Elif Tekneci
“O An”ın yeni yüzü

Aradan geçen iki senenin ardından stüdyo ortamında yeniden kaydedilen şarkı, Tuğçe Şenoğul diskografisindeki ilk akustik yayın olarak HakuYaku etiketiyle tüm platformlarda yerini aldı. “O An”ın, müzisyeni sanki baş ucunda dinliyormuş gibi deneyimlenebilmesi için parçanın zeminini oluşturan sade piyano eşliği, antika bir enstrümandan farklı açılardan kayıtlar alınmasıyla sağlanmış. Vokaller de aynı ölçüde yalın tutulmak istenmiş.

Şenoğul, “Gitgide silikleşen hatırasına tutunmaya çalıştığım bir fotoğraf. Hafızamda silinmeden önce, sana dokunabileceğim son an. Silinmesin istediğim ‘o an’.” diye anlatıyor parçanın çıkış noktasını. “Öylece duran güneş gibi, aklımda dipdiri, gözlerinin rengi.” ve benzeri etkileyici sözlerle önce müzisyeninkinde sonra da -belki- kendi zihnimizde asılı kalmış kimi anlar arasında seyahat etmeye başlıyoruz. “O an”, derinliği bir hayli yüksek, oldukça dokunaklı bir şarkı.

Kapak fotoğrafı, Şenoğul’un salgın günlerinde, evinde kendi videolarını çektiği VHS kamerasından çıkma. 20 Mart’ta yayımlanmayı bekleyen klip ise yine, müzisyenin kendi arşivinden görüntülerle biçimlenmiş.

Parçanın prodüktörlüğünü, kurucularından olduğu Nekizm grubu ve yerli sahnede pek çok müzisyenle yaptığı ortaklıklardan tanıdığımız Alican İpek üstleniyor. Üstelik piyanonun başında da kendisini duyuyoruz. İpek geçtiğimiz ay, büyük heyecanla yaptığı harika Pinhani cover’ı “İstanbul’da”yı YouTube’a fırlatmıştı. Başka videolar yolda, merakla bekliyoruz.