Vanishing Twin, Lara Di Lara ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal

Vanishing Twin, klostrofobik ortamlara dokular dizdiği bir albümle aramızda. Lara Di Lara, sessizliğini şefkat dolu bir parça ile bozdu. Nene H, tematik mini albümü için geri sayımı Bubblegun eşlikli bir parça ile başlattı.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: Vanishing Twin – Afternoon X
(Fire Records)

Bu kez tuhaf, kurak, uzak, tekinsiz bir yerin sakinlerinin şarkılarını seslendiriyor gibi Vanishing Twin. Albüm ruhsuz vokaller, robotik efektler ve dokusal bolluk içeren türlü seslerle biçimlenmiş; çoğunlukla iki boyutlu tınlıyor. Distopyada geçen bir video oyununun soundtrack’i ya da dinleyicilerinin zihnindeki başka başka klostrofobik ortamların müziği olarak okunabilir. Hikâye yaratma, hayal kurdurma konusunda ustalaşmış bir grubun nefis açılımlarından biri daha anlayacağınız; güvenle dibine dalınız.

ALBÜM: Butcher Brown – Solar Music
(Concord)

Hip hop’un ritmik zenginliğiyle annesi cazın sağladığı geniş armoni yelpazesi birleştiğinde, ortaya ufuk açan, epey lezzetli besteler, düzenlemeler çıktığı malumunuz. 2009’dan beri bu pratiğe öncülük eden Butcher Brown bir kez daha, sınırları dele dele yapılan bir müzikal yürüyüşe çıkmaya, keşiflerinin peşine takılmaya çağırıyor; groove ve eğlence vadediyor.

TEKLİ: Forest Swords – Munitions
(Ninja Tune)

20 Ekim’de yayımlanacak yeni Forest Swords albümü Bolted’a doğru bir adım daha. Bu kez endüstriyel beatler üzerine New Order’dan ödünç alınmış gibi tınlayan melodiler işlemiş Matthew Edward Barnes. Şarkının tekinsiz atmosferiyle kusursuz bir uyuma sahip görsel eşlikçisi de Sam Wiehl imzalı, buradan izlenebilir. Bir de hatırlatma: Forest Swords, 16 Aralık’ta Salon İKSV sahnesinde.

ALBÜM: A. Savage – Several Songs About Fire
(Rough Trade Records)

Parquet Courts solisti A. Savage’ın ikinci solo albümü, kendi tabiriyle “yanan bir bina”. Albüm ilerledikçe anlıyoruz ki bu metaforik yanan bina, A. Savage için New York’un ta kendisi. Yerlisi olduğu şehirle bir sevgi-nefret ilişkisi içinde olan müzisyen artık bu şehri arkasında bırakmış ve Avrupa’ya yerleşmiş. Çoğu şarkının sakin tempoda devam ettiği ve spot ışığında genelde akustik gitar ve vokallerin olduğu albümde müzisyenin iç çatışmaları hakkında ipuçları bulmak mümkün. 

TEKLİ: KARDELEN – HANCI
(Universal Music Türkiye)

Geçtiğimiz hafta Vans sunar: Demonation Festivali No:12, Vol. 1 kapsamında verdiği konserde performansıyla büyüleyen KARDELEN, yaklaşan ilk uzunçaları Habibi’den tadımlık olarak fırlattığı “HANCI”da dümeni alışkın olduğumuz R&B numaralarından daha oryantal sulara kırıyor. “Ne varsa götür senden yana.” sözleriyle acı veren bir ayrılığa kapı aralayan parça, Dilan Balkay’ın üflediği nefis trompet melodileri ve Adamlar’dan Tolga Akdoğan’ın vokal eşliğiyle dokunaklılık katsayısını artırıyor.

ALBÜM: Dorian Electra – Fanfare 
(Bağımsız)

Dorian Electra’nın alacalı avangart pop evreninde yeni bir döneme girildi. Üçüncü stüdyo albümü Fanfare, müzisyenin şarkı yazarlığının ve “pop” anlayışının ne denli geniş bir alana yayıldığının ispatı niteliğinde. Bir tekerleme gibi dile dolanan “Yes Man”, bir euroclash fantezisi gibi tınlayan “Idolize”, baştan sona bir tuhaflıklar silsilesi olan “Freak Mode” ve sona erdiğinde duvara toslamış bir Looney Tunes karakteri gibi kafanızın etrafında yıldızlar döndürecek “anon” gibi parçalara dikkat!

TEKLİ: Prins Obi – New World Boi
(Inner Ear Records)

Baby Guru üyesi Georgios Dimakis’in solo projesi olarak başlayan ve her daim şekil değiştirmeye devam eden Prins Obi, beşinci stüdyo albümü için işaret fişeğini çaktı. “New World Boi”, keskin bir groove’a sahip fiyakalı synthleri ve The Flaming Lips tadı veren vokal melodileriyle kana hızla karışan bir parça. Düşük sabahlarınızda aradığınız neşe bu üç buçuk dakikada saklı olabilir, bizden söylemesi.

TEKLİ: Yangın – Arabesk
(33 Q∴ S∴)

Grup üyeleri Bora Yavrucuk ve Theo Kaya’nın elinden çıkma yeni Yangın teklisi melankolik ama isyankar gitar tınıları eşliğinde “herkes gitse de ben buradayım bu gece diye yineleyerek üzüyor. Sonra Queens of the Stone Age tadı veren rifflerle morali ve tansiyonu yükseltiyor. Taner Yücel prodüktörlüğünde kaydedilen Plastik adlı ilk Yangın albümü kasım ayında yayında olacak.

ALBÜM: The Darkness – Permission To Land… Again (20th Anniversary Edition)
(Warner Music UK)

The Darkness stadyum rock müziğinin tabutuna son çiviyi çakan grup olabilir mi? 2003 tarihli Permission Land’in 20. yılında bu soruyu bir daha sormalı mı? Grup hakkında Robert Smith zamanında şunları söylemişti: ”Queen’i hiç sevmedim. Yaptıkları her şeyden nefret ettiğimi dürüstçe söyleyebilirim. Bunun aynısının temcit pilavı gibi ikinci kez ısıtılıp önümüze konması bayağı garip. Yani, hayır The Darkness’ı hiç sevmiyorum. Bence onlar bir komedi grubu!” Ona özellikle bu sorunun sorulmasını da albümdeki aşırı The Cure tandanslı “Friday Night” adlı şarkıya bağlayabiliriz. The Darkness’ın hakikaten de tam da reality şovların coştuğu sıradaki kültürde sanki bir komedi filmi için oluşturulmuş havası vardı. 70’ler ve 80’lerin glam’ini, vokalist Justin Hawkins’in abartılı falsettosu ve yüklü Gibsonlarla desteklerken canlı performanslarının da eğlenceli olduğunu söylemeye gerek yok. Yılda bir, gece uyanıp dolaptaki zararlı besinlere sulanır gibi beyniniz “mahçup zevk” arayışındaysa, YouTube’dan bir “Love on the Rocks with No Ice” çalmanızı isteyebilir sizden. Albümün bolca demo ve canlı performans içeren, 66 şarkılık (!) 20. yıl edisyonu da bu zamanlar için aramızda.

ALBÜM: Mary Lattimore – Goodbye, Hotel Arkada
(Ghostly International)

Çok sevseniz de geride bırakmak zorunda kaldığınız birinin, bir şeyin kokusunu şişelemişsiniz gibi düşünün; bir süre sonra dönüp kapağını açtığınızda, hızla havaya karışmadan onu içinize çekmeniz gereken kısa anın karmaşık hissini bildiniz mi? Kas gevşeten armonilerin, katarsis öykülerinin mimarı; arpist, besteci Marry Lattimore, özlemin hem yakan hem de kol kanat geren tarafını deşiyor yeni albümünde. Yıllarca mutlu tatillere yuva olmuş, şimdiyse radikal bir yenilemenin eşiğinde duran bir otelin dönüştürülmek istenen ruhuna ağıt ve yaşattığı güzelliklere övgü niteliğindeki bu şarkılar; “bir daha hiç eskisi gibi olmayacak” anlarınıza ilaç olabilir, aklınızda bulunsun.

TEKLİ: Lara Di Lara – Büyü
(Grace Records)

Ufuktaki yeni Lara Di Lara albümünden ilk tekli. Hayat yolculuğunun henüz erken evrelerinde birine bir yazılmış parça; bu patikanın gittiği yerden korkmamak, büyümeye izin vermekle ilgili. Müzisyenin söz yazımı ve çoğu zaman bulutların üstünde dolanıyormuşuz gibi hissettiren bestelerinden biraz daha farklı bir yere düşen bu şarkıda Lara Di Lara şefkat dolu birkaç nasihatın gerçekten altını çizmek istiyor gibi. Şarkının hikâyesini gözünüzde canlandırmayı kolaylaştıran, bir genç kızın annesinin arabasını kaçırmasıyla başlayan, âdeta bir coming of age filmi tadındaki videosunu da buraya bırakıyoruz. 

TEKLİ: Daryl Hall & John Oates – Out of Touch (Avangart Tabldot Remix)
(RCA Records)

Kulüp müziği meraklılarının hâlihazırda aşina olduğu İstanbullu üçlü Avangart Tabldot, bir 80’ler klasiğine yeni nefes üflemek için stüdyoya girdi. Daryl Hall & John Oates’un yakında 40 yaşına girecek hiti “Out of Touch” için hazırladıkları remikste, orijinal parçanın funky dokusunu yoğun synth katmanları ve çarpıcı baslarla buluşturmuş. Mu Tunç imzalı, Slim Aarons’a selam çakan video klibi de yakında yayında olacak.

TEKLİ: Nene H & Bubblegun – Plastic Pleasures
(Live From Earth)

TikTok trendlerini, güzellik ve mükemmellik ölçütlerini tiye alarak masaya yatırdığını beyan ettiği yoldaki mini albümü ISSA SCAM’den bir adet de hızlandırılmış versiyonu ile gelen ama hâlihazırda doğrudan banger olan pespembe bir tekli. Umay ve Sirän gibi oluşumların ardındaki DJ ve prodüktör Nene H’in yeni ve sıkı iş birlikçisi Bubblegun ile hayat verdiği parçanın dikey formatta çekilen klibi de burada.

ALBÜM: Sufjan Stevens – Javelin
(Asthmatic Kitty Records) 

Sufjan Stevens yine samimi ve acıklı 10 şarkıyla giriyor hayatımıza. Aşk kavramının birçok perspektiften ele alan Stevens, albümünü geçtiğimiz nisan ayında kaybettiği “hayatının ışığı ve en yakın arkadaşı” partnerine adıyor. Müzisyen Javelin boyunca aşkın çeşitli boyutlarına kafa yoruyor: Kaybettiği partnerine olan aşkı, inançlı biri olarak ilahı bir aşk ve bir insan olarak almak / hissetmek istediği aşk. Folk ve popun narin birleşimlerinin artık ustası hâline gelen müzisyen bir kez daha hikâyelerini katmanlı ama eforsuz duyulan bestelere sarıyor. Yakın zamanda bir otoimmün hastalığı olduğunu ve uzuvlarını hissizleşmesi yüzünden yürümeyi tekrar öğrenmesi gerektiğini açıklayan Sufjan Stevens bütün acıklı noktalarına rağmen bu albümün ona umut olduğunu söylüyor. 

TEKLİ: Hermetic Delight – Lust for Life
(The Animal Farm)

Zaman ve mekân tanımayan Hermetic Delight, post-punk etkileşimli bir hikâyecilik sunuyor. Fransa’da kurulan ekibin vokalisti, 2000’lerin başına bizce damgasını vuran Ankaralı grup Fungu’dan ve Reverie Falls on All ile yaptığı kayıtlardan tanıdığımız Zeynep Kaya. Ekibin bu seneki üçüncü teklisi olan “Lust for Life”, pürüzsüz bir akışa sahip. Hem enstrümanların hem Kaya’nın vokallerinin kendi içinde paslaşarak ördüğü, düşsel bir coşku tufanı yaşatıyor. Teatral ve göz alıcı bir klibi de var, Laurens Saint-Gaudens imzalı. İşte burada!

TEKLİ: Tendertwin, Michael Ceran – Ode to the Past
(Eingang Records)

Geçtiğimiz hafta Vans sunar Demonation Festivali No:12’nin ilk konserini veren Tendertwin ve turnesinde de ona eşlik eden müzisyen Michael Ceran’ın yeni parçası; bitmiş bir ilişkiye dair, saniye saniye hüzünle yoğurulan ve kemanların da yardımıyla bu bu hüznün pekiştirildiği bir incelikli bir piyano bestesi. Ufukta bir de yeni EP var, merakla bekliyoruz.

TEKLİ: Gramafonia, Çağrı Sinci & Efza – Siyah Bayrak
(Tamar Records)

Şapkasından ne zaman ne çıkaracağını kestirmenin pek mümkün olmadığı MC, DJ ve prodüktör Gramafonia’nin yanına Çağrı Sinci ve Efza’yı aldığı, cinojunior’ın da prodüktörü olduğu “Siyah Bayrak”; mikrofon başına geçen üç ismin de boplatan beatler ve uğursuz tonda piyano vuruşları eşliğinde dünyaya kahrettiği tesiri güçlü bir parça. Adından ve mesajından da anlaşıldığı gibi, bir manifesto olma niyetinde.

TEKLİ: Swamp Dogg feat. Thor Harris – I Put A Spell On You
(Joyful Noise Recordings)

Bağımsız plak şirketi Joyful Noise’un Cadılar Bayramı için hazırladığı ve gelenekselleştirmeyi amaçladığı The Joyful Noise Halloween Party, Vol 1 derlemesi için, etiketin kadrosundan müzisyenler kimi coverlar kaydetmiş. Örneğin SUUNS bir Frank Zappa şarkısı, Oneida bir Siouxsie and the Banshees şarkısı yorumlamış. Dinlemeye açılan ilk parça ise soul müziğin yaşayan efsanelerinden Swamp Dogg ve Swans üyesi Thor Harris’in güçlerini birleştirdiği bir Screamin’ Jay Hawkins yorumu. 

TEKLİ: Kevin Abstract – Blanket
(Video Store / RCA Records)

Brockampton’ın kurucu üyesi Kevin Abstract’tan dört yıl sonra ilk solo sesler. Artık yeni bir orkestra kurmuş ve şarkı yazarlığında başka bir döneme girdiğinin habercisi olarak “Blanket”ı serbest bırakmış. Akustik enstrümanlarla bir tür rock düzenlemesine sahip parçada mikrofon başında pek vakit geçirmiyor Kevin Abstract. Ağzından bazen fısıldayan sayıklamalar çıkıyor, bazen de ritmik çığlıklar atıyor. Yönetmenliğini Cole Bat ile paylaştığı tuhaf klibi de burada.

ALBÜM: Aho Ssan – Rhizomes
(Other People) 

Paris meskenli besteci Niamké Désiré’nin ikinci uzunçaları, elektronik ve rap’in kesiştiği o enfes yerdeki bir yıldızlar geçidi gibi. Blackhaine, clipping., Moor Mother, Nicolas Jaar, Nyokabi Kariuki, Angel Bat Dawid ve Valentina Magaletti gibi isimlerin uğradığı albüm endüstriyel bir atmosferin içinde barınıyormuş gibi duyulsa da aslında temelini organik çağrışımlı bir fikirden alıyor. İşlerini belirli düşünür ve yazarların türettikleri etrafında çerçeveleyen Désiré bu sefer Gilles Deleuze ve Felix Guattari’nin birlikte geliştirdiği bir konsepte dayandırmış albümünü. Çeşitli organizmalar arasındaki bağlantıları teşvik eden ve kolektif olarak gelişmelerine olanak tanıyan bir yeraltı kök sistemini temsil eden “rizom” ya da “köksap” kavramı ile albümün iş birliğini kutlayan ve farklı yeteneklere sahip müzik insanlarını bir araya getiren bir prodüksiyon olduğunu vurguluyor. 

TEKLİ: oh caroline – Monochrome
(Friends of Friends) 

Farklı ülkelerden müzisyenlerin bir araya getiren üç kişilik ekip oh caroline’ın yeni teklisi tatlı bir pop numarası. Hemen içine alan melodisiyle enerjik ve sıcak bir lo-fi ânı yakalayan şarkının genel modu ve sözleri de oldukça rahat, hayatı hafife alan bir yerden. Grubun çıkış albümüne ismini veren teklinin prodüktör koltuğunda da Mumbai çıkışlı müzisyen SCayos oturuyor. 

ALBÜM: Timber Timbre – Lovage
(Hot Dreams Publishing)

Kanadalı müzisyen Taylor Kirk’ün solo projesi Timber Timbre’ın yedinci stüdyo albümü Lovage.  Bu albümde de kendine yıllar içinde yarattığı hem ilgi çekici hem karanlık ses evrenini, siyah beyaz görselleri ve kapaklarıyla desteklemeye devam ediyor. İnsanlığın geldiği yeri belli ki umursayan ve bu konuda iğneleyici olmaktan da çekinmeyen Kirk, uzak olmayan bir distopyada yapıyor bestelerini âdeta. “Ölü bir vücut görmek ister misin?” diye açılıyor uzunçalar; ürpertici imgeler ve düzenlemelerle içine çekiyor. Bir korku filmi atmosferi yaratan, piyano etüdü tadındaki “800 Pristine Corpses”, Kirk’ten duymaya alışık olduğumuz bir toplum eleştirisi “Holy Motors” ve albümüne ismini veren kapanış şarkısı “Lovage”ı radarınıza almanız önerilir.