Vendredi sur Mer üç yıldan sonra tekrar İstanbul’da

Müzisyen, söz yazarı ve fotoğrafçı Charline Mignot, spoken-word’lü modern disco enerjisini yeniden hissettirmek üzere İstanbul’a dönüyor. En son 2019’da izleme şansı yakaladığımız Vendredi sur Mer, 11 Mart’ta tekrar Zorlu PSM % 100 Studio’da sahne alacak. Salına salına dans edip Mignot’nun kadife vokallerinin keyfini çıkarmak, her şeye rağmen hafiften kendini hissettirmeye başlamış bahar esintilerini pastel renk duygularla kutlamak isteyenler için konserin biletleri hemen burada.

PSM Live: Vendredi sur Mer – La Femme à la Peau Bleue & Écoute chérie

“Les filles désir”, “La femme a là peau bleue” ve tabii ki de “Écoute chérie” gibi şarkılarıyla Avrupa sahnesinde hızla yükselen Vendredi sur Mer, aslen Cenevreli. Ülkenin frankofon Romandy bölgesinde doğup büyüyen Mignot, sanat eğitimine başlamak için Lyon’a, en sonunda da Paris’e taşınıp fotoğrafçılık yapmaya başlıyor. 

İlk olarak 2015’te “Mort / Fine” adlı tatlı mı tatlı bir tekli çıkarıp, sonrasında şarkılarını kaleme alırken sıkça Serge Gainsbourg ve rap dinlediğini anlattığı ilk kısaçaları Marée basse (2017) için DJ, prodüktör ve müzisyen Lewis OfMan ile çalışan Mignot, bu EP’nin hızlı süksesini bundan bir yıl sonra yayımlandığı gibi hit olan “Écoute chérie” ile takip edip ilk albümü Premiers émois (2019) ile taçlandırmıştı. 

2021’de “Comment tu vas finir”, bu yıl içinde de “Le Lac” teklileri çıkan Vendredi sur Mer, geçen yıl boyunca üstünde çalıştığı albümü Métamorphose için de bir heyecan dalgası yaratmış durumda. Önceki uzunçalarından daha ciddi, belki de biraz karanlık olacağını sezdiğimiz albüm bu yıl içinde çıkış yapacak.

Vendredi sur Mer – Le Lac

Çocukluk yıllarında babasının çok müzik dinlediğini; bu yüzden birçok farklı tür dinlediğini anlatan 26 yaşındaki müzisyen, stilini “narin rap” şeklinde açıklıyor. Her şarkısının bir hikâye olduğunu, onları kısa birer biyografi gibi gördüğünü söyleyen Mignot, ihtişamlı melodilli ve sade beatli electro-pop sound’uyla biliniyor. Parçalarının her biri arzuya ve melankoliye dair bir masala benzeyen Vendredi sur Mer, atmosferik synth sesleriyle şu sıralar biraz house  suyuna bandırılmış olsa da olsa da sakin ve sabit, ufak ufak dansa çağıran ritimleriyle hem akılları 60’lar ve 70’lerin Fransız şantözlerine götürüp hem de güncel chill beatleri uygulamaya sokabiliyor.