VOYAGIS ve ardındakiler: Sümeyye Kesgin anlatıyor

Röportaj: Cem Kayıran

Başta Image Comics’in fantastik serisi Elsewhere olmak üzere çizgi roman âleminde övgüler toplayan işlere imza atan İstanbullu çizer Sümeyye Kesgin için sıra hikâyesini de bizzat yazdığı ilk seri olan VOYAGIS ile yeni bir maceraya geldi. Yine Image Comics etiketi taşıyan bilim kurgu anlatısı, 16 Kasım’da ilk bölümle başladı.

“Ya VOYAGER sondalarından biri, başıboş dolaşan bir kara delik tarafından harabeye çevrilmiş, yaşanmaz bir gezegende uzaylılar tarafından bulunursa?” sorusu etrafında şekillenen VOYAGIS evreni, uzaylı kahraman Sen’i merkezine alıyor. Sondayı keşfeden Sen’i, zorba bir hükümdara karşı hem kendisi hem de halkı için atıldığı macerada takip edeceğiz…

VOYAGIS ilk bölümün ardından, serinin yaratıcısı Sümeyye Kesgin’e hem hazırlık süreci hem de hikâyenin geleceğine dair kimi ipuçlarını sorduk.

voyagis

İlk olarak, distopya anlatılarına olan merakının nasıl şekillendiğini dinlemek isterim. Uzun vadede VOYAGIS’in de ortaya çıkmasına yol açan, distopik bir evren yaratma yolunda sana ilham olan arklar, yazarlar, filmler vs hangileri?

Post apokaliptik distopyaya olan ilgimin nasıl başladığını tam bilemiyorum ama belki de her şey Mad Max 2 yüzündendir. Küçük bir çocukken televizonyda birden karşıma çıkmış, izlerken beni dehşete düşürmüş bir film bu. O dehşetin içinde gündelik hayatlarımızdaki görece küçük dertlerimizin çok ötesinde devasa bir yokluk ve yıkım vardı. Zihnime kazınan imgelerle birlikte zaman içinde türe ve estetiğine ve olan ilgim arttı. Şu an örneklerin hepsini hatırlayamayabilirim ama Akira mangası, Philip K. Dick kitapları benim için çok ilham verici. 

VOYAGIS’in tohumları ne zaman atıldı?  Karakterler, mekânlar ne kadardır zihninden taşmak için bekliyor? Hikâyesini de bizzat yazdığın bu süreç senin için diğer işlerine kıyasla nasıl bir meydan okumaydı?

Uzay bilimlerine ve evrendeki olası yaşam biçimlerine dair kafa patlatmayı seviyorum. Cosmos belgesellerini izlerken Voyager sondalarının akıbeti ile ilgili kendi fantastik yorumumu hikâyeleştirmeye dair büyük bir istek duydum. 

Bu projede ilk kez uluslararası bir yazar olmayı tecrübe ediyorum ve bu başlı başına bir kendime karşı bir meydan okuma oldu. Önüme hazır konan bir metni değil; kendi hikâyemi resimliyorum. Bu hem çok eğlenceli ve tatmin edici hem de global ölçekte bir deneme olduğu için epey korkutucu. Projenin alacağı olumlu / olumsuz tepkiler bir bütün olarak son sayıdan sonra netleşecek. Çok geniş bir kitleye hitap eden bir kitap değil bu; o yüzden popülarite beklemiyorum açıkçası ama umarım türün okuyucuları beğenir.

voyagis

Modia; susuzluğun yaşandığı, canlıların yeryüzünden silindiği, harabe bir gezegen. Hatta hikâyenin ilk cümlesi, ne denli bir umutsuzlukla yoğurulduğunu direkt geçiriyor okuyucuya. İklim acil durumu ve küresel duyarsızlıkla, maalesef çok tanıdık hisleri çağrıştırıyor.  Modia’yı inşa ederken Dünya’ya ilişkin endişelerinin rol oynadığına inanıyorum. Modia buraya ne kadar benziyor?

Dünyanın geleceğine dair endişelerim oldukça büyük. Distopik hikâyeleri sevme nedenlerimden biri de bu yüzyılda ne halt ediyor olduğumuzu yüzümüze vurması aslında. VOYAGIS de benzer bir açılış yapıyor ama Modia’nın yaşadığı felaket daha kozmik ölçekte. İkinci sayıda açığa vuracağım üzere; bizim toplumumuzdan çok daha farklı, teknolojinin doğayla iç içe geliştirildiği, hırs ve bencilliğin törpülendiği bir uygarlık burası. Biraz spoiler olacağı için çok bahsetmeyeceğim ama kitabı okurken biz insanların şu an sahip olduğumuz şeyin, yuvamızın değerini göremeyişimizle ilgili göndermeler olacak.

Baş kahramanlar Sen ve Zakk’ın kendi arasındaki iletişime dair de enteresan ipuçları var. Henüz yollarının nasıl kesiştiğini bilmiyoruz ama güçlü bağlar var aralarında. Dostluklarına dair nasıl ipuçları verebilirsin? 

Sen ve Zakk çok iyi arkadaşlar olmanın da ötesinde kardeş gibiler. Bu yüzden hem birbirlerini bolca azarladıkları hem de birbirlerini canları pahasına korumaya çalıştıklarını göreceğiz kitap boyunca.

voyagis

Plabot karakter tasarımı da senden perde arkasını öğrenmek istediğim bir başka detay. Daima metalik bir sırıtmayla dolanan, beyin kıvrımlarını andıran yeşillikleriyle başlı başına bir tezat barındıran bir gelişmiş savaş robotu Plabot.  Duygusuz olması beklenen bir görünüşe sahip ama o küçük tebessüm çok şeyi değiştiriyor. Plabot nasıl çıktı ortaya? 

Küçük tebessüm veya hafif delice bir sırıtış, hangisini görürsek görelim bu onu inşa edenlerin eklediği bir tasarım sadece. Plabot ahlaki ya da insani duyguları olmayan, kendilik bilinci bile bulunmayan, körlemesine emirleri uygulayan bir suikast robotu. Sanırım benim makineleşmenin getirebileceği distopik geleceğe dair duyduğum korkunun bir yansıması. Tasarımında Terminator’dan Joker’a; Robocop’tan General Griveous’a kadar birçok ilham kaynağım oldu. Bu karakterin aksine dişil bir görünümü olmasını istedim. Pek fazla örneği yoktu literatürde ve sanırm cinsiyet atfı, tipi ne olursa olsun; “yanlış ellerdeki ölümcül bir mekanizma öldürmeye devam edecek” fikri var altında.

Baş kahramanımızın ismi Sen, gemiyi yana kaydırırken kullandığı ölçüm “culaches” (kulaç) gibi birtakım Türkçe referanslarla karşılaşıyoruz VOYAGIS’te. Bu tarz easter egglere yer vermenin senin için de eğlenceli olduğunu tahmin ediyorum. Daha fazlasını görecek miyiz? 

Evet, aslında dipnotlarla açıklayacağım çok daha fazla uzaylı terimi kullanmak istiyordum. Bunları Türkçe kelimelerden türetecektim ama editörüm terim ve dipnotların okuyucuyu yoracağını söyleyince vazgeçtim. Kulaç dışında bize, Türkiye’ye dair bir örnek daha var kitabın ikinci sayısında. Görünce gülümsetir umarım!

voyagis

Image Comics; hâlihazırda bir fenomene dönüşmüş Saga başta olmak üzere Ghost Cage, East of West gibi ilgi çekici bilim kurgu anlatılarına kataloğunda yer veren köklü bir yayınevi. Kuruluşunun 30. yılında kendi hikâyenle bu aileye katılmış olmak nasıl bir his? Image Comics’in senin için ne ifade ettiğinden bahsedebilir misin biraz?

Bu kesinlike çok büyük bir onur! Image Comics’ten Elsewhere serisini çıkartırken çizer olarak daha geri plandaydım ama yazar/çizer kimliğimle orda olunca farkettim ki çok güzel işler yapan bir yapının parçasıyım. Elbette iki tarafın karşılıklı anlaştığı bir iş birlikteliği bu ama onların yaratıcılarına duydukları saygı ve verdikleri destek muhteşem. 

VOYAGIS beş bölümlük bir seri olarak kurgulandı. Eminim derinleştirmek isteyeceğin karakterler, hikâyeler vardır. VOYAGIS’in devamıyla ilgili ne gibi planların var?

VOYAGIS’in devam hikâyesiyle ilgili aklımda fikirler var ama henüz çok erken. Öncelikle seriyi tamamlayıp tepkileri görmek istiyorum. Belki beşinci sayıda bırakır, belki araya başka projeler girdikten sonra geri dönerim. Şu an her şey belirsiz.

Sümeyye Kesgin