Weinstein davasını anlatacak “She Said”in vizyon tarihi belli oldu

Harvey Weinstein’ın cinsel saldırı suçlarını ve #MeToo hareketinin yükselişini odağına alacak She Said filmininde, skandalı ortaya çıkaran New York Times yazarları Megan Twohey ve Jodi Kantor’ı Carey Mulligan ile Zoe Kazan’ın canlandıracağı geçtiğimiz haftalarda belli olmuştu. Çekimleri bu yaz başlayacak film, vizyon için gözüne bir tarih kestirdi bile: 18 Kasım 2022.

She Said, cinsel taciz ve tecavüz geçmişi nedeniyle 23 yıl hapis cezasına çarptırılan Weinstein’ın hakkındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için çabalayan 2 kadın gazetecinin mücadelelerine odaklanacak. Projeyi Unorthodox mini dizisindeki reji çalışmasıyla Emmy kazanan Maria Schrader yönetecek, senaryo ise 2 gazetecinin aynı isimli kitabını uyarlayacak Rebecca Lenkiewicz’e (Small Axe, Ida, Disobedience) emanet edilecek.

Dünden bugüne Weinstein davası

Hollywood’un en güçlü yapımcılarından biri olan Harvey Weinstein’in cinsel şiddet ve saldırısına maruz kalmış onlarca kadın olduğu tahmin ediliyordu. Bazıları ünlü oyuncular iken bazıları ise yapım şirketinin çalışanlarıydı. 2017 senesinde, New York Times’ın araştırmacı muhabirleri Megan Twohey ve Jodi Kantor, Weinstein’ın geçmişini aydınlatmak için meşakkatli bir araştırma sürecine girdiler. Aynı yılın ekim ayında kadınların beyanlarına dayanan ayrıntılı bir dosya gazetede yayımlandı.

Twohey ve Kantor’un makaleleri Weinstein’ın cinsel saldırılarına maruz kalan fakat haklı sebeplerle konuşmaya cesaret edemeyen kadınları harekete geçirdi. Weinstein’ın geçmişinin tahmin edilenden bile daha korkunç olduğu ortaya çıktı. 80’den fazla kadının hakkında şikayette bulunduğu Weinstein, Şubat 2020’de cinsel saldırı ve tecavüzden suçlu bulunarak 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Dünden bugüne #MeToo

Weinstein soruşturması, ayak sesleri bir süredir duyulan #MeToo hareketinin de fitilini ateşledi. 2017 yılında oyuncu Alyssa Milano, cinsel şiddete maruz kalanları başlarından geçenleri paylaşmaları için Twitter üzerinden teşvik etti. Kısa zamanda birçok ünlüden destek geldi. Bu hareket, cinsel saldırı ve istismara dikkat çekme, maruz kalanlara yaşadıklarını dile getirme ve diğer mağdurlara da öne çıkmaları için cesaret verme amacı taşıyordu. Kısa süre içerisinde tüm dünyaya yayılan bir siber eylem alanı olarak tanındı.

Hareketin yaygınlaşmasıyla yüzleşilen en rahatsız edici gerçek, cinsel saldırı ve istismarın her yerde ne kadar yaygın olduğuydu. Mağdurların çoğunu kadınlar oluşturuyordu fakat farklı cinsiyetlerden, yaş gruplarından ve etnik kökenlerden insanlar tweetleriyle bu problemin dünyanın her yerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Nihayetinde #MeToo hareketi, insanları başlarından geçenleri hasıraltı etmek zorunda kalmadan dile getirmeleri için teşvik etti. Böylelikle toplumda hem kendilerine ses buldular hem de susmamaları için başkalarına cesaret verdiler.

Yazı: Nursema Gür