Yaratıcısından “The Queen’s Gambit“in akıbeti üzerine

Geçtiğimiz sene evlerimize kapanıp dijital platformların kataloglarında kaybolduğumuz bir sene geçirdik, evet; peki en çok neler izledik? Yayımlandığı günden itibaren uzunca bir süre, 63 ülkede Netflix listelerinin zirvesinden inmeyen The Queen’s Gambit, ilk akla gelenlerden biri. Satranç dehası genç bir kadını odağına alan bu dönem projesi, 28 gün içinde 62 milyon hanede izlendi, platformun tarihinde rekor bir başarıya imza attı. Dizinin uyarlandığı aynı isimli romanın -37 yıl sonra- The New York Times çok satanlar listesine girmesini, Google’da “Satranç nasıl oynanır?” aramalarının son 9 yılın zirvesini görmesini ve satranç satışlarında ciddi bir patlama yaşandığını saymıyoruz bile.

The Queen’s Gambit, bu azımsanmayacak başarıyı geçtiğimiz gün 73. Emmy Ödülleri’nde -başta En İyi Mini Dizi- tam 11 ödüle layık görülerek taçlandırdı ve I May Destroy You, Mare of Easttown, The Underground Railroad, WandaVision gibi güçlü rakiplerini ekarte etti. Anya Taylor-Joy, kategorisinde Kate Winslet’a kaybetmiş olsa da dizinin yaratıcılarından Scott Frank, En İyi Yönetmen dalında ödüle uzanan isimdi. Anlamsızca uzun kabul konuşmasında, Taylor-Joy’a “Satranca yeniden seksilik kazandırdın.” gibi cinsiyetçi bir ibarenin geçmesi, gecenin tahammül etmesi zor anlarındandı.

Mini dizi olarak tasarlanan yapımların yakaladığı popülaritenin ardından öykülerini devam ettirmesine alışığız. Yakın tarihten akla ilk gelen örnek, Big Little Lies’ın beklentileri karşılamayan 2. sezonu. Tören akşamı Deadline’a konuşan Scott Frank, anlatmak istedikleri hikâyeyi anlatmış gibi hissettiklerini ve daha fazlası için çalışırlarsa her şeyi mahvedeceklerinden korktuklarını söylüyor. “The Queen’s Gambit’e 2. sezon gelir mi?” sorusunun cevabı da böylece netlik kazanıyor.

Yine de Beth Harmon’a tamamen veda edeceğimiz sanılmasın. Dizinin popülerliğinden ilhamla kaynak romanının sahne haklarının elde edildiğini hatırlatalım. Müzikal için çalışmalara tam gaz devam ediliyor.