5 adımda Simply Red ve Time albümü

Yazı: Asena Büyük

Kariyeri boyunca listeleri alt-üst eden parçalarıyla etki alanı İngiltere’yi aşarak pop müziği şekillendiren Simply Red, 13. stüdyo albümü Time ile aramızda.

2019 tarihli Blue Eyed Soul”u takip eden albümün, grubun on yılları aşkın süredir birlikte çalıştığı; Eurythmics, Jeff Beck ve Atomic Kitten gibilerinin de prodüktörü olan Andy Wright ile kaydedildiğini de ekleyelim. Simply Red imzalı vintage pop müziğine funk, caz ve R&B ruhu üfleyen Time’ı beş başlıkta inceledik.

Zemin – Ben kimim?

Mick Hucknall’ın pandemi izolasyonunda hayatı ve varoluşuyla ilgili cesur sorular sormaya başlamasıyla atılıyor Time’ın temelleri. “Ben kimim? Köklerim nereye uzanıyor? Beni ben yapan nedir?” gibi sorularla kendini keşfe çıktığı yolculukta; ailesine ve sanat simsarı olan eşi Gabriella Wesberry’ye duyduğu derin bir sevgiyle karşılaşıyor. Hucknall’ın önce mutlu bir eş, mutlu bir baba ve uzun soluklu kariyerinde tatmin olmuş bir müzisyen olduğunu anlıyoruz. 

Duygu – Zaman yolcusu

Time, Hucknall’ın hayatının dönüm noktalarını ziyaret ettiği bir zaman yolculuğu. Akışında romantik ilişkilerine dair itiraflar, hayatında olanlara bir teşekkür, ülkesinin politik atmosferinin yaşadığı büyük sarsıntılara isyan ve yaşamın belirsizliği gibi hislenimlerin yansıması var. Duyguların yoğunluğu ardında bulanıklaşan bir evrende, hayata dair hissettiklerini apaçık ve berrak bir biçimde ifade eden bir Simply Red koleksiyonu bu.

İşlev – Çabala çabala çabala

Geçen “zaman”ın müzisyenin hayatında bıraktığı izleri takip ederken, kendi içimizdeki aynalara yansıyanlarla yüzleşmeye dair bir cesaret üflüyor kulaklara bu albüm. Hucknall hayatına karanlık perdeler ardından bakmayı reddediyor. Dünyayı sevgiyle deneyimlemeye, içinde yaşadığınız yeri daha parlak bir yer hâline getirmeye çağırıyor. 

Time’ın sakin ve pürüzsüz anlatım biçimi, hayatını gözden geçirmeye ve kim olduğunu keşfetmeye cesaret edemeyenler için dingin bir patika yaratıyor. Evet, dünya yalnız bir yerde duruyor, evet yaşam bazen çabalamaktan ibaret ama tıpkı “It Wouldn’t Be Me”de kulaklara çalındığı gibi “çabalamayı bırakırsam, ben olamam ki.”

Sözler – Film şeridi 

Time, 1985 tarihli büyük Simply Red hiti “Holding Back The Years” ile aynı yerde duruyor ama hayata basit, dolaysız bir yerden bakıyor. Hucknall, kendi hayatını ve kim olduğunu keşfederken, “Artık yapmaya çalıştığım tek şey hikâye anlatmak. Sözlere ve sözlerin ne anlama geldiğine odaklanmaya çalışıyorum.” diyor ve mecazla yıkanmış sözcüklerle dolu şarkılara sırtını dönüyor. Hikâye anlatıcılığının gücü, sadece “seninle beraber olmak çok güzel” demek ya da aşkının bitmesinden duyduğu endişeyi “kelebekler”in sırtına yüklemek becerisinde saklı.

Etki Alanı – Sınırsız 

Mick Hucknall’ın hayatıyla ilgili hissettiklerini aktardığı bir albüm kulağa oldukça kişisel gelebilir. Ancak ustalıklı şarkı yazarlığının etkisi tam da burada devreye giriyor, Hucknall’ın hislerini kendi deneyimlerimizle bağdaştırmak, her gün aynaya bakmak kadar kolay. Kendini keşfetme arzusundan doğan Time’ın etkisinin sevmeyi ve sevilmeyi kabul eden tüm ruhlar için sınırsız ve sonsuz olduğu söylenebilir.

5 Haziran’da O2 Shepherd’s Bush Empire’da düzenlenecek olan albümün ilk konseri, dünyanın her yerinden canlı olarak izlenebilecek. Hucknall, sevgiyle iyileşmenin gücüne derinden inanıyor ve bunu herkesle paylaşmaya kararlı: “Müzik, iletişim kurmanın harika yollarından biridir. Her insan şarkı sözlerini kendisi için farklı anlamlara gelebilecek şekilde yorumlar. Dünyanın her tarafında milyonlarca insanla paylaşılan bir şey yaratabilmek ne büyük bir zevk!”