Afrika’nın geleneksel kora enstrümanında tabu deviren bir usta: Sona Jobarteh

Dünyanın ilk kadın kora virtüözü Sona Jobarteh, 21 Kasım perşembe akşamı İş Sanat sahnesine konuk oluyor. Batı Afrika’nın Mandingo kabilelerinin köklü müzikal tarihinin bir simgesi olan kora enstrümanını profesyonel olarak çalma ve bu öğretiyi nesilden nesile aktarma görevini üstlenen beş ana “griot” ailesinin birinin soyundan gelen Jobarteh, geleneksel olarak babadan oğula aktarılan bu enstrümanda rüşdünü kanıtlayan ilk kadın olmanın yanı sıra, bu enstrümanı global müzik sahnesinde yepyeni bir zerafetle icra eden nadir isimlerden biri.

Müzikal kökler ve gelenekler
Sona Jobarteh’in 21 telli bir lut ve harp melezi olan kora enstrümanına hakimiyeti aslında ailevi bir yetenek… Dedesi Amadu Bansang Jobarteh Gambia’nın en ikonik kora virtüözlerinden biri olan Sona Jobarteh’in kuzeni Toumani Diabaté ve kardeşi Tunde Jegede de bu enstrümanda popüler isimlerden diğer ikisi. Ailesi kendisi doğmadan önce  İngiltere’ye yerleşen Sona, Londra’da doğdu. İlk olarak dört yaşında kardeşi Tunde Jegede’den kora eğitimi almaya başlayan Jobarteh, daha sonra eğitimini babası Sanjally Jobarteh ile sürdürdü. Prestijli Royal College of Music okuluna kabul edilen ve burada çello, piyano ve harpsikord eğitimi alan genç müzisyen, sonrasında Purcell School of Music’te kompozisyon bölümünü bitirdi.

Müzikal eğitim geleneğinin içinde büyüyen Jobarteh, bu geleneği sürdürmek ve genişletmek amacıyla, babası ile beraber büyük babasının ismini verdikleri bir okul kurdu ve burada kora eğitimi vermeye başladı. Aynı şekilde sık sık ziyaret ettiği, hatta zamanının yarısını geçirdiği Gambia’da da The Gambia Academy of Music and Culture isimli bir eğitim kurumunu kuran Jobarteh, bu çatı altında hem yeni nesil müzisyenlerin eğitimini sürdürürken, hem de kendisinin en önemli tutkularından biri olan kültürel ve sosyal gelişime de ön ayak oluyor.

Beş yaşında sahneye ilk adım
İlk performansını henüz beş yaşındayken, kardeşiyle beraber Londra’nın ünlü Jazz Café’de, ilk resitalini ise on bir yaşında prestijli South Bank Purcell Room’da veren Sona Jobarteh’in çocukluk yıllarından bu yana sahnede büyüdüğünü söylemek yanlış olmaz. Öğrencilik yıllarında Irish Chamber Orchestra, Royal Philharmonic Orchestra, Britten Sinfonia, Milton Keynes City Orchestra ve  Viva Chamber Orchestra gibi farklı orkestralara kora enstrümanı ile eşlik eden müzisyen; Damon Albarn, Cleveland Watkiss, HKB FiNN, Oumou Sangaré, Toumani Diabaté ve Kasse Made Diabaté gibi pek çok önemli isimlerle de iş birlikleri yaptı.

Fasiya, Motherland ve kariyerinin başında parlak bir yıldız
Tunde Jegede’nin African Classical Music Ensemble grubunun da bir üyesi olarak pek çok ülke gezen Jobarteh, 2010’da ödüllü yönetmen Owen Alik Shahadah’ın Afrika’nın zengin ve karmaşık tarihini anlatan Motherland belgeselinin müziklerini besteledi. Belgesel için yaptığı bestelerde kullanmak üzere, kora ve donso ngoni enstrümanlarının bir karışımı olan nkoni  isimli yeni bir enstrüman da icat eden Jobarteh, Motherland soundtrackinde Afrika enstrümanlarına getirdiği yeni perspektiflerle dikkat çekti.

Motherland soundtrack’inin hemen ardından, 2011’de eleştirmenlerden ve dinleyicilerden büyük övgü toplayan ilk solo albümü Fasiya’yı yayınlayan Sobarteh bugün kora enstrümanına olan muhteşem hakimiyeti, hem yumuşak hem de kuvvetli olmayı başaran sesi ve Afrika müziğini yeni ufuklara taşıyan besteleriyle dünyanın dört bir yanındaki prestijli festivallerde sık sık performans veriyor. İş Sanat’ın 20. sezonunun ilk konuklarından olan Jobarteh’in 21 Kasım’da gerçekleşecek konseri Türkiye’deki ilk performansı olacak.