Deprem sonrası Antakya için: Yaşayan Miras Ortak Açıklaması

Yazı: Gülşah Pelin Arı

Afetlerin yıkıcı sonuçlarını tartışırken, bölgelerin ekolojik ve sosyo kültürel yüzeyindeki kırılmaları da hesaba katmak gerek. Peki Antakya’nın deprem sonrası zedelenen mirasını nasıl onarabilir ve geleceğe taşıyabiliriz? “Yaşayan Miras Ortak Açıklaması”, şehrin iyileşmesi için çareyi; yine kendi sakinlerine kulak vermekte, halkın ve sivil toplum örgütlerinin bir arada yürüteceği programlı bir dayanışma ağında buluyor.

6 ve 20 Şubat depremlerinin en çok etkilediği yerlerden biri, etnik çeşitliliği ve kültürel mirasıyla özgünleşmiş Antakya oldu. Afetten etkilenen bölgede yaşayanlar, peşi sıra gelen doğal felaketlerin yanında bir de organizasyon sorunları ve onarım sürecinde kentsel kimliği hedef alan uygulamaların getirdiği tahribatla karşı karşıya kaldı. Bu, Antakya’nın asırlık mekânlarıyla, yaşayışlarıyla şekillenmiş kültürünün sürdürülebilirliği için göz ardı edilemez bir tehdit oluşturdu.

Mevcut sorunlara çözüm üretmek için bir araya gelen Hatay Deprem Dayanışması Derneği, Karaçay Koordinasyonu, Hatay Ekoloji Platformu, Nehna, TMMOB Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilciliği ve TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi’nin, Herkes için Mimarlık ve Sınır Tanımayan Mimarlar’ın (ASF-UK) desteğiyle Kasım 2023’te düzenlediği forumun çıktıları bir bildiri altında toplandı.

“Yaşayan Miras” adıyla 1 Şubat 2024’te yayımlanan, altı başlık etrafında düzenlenen ortak açıklamada Antakya’nın depremde zedelenen toplumsal – kentsel yapısı ve afet sonrası yeniden inşa sürecinde kentin yaşayan mirasını devamlı kılabilmek için izlenebilecek adımlar yer alıyor.

“Yaşayan miras” ne demek?

Toplumsal hafızada yer etmiş olay, mekân, insan, eser, ritüel, beceri ve toplum içinde aktarılan enformasyonlar, toplumun kimliğini şekillendirirken; âdeta bir organizma gibi davranıyor, birbiriyle etkileşip dönüşüyor ve nesiller boyunca canlı kalıyor. Yaşayan miras adıyla tanımlanabilecek bu esnek yapıya “Somut olmayan kültürel miras” da deniyor.

Bir bölgedeki geçim kaynaklarının değişmesi, kentsel hafızanın manipülasyonu, yapılaşmanın niteliği gibi unsurlar yaşayan mirasın doğasını değiştirebiliyor. Zarar görmüş bir kentin onarımında bu unsurlara nasıl yaklaşıldığı büyük önem taşıyor.

Ortak açıklamaya göre Antakya’nın yaşayan mirasını başta; kenti yaşatan, kentin damarları gibi çalışması gereken altyapıların yetersiz kalması tehdit ediyor. Buna bağlı olarak dışa göç ve insansızlaşma tehlikesi artıyor.

Depremden geriye kalan molozların bilinçsiz tahliyesi de Antakya’nın ekosistemine zarar veriyor. Kentin tarım arazilerine, su yollarına ve doğal yaşam alanlarına dökülen molozların çevredeki canlılara, geçim kaynaklarına ve halk sağlığına etkisi, ortak açıklamada yer alan kritik meselelerden biri.

Kentteki ortak imgelerin değeri

Mekânlar ve ardında taşıdıkları imgeler, yaşadığımız yerle olan bağımızı kuvvetlendiriyor; kentin hafızası ortak bir kimlik oluşturuyor, şehrin sakinlerini güvende hissettiriyor. Deprem gibi felaketlerde tarihi yapıların ve kentsel kimliğin kalbinde olan mekânların bozulması ya da yok olması, şehirle kurulan ilişkiyi ve güven duygusunu da zedeliyor.

Forumun özellikle dikkat çekmek istediği bir başka mesele de depremin yıkıcı etkisine maruz kalmış, sosyo kültürel açıdan önemli yapıların bilinçsiz enkaz kaldırma ve yıkımlarla daha da zarar görüyor olması. Bu, kent sakinin deneyiminde yön bulmayı fazlasıyla zorlaştırmakla kalmayıp, “yer” imgesinin içini boşaltarak güvensiz bir atmosfer yaratıyor.

Dayanışma ağlarını örene, yaraları sarana dek

Yaşayan Miras Ortak Açıklaması’nın imzacıları, pek çok “afet sonrası” kentsel – toplumsal meselenin kent sakinlerinin de dâhil olduğu şeffaf bir yönetim, halk dayanışması ve bağımsız inisiyatiflerin katkısıyla yönetilecek bütüncül bir iyileşme süreciyle çözülebileceğine inanıyor ve bunu talep ediyor.

Bildiri her ne kadar Antakya odağında bir tartışma yürütmüş olsa da depremden etkilenen tüm bölgelerde benzer sorunları farklı derecelerde görebilmek ve üzerinden kritik tartışmalar başlatabilmek mümkün. Metnin tamamı buradan okunabilir.