Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun metrajı “Hayaletler” destekçilerini arıyor

Çektiği çeşitli müzik videolarının yanı sıra Sulukule Mon Amour ve Küçük Kara Balıklar gibi kısa filmleriyle tanıdığımız yönetmen Azra Deniz Okyay şu sıralar ilk uzun metraj projesi Hayaletler için çalışıyor. Sulukule’de yaşayan İffet, Didem, Raşit karakterleri ile Cihangir’de yaşayan Ela’yı kentsel dönüşüm, soylulaştırma ve Suriyeli mülteciler ekseninde, danstan ve dinamizmden ödün vermeyerek bir araya getiren Hayaletler, bu dört karakterin İstanbul’un birkaç kilit semtinde düğümlenen hikâyesini büyük bir elektrik kesintisinin yaşandığı tek bir gün üzerinden anlatacak.

Hayaletler’in yapım aşamasında gereken maddi kaynağa kısmen destek yaratması için fongogo sitesi üzerinden bir fonlama kampanyası da başlatan Okyay, heyecanla beklediğimiz ilk uzun metrajı hakkında dört sorumuzu cevapladı.

Seni Sulukule Mon Amour ve Küçük Kara Balıklar isimli kısa filmlerinle tanıyoruz. Hayaletler ise ilk uzun metraj projen… Bu projenin ilk fikir aşamalarından, arkasında yatan ilhamlardan ve vizyondan biraz bahseder misin? 
Şehir planlama ve koruma… Bu konular benim genlerimde var diyebilirim. Ailem şehir plancısı ve mimar. Beni çocukken birçok yere çanta gibi taşımışlardır: Mardin ve Safranbolu koruma planlarını yaptılar. Onlardan bir dokuyu, kültürünü, binasını korunduğunda insanı da koruduklarını gördüm. Hatta bir anım var: Çocukken, Kız Kulesi özelleştirileceği zaman, Mimarlar Odası’nın, Mücella Yapıcı da oradaydı, “Burda halk da çay içebilmeli” diye karşı çıktığında yanlarındayım. Protesto yapmaya kayıklarla gitmiştik.

Bunlar benim için doğal süreçlerdi. Annem yazar. Bana gözlemle yazı arasındaki farkı öğretti. Zaten yıllardır gözlemlediklerim, her sabah beni yataktan fırlatan tek şeydi ve bunları yazmak hayati bu durumdu benim için. Duyguları, renkleri, sesleri, kelimeleri orkestra etmek…  Gördüğüm bazı filmlerden de çok sıkılıyorum son dönemlerde mesela. Sanki zorla tanımadığım bir akrabamın veya komşumun salonuna oturtulup dinleyip, çirkin duvar resimlerine bakmak gibi bir hissiyat veriyor bana. Bu durum kendi bildiğim veya görmek istediğim karakterleri yazmamı sağladı. Bir de son dönemde gördüğüm filmlerde sanki yalnızca bir soru sorulmuş veya cevabı verilirken de kaçınılmış gibi hissediyorum. Bir eser üretildiğinde daha farklı cevaplar aramak ve iyi bir sonuca varmak sanatçının görevi bence. Yalnızca “gösterdik bak” ile yetinilmemeli.

Hayaletler filmi de Sulukule’de geçiyor. Bu projenin Sulukule Mon Amour ile bağlantıları var mı? Fikirlerinin ve projelerinin bu semtin ekseninde gelişiyor olmasının ne gibi sebepleri var? 
Sulukule Mon Amour’u yaptığımda yapayım ve öylesine Vimeo’ya koyayım demiştim. O sırada dinlediğim sesleri de koydum (Helikopter sesi ile Nirvana’nın bir cover’ını yaptım). Sulukule aslında, babamın yine şehir planlamacı arkadaşlarıyla korumaya çalıştığı son yerdi. Yıllar sonra orada minik film gösterimleri, atölyeler organize ettim. Ülke o sırada çok karanlıktı ve bu kısa filmi de çok umutsuz bir anımda yaptım.  Tahmin etmediğim yerlere götürdü bizi sonrasında bu minik film: Bir sürü yerden teşekkür aldık. Haberlere çıktık. Umut olmuşuz onlara. Sanat bir işe yarıyormuş dedim demek ki. Hayaletler de benim için biraz öyle. Kendi karanlığımda, melodimde yazdım. Sadece bu kez illa tek bir mahalleye değil, konuya daha geniş çaplı bakıyorum.

Hayaletler filminde izleyeceğimiz öyküyü bize kısa kısa anlatmanı rica etsek?
Şehrin dokusunu yok ederek insanları da yozlaştırdılar. Bunların hepsi benim kafamda bir domino efekti yaratıyor. Kendi dinlemek istediğim, görmek istediğim insanları kendimce yazdım. Şehirde dört insandan yola çıktım. Hepsi önemli figürler bu yapıda. Onların kurgusu ve değişimlerini laboratuvarda inceler gibi çalıştım. Her üretimimi genellikle bir bina gibi görüyorum. Birçok matematikten ve renkten geçiyor. Daha fazla spoiler vermeyeyim.

Hayaletler için açtığın bir fonlama kampanyası var, bu desteğe olan ihtiyaç nedir, toplanan destek ne gibi masrafları karşılayacak? 
Film yapmak çok zor ve masraflı bir iş. Hayaletler projesi okuyan herkeste bir heyecan yaratıyor, herkes bir yerinden dahil olmak istiyor. Bizim için daha kolektif bir süreç. O yüzden yapım için gereken bütçeyi birtakım desteklerle ve kendi kaynaklarımızla toparladıktan sonra yapım öncesindeki giderlerimiz için bu kampanyayı başlattık. Provalar yapacağız, şu anda çalışmaya başlamış bir ekip var, deli gibi çalışıyoruz, bütün bunlar için bu kitlesel fonlama kampanyaya ihtiyaç duyduk. Bize destek olmaları karşılığında insanlara çeşitli hediyeler, set ziyaretleri, parti davetiyelerimiz var. Damlaya damlaya gol olur.

**Hayaletler filmine destek olmak isteyenleri buraya alalım.