Bant Mag. No:36'dan // Davulcular anlatıyor: Damon Krukowski (Damon & Naomi / Galaxie 500)

Whiplash filminin büyüleyici atmosferinin ardından bugüne kadar dinleyip beğendiğimiz, hayranı olduğumuz davulcuların kendi enstrümanlarıyla tanışma hikâyelerine duyduğumuz merak tarafından hepten ele geçirildik. Müziği ayakta tutan, kimi zaman nereye gideceğini belirleyen, çalan kişinin tüm vücuduyla kendini müziğe vermesini gerektiren tutku dolu davul enstrümanını, tüm dünyadan davulculara anlattıralım dedik. Bugüne kadar sayısız grup, albüm ve projeyle karşımıza çıkmış, enstrümanıyla arasında özel bir bağ yakalayabildiğine inandığımız tam 32 davulcu, davulla nasıl tanıştığını, enstrümanıyla birlikte yaşadığı en garip hikâyeleri ve kendilerini bu enstrümana çeken başlıca faktörleri anlattı. Söz şimdi Damon & Naomi ve Galaxie 500 davulcusu Damon Krukowski’de!

Damon Krukowski
Damon & Naomi / Galaxie 500

“Ne garip bir enstrüman değil mi?” 

Annem de şarkıcı olduğu için caz müzikle büyüdüm. Kendi kendime davula başlamadan önce, annemin arkadaşları bana gitar ve piyano çalmayı öğretirlerdi. Sanırım davula ilgi duymamı sağlayan ilk şey, üzerine çok fazla çalışmam gerekmemesiydi. Birçok Amerikalı davulcunun aksine, bizim okulumuzda işin temel prensiplerini öğrenebileceğim bir bando yoktu. Sadece başına oturup çalmam gerekiyordu, bu da bana çok daha çekici gelmişti. Zaten davul setinin tek kişilik yapısını her zaman sevmişimdir. Ne garip bir enstrüman değil mi? Hiçbir talimata gerek yok. Müzikte her şeyi kendi kendine yapma fikrime çok uygundu.

Kendi kendime bir yandan gitar çalıyor olsam da, 90’lı yılların ortasında Naomi’yle bir ikili olarak sahne almaya başlayana kadar hiç insan içinde gitar çalmamıştım. Bu günlerde daha çok Naomi’nin perküsyon gibi davrandığımı söylediği akustik gitar çalıyorum. Ama kayıtlarımız için ya da geçtiğimiz günlerde Richard Youngs’la beraber çaldığım konserler için davul çalınca çok mutlu oluyorum. Çalmaktan çok keyif aldığım bir enstrüman. Ve hâlâ tam olarak ne yaptığımı bilmiyorum, ana hatlarını hiçbir zaman öğrenmedim.

Dosyanın tamamını okumak için buraya tıklayarak Bant Mag. No:36’ya ulaşabilirsiniz.