Dinozorlarla beraber yaşamış bir böcek türü keşfi ve dünyanın farklı noktalarından bazı haberler

Yazı: Tuvana Adalı

Oregon State University’nin bir yayınına göre araştırmacılar 100 milyon yıl kadar önce yaşamış, dinozorlarla birlikte yeryüzünde gezinmiş yeni bir böcek türü keşfetti. 2-3 santimetrelik gövdesine eklemlenmiş sekiz santim boyundaki antenleriyle dikkat çeken böceğin dinozorların ayakları altında dişi böcekleri kovaladığı mücadeleci bir yapıya sahip olduğuna dair kanıtlar bulundu. Bazı günümüz böceklerinin ağaç gövdeleri üzerinde antenlerini uzatarak gezindiği ve dişileri sadece anten ile temas ederek tanımlayabildiği biliniyor.

Antenlerin uzunluğu erkek böcekler arasında gerçekleşen dövüşlerde bir üstünlük sağlarken dişilerin eş seçiminde etkili olup olmadığı bilinmiyor. Keşfedilen yeni türün ise dişileri etkileyecek bir salgı bıraktığı tahmin ediliyor. Epey uzun olan antenlerin aynı zamanda dişi böceğin yumurtalarını korumak için de kullanılmış olabileceği tahminler arasında. Araştırma, bir fosil böceğin davranış örüntülerini fiziksel özellikleri aracılığıyla tahmin etmeye olanak tanımasıyla nadir rastlanan bir örnek oluşturuyor.

Antarktika’da piramit görünümünde oluşumlar 

İlk kez 2016’da internete yayılan uydu görselleriyle komplo teorilerini havada uçuşturan piramit dağlar, tabanının her yöne 2 km² uzunluğunda olması ve tepesinin sivriliğiyle Mısır piramitlerini andırıyor. Dolayısıyla Antarktika gibi iklimin yerleşikliğe müsait olmadığı bir bölgede böyle bir oluşumun nasıl inşa edilmiş olabileceğine dair esrarengiz teoriler hızla türemeye başlıyor. Uzaylılardan, binlerce yıl önce Antarktika’nın sıcak olduğu zamana ait bir uygarlığa kadar çeşitli iddialar ortaya atılmış. Bilim insanları ise tüm bu çalkantıyı basitçe söndürecek bir açıklama getiriyor: Bu sadece piramit gibi görünen bir dağ oluşumu.

Jeologlar, buzullaşmış alanlarda piramitlerin sık rastlanan bir şekil olduğundan bahsediyorlar. Hâlihazırda var olan büyük kara parçalarının kenarlarında birleşen buzulların böyle bir piramit-zirve görüntüsü oluşturduğunu açıklamışlar. Komplo teoricilerinin hevesini kursağında bırakacak “nunatak” adında bir tanımı da var aslında bu oluşumun. Yine de dünyanın farklı yerlerinde benzer yeryüzü şekillerine de rastlanmasına rağmen çeşitli iddia ve teorilerin önü alınamamış ve konu yakın zamanda yine viral olmuş.

Meksika’da sinekkuşu kliniğine dönen bir ev

Mexico City’de yaşayan Catia Lattouf, 2012’de gözü başka bir kuş tarafından yaralanmış bir sinekkuşunu iyileştirmeye girişmiş. Kuş dokuz ay boyunca kendisiyle birlikte yaşamış ve Lattouf için 2011’de kanseri yenmesinden ve tedavi sürecinde geride bırakmak durumunda kaldığı mesleğinden sonra yeni bir yaşam alanı oluşturmasına vesile olmuş. Arkadaşları ve tanıdıklarının yaralı sinekkuşlarını kendisine getirmeye başlamasıyla devam eden süreç, evini bir rehabilitasyon merkezi ve medikal kliniğe çevirmesiyle tamamlanıyor. Mayıs ayında bir videosunun TikTok’ta viral olmasıyla işleri iyice yoğunlaşan Lattouf, gerekli durumlarda Meksika National Autonomous University gibi resmî kurumlardan yönlendirilen vakalara da destek sağlıyor. Yaklaşık 60 sinekkuşuyla birlikte yaşayan Lattouf ev arkadaşları için “Biri iyileşip gittiğinde ya da hayatını kaybettiğinde katlanarak çoğalıyorlar” diyor.

Pikaba dönüştürülebilen MacBook Pro

Apple, parçaları sökülüp pikap görünümlü bir DJ controller’a çevrilebilen modüler bir MacBook Pro için patent oluşturdu. Dokunmatik yüzeyi ve klavyesi takıp çıkarılabilir olacak modelin patentinde işlemlerin nasıl yapılacağı da anlatılıyor. Belge dâhilinde ürünün DJ set olarak kullanılabileceği yazmasa da bu işlevi grafiklerden anlamak mümkün. Apple 2017’de yine MacBook Pro’nun piyano ve dijital davul setine dönüştürülebilen bir versiyonu için çalışmalar yapmıştı. Modüler yapıda olmasıyla kolaylıkla kullanış alanlarını genişletebilen modeller özellikle müzik prodüksiyonuyla uğraşanları epey heyecanlandıracak ve oldukça ilgi görecek gibi görünüyor.