Burna Boy'un katmerli yeni albümü "Twice As Tall"a dair bilmeniz gerekenler

Nijeryalı Afro-fusion yıldızı Burna Boy’un beşinci stüdyo albümü Twice As Tall, 14 Ağustos’ta yayımlandı. Burna Boy’un açıldığı yeni macera bu sefer Grammy’ye hak kazanacak mı diye meraklanırken, incelikle işlenmiş bu çalışmanın kıvrımlarında bir gezintiye çıkalım. 

*14 Ağustos günü paylaşıldığında ilk bir saat içerisinde 5 milyonun üzerinde stream edilen Twice As Tall, Burna Boy’un dünya çapında büyük reaksiyon yaratan ve kendisine “En İyi World Music Albümü” kategorisinde Grammy adaylığı kazandıran African Giant’tan sonra gelen beşinci stüdyo albümü. Burna Boy, yeni albümünü başta African Giant II olarak adlandırmayı düşündüyse de sonrasında ona böyle bir yük yüklemek yerine yeni bir yolculuğa çıkarmak istedi. 

*Albümün büyük kısmı COVID-19 pandemisi sürecinde Lagos’ta kaydedildi. Prodüksiyonunda Burna’nın (fiziksel olarak olmasa da) yanında yer alan isimler ise (elbette) “Diddy” ile annesi Bosede Ogulu oldu. Twice As Tall’a eli değen diğer isimlerse Timbaland, Mike Dean, LeriQ, Telz, P2J, Rexxie, Skread ve Jae5.

*Tekrar tekrar dinlenmeyi talep eden şarkıların akışında Burna Boy’un Afrobeat, reggae, dancehall ve hip hop gibi içine işlemiş farklı gelenekleri bir araya getiren imza tınılarını zenginleştirmesinin ötesinde, keşiflere açılmaktan geri durmayan bir meydan okumasına da tanıklık ediyoruz. Bu keşiflerin kalbinde sürpriz düetler ve bu düetlerin en başında da 2000’ler alternatif rock’ının devi Coldplay’in Chris Martin’iyle birlikte ortaya çıkardıkları “Monsters You Made” yer alıyor. Sistematik ırkçılığın jenerasyonlardır dünyaya yaydığı zehre bugüne ait bir anlatıyla söven parça, albümün en öfkeli dakikalarından bazılarını muazzam alımlı bir prodüksiyonla önümüze koyuyor.  

*Chris Martin’in yanı sıra Senegalli ünlü müzisyen Youssou N’Dour da bu albümde bizlerle ki Burna Boy’un senelerdir bu rüya düeti gerçekleştirmek istediğini Twitter paylaşımlarından biliyoruz. Albümün açılışını yapan düet “Level Up”ta o tanıdık sesiyle haykırıyor Youssou N’Dour: “Yapabilirsin. Asla asla asla asla asla durma.” Twice As Tall’un diğer konukları; Stormzy, Naughty By Nature ve Kenyalı grup Sauti Sol. 

*Bugüne kadar Drake tarafından sample’lanan, Lilly Allen, Fall Out Boy şarkılarında yerini alan ve Beyoncé’nin The Lion King: The Gift albümünde karşımıza çıkan Burna Boy, albümün ilk saniyelerini Pat Boone’un “Twice As Tall” sample’ına ayırmayı uygun görmüş. Dolayısıyla play’e basmamızla 50’ler ve 60’lar Amerika’sına ışınlansak da hemen sonrasında, aceleyle oradan uzaklaşıyoruz. 

*Henüz 10 yaşında müzik yapmaya başlayan Burna Boy’un kendine bu ismi seçmesinin ardında çocukluğundan beri düşkün olduğu çizgi romanlar ve süperkahramanlar yatıyor. Nitekim Twice As Tall, “The Secret Flame” adlı bir çizgi roman ve YouTube animasyonuyla birlikte paylaşıldı. 15 şarkılık albümün yolculuğunu başa sararak işleyen çizgi roman, “Kendini gerçekleştirme yolunda çekilen acıların içinde saklı muazzam güzelliklere” dair bir iş ve Burna Boy’un bugün bulunduğu yere nasıl geldiğini detaylandırıyor. Animasyonun anlatıcılığını da Burna Boy’un büyük babası Benson Idonije üstleniyor. Zamanında Fela Kuti’nin menajerliğini yapmış eski müzik yazarı büyük baba, şaşırtıcı olmayan bir şekilde Burna Boy’u ailede müziğe yönlendiren kişi ve onun için büyük bir ilham kaynağı. 

*Twice As Tall, Burna Boy’un bugüne kadarki en kişisel işi olarak karşımızda duruyor. Müzik kariyerini, aktivizmini ve inançlarını, derinlemesine bir anlatıya dönüştürüyor ve kazandığı alanı terk etmeye hiç kararlı olmadığının bir nevi güvencesini veriyor. Bu albümü hayatının belirli bir dönemini temsil etmesi üzerine tasarladığını söylüyor ve ekliyor: “Özgürlük için mücadeleye dair bir albüm bu. Hayatın her alanını kapsayan bir albüm; gerçek hayatı, güzel günleri, kötü günleri, harika günleri, berbat günleri…”

*Başından beri siyah mücadelelerin ortaklaşmasının savunucusu olan Burna Boy, popüler müzikte Afrobeat’ten feyz alan çağdaş yaklaşımların yükselişini şöyle açıklıyor ve son sözü söylüyor: “Amerikalı dinleyicilerimin çoğu albümlerimde neden bahsettiğimi anlamıyor olabilir ama titreşimi ve enerjiyi yakalayabiliyorlar. Çünkü her şey Afrika’da başladı. Müzik Afrika’da başladı. Bu yüzden köklerine dönmesi kaçınılmaz. Müziğimizi duyduğunuzda onun ruhunuzda yankılandığını hissedebiliyorsunuz.”