Cazibenin sözlük tanımı: “Legendary”

HBO Max’in Legendary voguing şovu tam da fiziksel anlamda kopuş yaşadığımız bu günlerde ihtiyacımız olan şeyi yapmaya yani damarlarımızdan yüksek doz güllüm akıtmaya geliyor. Legendary, camp olmanın stilize rüküşlüğünü şaha kaldırırken “It’s beautiful because awful (güzel, çünkü korkunç)” diyerek de madiliğini konuşturuyor.

Yeni HBO Max şovu, “efsane” olmaya çalışan sekiz evin inanılmaz bir rekabet içinde kazanmak için en mide bulandırıcı tarzı sergilemek için verdiği mücadeleyi gösterecek. 21 Nisan’da yayımlanan fragmana bakacak olursak renkli payetlerin, tüllerin ve ışıltılı kıyafetlerin içinden çıkan şov, cazibenin sözlük anlamı olacak gibi.

“Amaç, efsane olmak tatlım” diye açılan fragman, ballroom konseptinin belli açıdan dans etmekten fazlasını anlattığını, bunların performans, sanat ve modaya dair şeyler olduğunu söylüyor. Jüride Megan Thee Stallion, Jameela Jamil ve -her ne kadar fragmanda göremesek de- stilist Law Roach yer alıyor. Köklerini 1960’lar New York’unun ünlü balo salonları konseptinde bulan bir dans türü olan voguing, uzundur queer ve LGBTİ+ direnişin de bir sembolü. Standart güzellik tanımlarını belirsizleştiren, camp kültürüyle koyun koyuna yatan ilham verici bir sahne deneyimine de dönüşüyor yıllar içinde. Yani özetle Legendary, sahnenin tozunu attırmaya geliyor.

Legendary, HBO Max’in lansmanında sunulacak pek çok projeden biri olacak ve 27 Mayıs’tan itibaren izlenebilecek.

Yaşansın!

Yazı: Işıl Saykan