Bu ay vizyona giren A Monster Calls’un ana karakteri Connor, okulda sürekli zorbalığa maruz kalınca çareyi bir canavarla arkadaşlık etmekte buluyor. Biz de Connor’dan ilhamla, beyaz perdenin farklı çözümlere başvurmuş zorbalık mağdurlarını masaya yatırıyoruz.


Daniel LaRusso / Karate Kid (1984)

Sinema tarihinin en azimli zorbalık mağdurlarından Daniel, annesinin işi sebebiyle New Jersey’den California’ya taşınmak zorunda kalıyor. Okulun en acımasız zorbası Johnny Lawrence tarafından dalga geçilen ve dövülen karakterimizin kaderi Bay Miyagi’yle tanışmasıyla değişiyor. Ona sıra dışı yöntemlerle karate öğreten Miyagi, birkaç ay sonraki karate turnuvasında Daniel’ın Johnny’i yenmesini ve bu zulümden kurtulmasını sağlıyor. Tabii bir sonraki filme kadar…

Carrie White / Carrie (1976)

Evde dindar annesinin tacizleri ve garip cezalarına maruz kalan Carrie, okulda da herkes tarafından dalga geçilen bir karakter. Karakterimizin asıl belası Chris’in, tüm yaptıkları yüzünden mezuniyet balosuna gitmesi yasaklanınca, bunun acısını da Carrie’den çıkarmaya çalışıyor. Chris ve sevgilisi tüm okulun ortasında Carrie’nin başından aşağı domuz kanı döküyorlar. Öfkeden gözü dönen ve herkesin ona güldüğünü gören Carrie’nin telekinetik güçleri açığa çıkıyor ve kurunun yanında yaşın da yandığı dev bir intikam partisi başlıyor.

Image

Marty McFly / Back to the Future I, II, III (1985-1989-1990)

Efsanevi Back to the Future üçlemesinin ana karakteri Marty McFly, zaman yolculuğu yaptığında bile kurtulamadığı bir zorbayla uğraşmak zorunda kalan, bir karakter. Asla bozulmayan saçları ve garip çetesiyle gezen Biff Tannen, lisede Marty’e, iş hayatında da babasına kendi işlerini yaptırmaktan çekinmiyor. Şiddete de başvuran Biff, Marty’nin karşısına her türlü engeli çıkarmaya kararlı olsa da aslında farkında olmadan Marty’nin anne ve babasını birbirine âşık etmesine ve kendi zamanına geri dönmesine yardım etmiş oluyor.

Cady Heron / Mean Girls (2004)

Cady, tüm ergenliği boyunca evde eğitim görmüş bir karakter. Bu yüzden de liseye başladığında arkadaş olduğu Plastikler grubunun üç tane zorbadan oluştuğunu anlayamıyor. Cady, Plastikler’in lideri Regina’nın eski sevgilisinden hoşlanmaya başlayınca kendini korkunç bir karalama kampanyasının, dedikoduların ve oyunların ortasında buluyor. Regina’ya karşılık vermek için bir plan yapan karakterimiz, ironik olarak kendini de bir zorbaya dönüşmüş hâlde buluyor.

Leonard ‘Gomer Pyle’ Lawrence / Full Metal Jacket (1987)

Kubrick’in Vietnam Savaşı’nı anlattığı filmi Full Metal Jacket, zorbalığın gelebileceği son noktayı gösteriyor. Dünyanın en yaratıcı hakaretlerinin mucidi, ırkçı ve homofobik Çavuş Hartman, koğuşundaki tüm erlere dünyayı dar etse de, en çok üstüne gittiği karakter kesinlikle Er Pyle. Önce kilosu ve beceriksizliğiyle dalga geçtiği Pyle’ı zaman geçtikçe tüm koğuşun nefret ettiği bir figür hâline getiriyor. Kendini yalnız ve beceriksiz hisseden Pyle ise çareyi intihar etmekte buluyor.

Image

Mitch Kramer / Dazed and Confused (1993)

1976’nın Mayıs ayında okulun son gününde geçen Dazed and Confused’da zorbalıktan çeken birden çok karakter var. Mitch Kramer’ı öne çıkaransa liseye geçen herkesi dövmeye karar vermiş Fred O’Bannion’dan kaçmış olması. Tüm film boyunca Fred’den köşe bucak kaçan Mitch, sonunda yakalansa da birçok arkadaş edindiği ve çok eğlendiği bir gece geçirmiş oluyor.

Ralphie / A Christmas Story (1983)

A Christmas Story’nin zorbası Scut Farkus, “bullying”i ciddiye alan, hattâ bunu bir mesai gibi gören korkunç bir karakter. Ana karakterimiz Ralphie’ye ve arkadaşlarına istisnasız her gün işkence çektiren Scut, kürklü şapkası ve yüzünden eksik olmayan rahatsız edici gülümsemesiyle son derece itici. Bunca işkence sonrası cesaretlenen Ralphie’nin Scut’ı dövüp hüngür hüngür ağlatmasının keyif verdiğini de ekleyelim.

Bunlar da var!

Beyaz perdenin zorba hikâyelerinin dahasını isteyenler için, abisi tarafından hayatı dar edilen Kevin’in evde yalnız kalma hikâyesi Home Alone’u, zorbalıkla cadılığın birleştiği The Craft’i, acımasız bir hemşirenin tımarhanedeki hastalar üzerinden zorbalık dersi verdiği One Flew Over the Cuckoo’s Nest’i, hâlihazırda bir cinayet araştırdıkları için korkmuş üç çocuğu yaşına başına bakmadan korkup tehdit eden bir zorbayı izleten Stand By Me’yi ve “zorba” ve “mağdur” ilişkisine bambaşka bir boyuttan bakan Welcome to the Dollhouse’u önerebiliriz.

Image
  1. Seramikle dans etmek, rüyaları hayata geçirmek: Johnson Tsang

    Hong Kong’lu sanatçı Johnson Tsang ile, en yakın dostu seramikten ürettiği heykellerindeki beklenmedik gerçekliklerden yola çıkan bir muhabbete dalarak, kafasındakileri, duygularını ve yaratım sürecini anlamaya çalıştık.

  2. Haz ve acı aynı anda hissedilir: Meltem Şahin

    İllüstratör ve animatör Meltem Şahin’den, 11 Kasım’da Mixer’de açılacak, Gilles Deleuze, Friedrich Nietzsche ve Maurice Merleau-Ponty gibi düşünürlerin ele aldığı konuları animasyon ve optik oyuncaklar kullanarak yorumlayan ilk kişisel sergisi “Negative Pleasure”a uzanan kişisel tarihini dinledik.

  3. Aklımdakiler: Gaye Su Akyol

    Dinleyeni tarifi zor bir tutkuyla karşılayan yeni albüm Hologram İmparatorluğu dünyayı ele geçirirken, Gaye Su Akyol’un “dostlar meclisi”nden isimler, Gaye Su’ya merak ettiklerini, aklındakileri sordu.

  4. Alliance, Mumbai ve işbirlikleri: DJ Fitz ve Grup Ses

    18 Kasım’da Babylon sahnesinde Wooden Wisdom eşliğinde bir kez daha güçlerini birleştirecek DJ Fitz ve Grup Ses, Bant Mag. No:53 için sohbete koyuldu.

  5. Müziğin doğasında yaşayan topluluk: Gözyaşı Çetesi

    “Bizi dinlemeyecek insanlara ulaşmaya çalışmak yerine, biz bize kalmayı her zaman tercih ediyoruz”

  6. Önyargısız, küresel ve doğrudan: Glitterbeat Records

    “Müzisyenlere güçlü hikâyelerini paylaşabilmek için bir fırsat vermeye çalışmak bizim için bir onur.”

  7. Arkadaşlığı onurlandırmak: Famous Class ve LAMC

    Son yılların en dikkat çekici bağımsız müzik oluşumlarından Famous Class ve harika serileri LAMC karşınızda.

  8. Collin McClain’in müzikle dolu Türkiye yolculuğu

    “Hepimizin birbirine çok benzerken aynı kültürün içinde ne denli büyük farklılıklar olabileceğini göstermek istedim.”

  9. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  10. A’dan Z’ye: David Lynch

    Gariplikler, hikâyeler ve unutulmaz karakterleriyle, David Lynch.

  11. Suni bir geçmiş yaratma peşindekiler: Albüm

    Evlat edindiklerini herkesten saklamak için ellerinden geleni yapan bir çift üzerinden memleket hâline kara mizah penceresinden bakan Albüm, Cannes, Sarajevo, Kudüs ve Adana gibi festivallerden ödülle döndü. Filmin ilk uzun metrajına imza atan yönetmeni Mehmet Can Mertoğlu ile söyleştik.

  12. A Monster Calls’un Connor’ı ve beyaz perdenin diğer “bullying” mağdurları

    Bu ay vizyona giren A Monster Calls’un ana karakteri Connor, okulda sürekli zorbalığa maruz kalınca çareyi bir canavarla arkadaşlık etmekte buluyor. Biz de Connor’dan ilhamla, beyaz perdenin farklı çözümlere başvurmuş zorbalık mağdurlarını masaya yatırıyoruz.

  13. Arrival vizyonda: Farklı filmler üzerinden uzaylılarla farklı ilişki biçimleri

    Denis Villeneuve’ün kariyerinin ilk bilim-kurgu filmi Arrival, bu ay vizyona giriyor. Uzaylılarla iletişim kurması için görevlendirilen bir dilbilimcinin hikâyesini anlatan filmin bahanesiyle, sinemada uzaylılarla farklı ilişki biçimlerini inceliyoruz.

  14. Tipsiz: Türkiye Demokrasisinin Görsel Haritası

    Brüksel ve İstanbul arasında mekik dokuyan sanatçı Ali Cabbar ile geçtiğimiz ay DEPO’da açılan son sergisi Tipsiz üzerine sohbet ettik.

  15. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler