Dünya dönüyor: Roskilde Festivali’nden ilham alan yeni bir okul, Göteborg’da çalışmadan para kazanmanın yolu ve diğerleri

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler.

new york

New York gürültü kirliliğiyle mücadelede

New York University’den bir grup bilim insanının Ohio State University’den katılımcılarla yürüttüğü beş yıllık Sounds of New York City projesi, şehir gürültüsüyle mücadele için kolları sıvadı. Proje kapsamında gönüllü insanlara New York kentinde konumlandırılmış çeşitli sensörlere kaydedilen 10 saniyelik ses klipleri dinletilecek ve onlardan ne duyduklarını tanımlamaları istenecek. Yaklaşık 50 bin kayıt üzerinde çalışılacağı ve her kaydın en az üç kişiye dinletileceği öngörülüyor. Alanında bir ilke işaret edecek böyle bir çalışmanın New York’ta yapılması elbette anlamlı çünkü şehirlilerin en büyük ortak şikayetlerinden biri gürültü ve şehirde yaşayan 10 kişiden 9’unun aşırı gürültü seviyesine maruz kaldığı biliniyor. Araştırmanın temelinde, ses kirliliğiyle mücadele etme yöntemlerinin tespiti için gürültüye sebep olan seslerin kaynağının doğru tanımlanması gerekliliği yatıyor ve gürültü kirliliğinin sinir bozucu olmasının ötesinde ne gibi sıkıntılar yarattığının kapsamlı bir şekilde çalışılması arzulanıyor. Gönüllülerin sağladığı bilgilerin makine öğrenmesi algoritmalarında kullanılmasıyla ilerleyecek projenin araştırmasında kullanılan ses kliplerinin bazılarını buradan dinlemek mümkün.

roskilde high school

Roskilde Festivali’nin artık bir okulu var

Danimarka’nın Kopenhag yakınlarındaki Roskilde kasabası her sene dünyanın en tanınmış festivallerinden biriyle büyük bir dönüşüm yaşıyor ve bu meşhur festivalin artık bir okulu da var. Kasabadaki eski bir beton fabrikası, Hollanda merkezli mimarlık ofisi MVRDV ve Danimarkalı COBE Architects tarafından yürütülen projeyle Roskilde Festival Folk High School olarak kapılarını açtı. Bu okul bildiğimiz okullara benzemiyor; Danimarka eğitim sisteminde ayrı bir yeri olan “halk okulu” (folk high school) modelini benimseyerek yetişkin eğitimi veren bir kurum. Hatta Roskilde Festival Folk High School, Danimarka’da 45 yıldır “halk okulu” modelinde kurulan ilk okul ve Roskilde Festivali’nin gönüllülük, insancıllık ve yaratıcılıkta temellenen ideallerine bağlı ömür boyu bir öğrenme pratiği vadediyor. Müzik, medya, liderlik, politika, sanat, mimarlık ve tasarım üzerine kurgulanan programlarla verilen 4 ila 10 aylık eğitimler süresince öğrenciler ve öğretmenler okulda birlikte yaşayacak. MVRDV ofisinin kurucularından Jacob van Rijs projeye ilişkin şunları söylemiş: “Yaptığımız tasarım, tıpkı okulun kendisi gibi, Roskilde Festivali’nden ilham aldı. Her şey müzik, sanat, aktivizm ve en çok da özgürlük ekseninde düşünüldü. Roskilde Festivali iyi vakit geçirme kavramını gayriresmi bir şekilde yenilik olgusuyla bir araya getirerek özel bir ortam yaratıyor. Biz de okul mekânını tasarlarken bu duyguyu yakalamak istedik.”

Göteborg’da sorumluluktan muaf iş imkânı

“Çalışmadan” para kazanmak çok yakında mümkün olacak. En azından İsveç’in Göteborg kentinde yaşayacak bir şanslı vatandaş için durum bu. Hükümetin desteklediği deneysel bir sanat projesi kapsamında seçilecek bir kişiye, 2026 yılından itibaren her gün, (şu an inşaatı süren) Korsvägen tren istasyonuna gitmek koşuluyla ayda 2.320 dolara tekabül eden bir maaş bağlanacak. Bu kişi ayrıca yıllık zam, yıllık izin ve emeklilik gibi haklara da sahip olacak. Çalışanın yapması gereken tek şey, her sabah tren istasyonuna giderek kontrol saatine kaydolup temsili ışıkları açtırmak ve günün sonunda mesai bitimini bildirerek ışıkları kapattırmak. Arada geçen süre boyunca orada olması gerekli değil. Canı ne isterse yapabilir. Para kazandıran başka bir iş dışında! Bu kişi aynı zamanda istediği zaman istifa edebilir, emekli olabilir ve yerine başka biri alınabilir. Başvuru için herhangi bir özellik de aranmıyor ve hatta pozisyon için dünyanın her yerinden başvuru kabul ediliyor! “Eternal Employment” (Ebedi İstihdam) adlı sanat projesi hem bir sosyal deney hem de yapay zeka ve otomasyonun yol açacağı kitlesel işlevsizliğe göndermede bulunan politik bir söz. 2017 yılında kurulacak yeni istasyonun tasarımının teslim edileceği sanatçıların seçilmesi için 7 milyon İsveç kronu karşılığında bir yarışma açılmıştı. Yarışmaya katılan İsveçli sanatçılar Simon Goldin ve Jakob Senneby, ödülü hiçbir şey yapması gerekmeyecek bir işçiye maaş bağlayarak kullanmayı önerdi ve ödüle hak kazandı. Yani Goldin ve Senneby’nin sanatın işlevsiz olması gerektiğini düşünenlere cevabı, son derece işlevsiz bir iş alanı yaratmak ve bu projeyle dünyada giderek daha da artan gelir eşitsizliğine gönderme yapmak. Özetle her canlı Korsvägen’da çalışmayı tadacaktır, diyebiliriz. İstasyonun 2025 yılında tamamlanması öngörülüyor. Sanatçılar da pozisyon için başvuruları 2025’te kabul edecek.

cin sarap

Çin’den Guinness Rekoru: “Kol kola şarap içen en kalabalık grup”

Guinness Rekorlar Kitabı’ndaki tuhaflıklarla dolu rekor denemeleri, çoğunlukla ilginç manzaraları da beraberinde getiriyor. Çin’in Qinghai bölgesinde bir stadyumda toplanan ve geleneksel kostümler giyen 2.020 kişi de bu manzaralardan birinin ortaya çıkmasını sağladı. Kol kola girerek ülkeye özgü bir ayçiçeği figürünü alan kalabalık, bir yandan şarap içerek sıra dışı bir rekorun sahibi oldu. Daha önce 1.373 kişilik bir kalabalığa ait olan rekoru yaklaşık 800 kişi artırarak ele geçiren Çinli Guinness Rekoru avcıları, denemenin ardından stadyumu sertifikalarıyla terk etmiş. Etkinlikten görüntüler için buraya tıklayabilirsiniz.

belfast

Belfast yakınlarında keşfedilen çukur, Paganların insan kurban etme törenlerinde kullanılıyormuş

Ocak 2018’de çekilmiş bir fotoğrafı mercek altına alan Discovery Channel araştırmacıları, sıra dışı bir keşfe imza attı. Belfast yakınlarındaki bir alanın kuşbakışı fotoğrafında göze çarpan bir çukuru incelemeye koyulan ekip, ilk başta Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında attığı bombalar sebebiyle oluştuğunu tahmin ettikleri bu çukurun özel bir amaç için inşa edilmiş bir alan olduğu kanısına vardı. Discovery Channel araştırmacıları, keskin ve belirgin köşeleri olan bu çukur alanın, Celtic paganlarının savaşlar öncesinde kendilerine şans getirmesi için insan kurban etmede kullanıldığını tahmin ediyor. Çukur ve civarında bulunan büyük kayaların Taş Devri’ndekilere benzer anıt mezarlar olduğunu belirten arkeologlar, Celtic kabilelerinin uzun yıllar birbirleriyle mücadele içinde olduğunu ve büyük savaşlar öncesinde kabile liderlerinin aralarında genç erkek ve kadınların bulunduğu bir grup insanı feda ederek Pagan tanrılarını memnun etmeyi amaçladığını ileri sürüyor.