Kesin bilgi: Veganlık bir diyet değil

Seyahat ve vegan yaşama dair kalem oynatan, geçtiğimiz aylarda Emel Ernalbant’la birlikte yazdığı 50 Maddede Veganlık kitabını yayımlayan Hazal Yılmaz’a sorduk:

İnsan neden vegan olur?

Hazal Yılmaz: Bu soruya en temelden başlayarak yanıt vermek istedim. Veganlık nedir? Hayvanların gıda, giyim, kozmetik ve başka amaçlar uğruna maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden mümkün olduğunca kaçınan bir felsefe ve yaşam biçimi. İnsan, bana sorarsanız, temelinde bunun için vegan olmalı. Yaşadığımız dünyaya hepimizin bir başkaldırısı var. Azalan kaynaklara, eşitsizliğe, bölünmeye, iklim krizine karşıyız. Ben bu değişimin temelinin veganlıktan geçtiğini düşünüyorum. Vegan olmak önce doğru bildiğimiz yanlışlarla yüzleşmemize, ardından alışkanlıklarımızı değiştirme çabamıza, sonrasında da pek çok aşağılama karşısında sabır göstermemize neden. Veganlık bireyi sınayan, dünyayla ilişkisini yeniden tanımlayan bir eylem.

Veganlığa bir diyetmiş gibi yaklaşmak ne açılardan sıkıntılı? Bu yanlış algıyı kırabilmek neden sence kolay olmuyor?

Hazal Yılmaz:  Kesin bilgi: Veganlık bir diyet değil. Etiketleri okumaz, safi karbonhidrat, işlenmiş ürünler ve tatlı ile beslenirseniz ruhunuzda ve bedeninizde sizi mutsuz eden değişimler yaşamanız kaçınılmaz. Küresel iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olan karbon ayak izimizi azaltmak için elimizden geleni yaptığımız dünyada, hayvanların da insanlar kadar yaşamaya hakkı olduğuna dair bir inanç, bu inanç uğruna tatlardan ve alışkanlıklarımızdan vazgeçtiğimiz bir yaşam biçimi, ulusal sınırları ve duvarları hiçe sayışıyla belki de ileriki yıllarda insanları bir araya toplayacak politik bir duruş veganlık.

İşin sebebiyle çok fazla geziyorsun. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da farklı farklı yerlere seyahat edip, tecrübelerini paylaşıyorsun. Veganlık bu hayat tarzında kısıtlayıcı oldu mu?

Hazal Yılmaz: Veganlığın kısıtlayıcı değil, eğitici olduğunu düşünüyorum. Öncelikle yemekle ilişkiniz değişiyor. Karın doyurucu değil, besin olarak bakıyorsunuz tabağınızdakilere. Raflardan aldığınız paketleri okumaya başlıyorsunuz. Tartrazine, transyağ, glukoz, fruktoz nedir, neye yarar, zarar bunları öğreniyorsunuz. Vücudun ihtiyacı olan protein hangi besinlerden alınır, B12 nasıl depolanır, demir neden önemlidir, vegan olduğumdan beri hiç bitmeyen bir öğrenme sürecindeyim. Elbette günlük hayatta şu konuşmalar sıkça yaşanıyor: “Bu vegan mı? Evet, laktozsuz o. Peki bunda tereyağı var mı? Tamamen glütensiz. Pilavda et suyu var mı? Yok. Biraz kokuyor ama. Tavuktan o. Biraz sabırla onların da değişeceği; menülerde, restoranlarda, sokak lezzetlerinde tamamen vegan seçenekler olacağı günler yakın.

1 Kasım Dünya Vegan Günü bu sene aynı zamanda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP26) başlangıç tarihi. Buradan hareketle Esmiyor Podcast ekibiyle kafa kafaya verdik ve 1 Kasım yaklaşırken vegan yaşama; vegan yaşamın gezegenin geleceğiyle olan ilişkisine dair bu alanda üreten, bilinç yaratmaya çabalayan kişilere mikrofon uzatmaya karar verdik. Sonra dağıldık ve onlar da biz de çeşitli sorularla farklı kişilerden yanıtlar aldık. Bu hafta boyunca bir seri olarak paylaşıyoruz bu yanıtları. Takipte kalın.