Bir adım daha yakından: Korhan Futacı

Korhan Futacı, uzun soluklu müzikal yolculuğu boyunca hem Tamburada, DANdadaDAN, Kara Orkestra, Konstrukt ve Marika gibi çeşitli toplulukların bir parçası hem de solo olarak yerli sahneyi kendi tohumlarından serpilen seslerle beslemiş, yaratıcılık yetisi çokça gelişmiş, özel bir müzisyen. Her performansında yeni bir ayin atmosferi inşa eden müzisyenin gizemli, kozmik tınılarını topladığı sekiz şarkılık yeni incisi Karmaşaya Aşina, 29 Nisan itibarıyla dinlemeye açıldı. 

32. Akbank Caz Festivali “Yıl Boyu Caz” konserleri kapsamında düzenlenen 30 Nisan Dünya Caz Günü kutlaması için Babylon’da çalacağı konser öncesinde Korhan Futacı ile ilgili bazı bilinmesi gerekenleri derledik. Bu ara gündeminde olanlara dair iki sorumuzu da yanıtladı.

Korhan Futacı hakkında kimi hızlı bilgiler

*Ud çalan bir anneanne, keman çalan bir büyükbaba, profesyonel müzisyenlik yapan bir abi ve müzikle ilgilenen nicelerini barındıran bir aileden gelen Korhan Futacı, epeyce küçük bir yaşında babasıyla arabada TRT Radyosu’nu dinlerken John Coltrane ile tanışınca saksafona ilgi duymaya, 14 yaşına geldiğinde ise enstrümanı bilfiil çalmaya başlamış. İlk grubu, lise yıllarına dayanan NaaPJazz.

*Korhan Futacı, Özün Usta, Özlem Şimşek, Feryin Kaya, Tansu Kaner, Burak Irmak ve Berke Can Özcan’ı alternatif caz tınıları etrafında bir araya getiren Tamburada’nın ilk, tek ve harika albümü Fantastik, Futacı Ankara Silahlı Kuvvetler Armoni Mızıkası’nda askerlik yaptığı sırada komutanların protokol yemeklerinde, eşlerinin çaylarında müzik yaparken yayımlanmış. Koleksiyon Spotify’da yok; YouTube üzerinden dinlenebilir.

*Korhan Futacı’nın tek ve yine harika bir albümle tarihe kazınan gruplarından biri de DANdadaDAN. Tamburada’da da birlikte çaldığı Feryin Kaya, Burak Irmak ve Berke Can Özcan ile birlikte rock sularına doğru yelken açmak için toplanılıyor bu kez. “Tamburada bir aile arabası gibiydi. Dandadadan ise spor araba gibi.” diye özetliyor Korhan Futacı. DANdadaDAN, yerli sahneye yıllar geçtikçe kültleşen, çok özel bir albüm hediye ediyor: Sen Bana Birini Android.

*Solo olarak planlanıp kalabalık bir ekibe dönüşen Kara Orkestra var bir de. Kara kelimesinin siyah anlamına gelmediğini; bunun karanlığa, umutsuzluğa değil bilinmeze, gizeme, ulaşılmaza tutunan bir isim seçimi olduğunu söylüyor Futacı. Aynı adlı albüm, Anadolu yakasının sahil tarafına inen yeşil bir sokağındaki bir müştemilatta kurulan Atölye adlı stüdyolarında kaydedilmiş. Kapak görseli ise komedyen Deniz Alnıtemiz’in elinden.

*Taranta Babu, Kujo, Marika da müzisyenin diğer projelerinden bazıları. Serbest doğaçlamalar çaldıkları Konstrukt’un avangart tınılarının peşinde pek çok yurt dışı festivali arşınlayıp Thurston Moore, Marshall Allen ve Evan Parker gibi çok değerli müzisyenlerle aynı sahneyi paylaştılar. Thurston Moore ile kaydedilen altı parça geçtiğimiz sene, Turkish Belly adlı bir albüm olarak paylaşıldı.

*Futacı tüm bunların yanı sıra Kreş, Çilekeş, Yasemin Mori gibi birçok grup ve müzisyene de albüm kayıtlarında eşlik etti; son yıllarda ise İsmail Tunçbilek, Nova Norda, Büyük Ev Ablukada gibileriyle ortak işler yayımladı.

*Hayatının önemli bir kısmını kapsayan uğraşlarından biri de resim. MSGSÜ Resim Bölümü mezunu olan Futacı sesi renk, rengi ses olarak gördüğünü, müzik ve resmin armonilerinin çok benzer olduğunu söylüyor. Van Gogh’un partneri Sien’i çizdiği kara kalem resme İtalya’da bir müze gezerken rastlayıp kalakalması, Kara Orkestra albümünün yedinci parçası olan “Sien”i doğurmuş.

*Onur Ünlü’nün Kırık Kalpler Bankası adlı filminin müziklerini Yasemin Mori ile birlikte yapan Futacı, pandemiden hemen önce Haluk Bilginer’le birlikte kaydettiği “ah güzel kafam” için yönetmenin  bağlantısını kullanarak aktöre ulaşmış. Küresel salgınla birlikte de Radyo Karantina başlığıyla 38 gün boyunca her gün bir dakika uzunluğunda o gün yazılmış, bestelenmiş ve icra edilmiş bir şarkıyı yine o gün kurgulanmış videosu ile birlikte yayımlamıştı. 

*Korhan Futacı’nın geçtiğimiz sene paylaştığı Shadowboxing kısaçaları ise adını, bir boksörün karşısında hayali bir rakiple dövüşmesi anlamına gelen gölge boksundan alıyor. Seyircisiz ve sahnesiz kalan müzisyenlerin durumuyla yakın bulmuş bu terimi.

*Yeni albümden bazı detaylara da bakalım. Hem koleksiyona adını verip hem de açılışını yapan “karmaşaya aşina”, vapurun kıçında geçen bir öyküyle İstanbul’un kaosunu, çıkmazlarını, yalnızlıkla ilişkisini anlatıyor. Bir Gazapizm düeti olan “bambam” ikilinin karşılıklı atışmasına sahne oluyor. “korkmaz ağlar” ise henüz 19 yaşındayken kaybettiğimiz Ali İsmail Korkmaz’a yazılmış.

*Karmaşaya Aşina’nın ilk klibi, Volkan Ergen yönetmenliğinde çekilen “çok üzgünüm”e geldi. Sözleri Seda Gazioğlu tarafından yazılan parça ve videodaki bitmek bilmeyen mücadele, varoluşsal yaralarımıza dokunarak acıtıyor.

Söz Korhan Futacı’da:

Hem birden fazla toplulukla hem de solo olarak caza dair sesler üretiyorsun yıllardır. Dünya Caz Günü vesilesiyle soralım: Bu müzikle nasıl tanıştın, ilişkin nasıl dönüştü, bu ara kimler var radarında?

Müzikle tanışmam çok küçük yaşlarda oldu ancak caz ve türevleri ile tanışmam biraz daha geç oldu diyebilirim. İlk caz albümünü satın aldığımda sanırım 14 -15 yaşlarındaydım. Dönemin de etkisi ile rock müzik tabii ki daha çok ilgimi çekiyordu ancak zamanla caz âleminin büyüsü beni daha çok içine almaya başladı. Doğaçlama müzik, rock ve cazın birleşimine bu toprakların esansları da eklenince kendi müzikal yolculuğum başlamış oldu. Bu ara radarımda Orta Doğulu müzisyenler var. Özellikle de oraya özgü ritim döngülerini fazlaca inceliyorum diyebilirim.

Müzik, resim ve heykelin buluştuğu bir stüdyoda çalışıyorsunuz. Oradaki yaşamdan bahsedebilir misin biraz? Sanatsal yaklaşımını ve yaratıcı sürecini nasıl etkiliyor?

Evet grup provalarımızı ve kayıtlarımızı,  evimdeki stüdyo haricinde eşimin heykel ve resim çalışmalarını yürüttüğü Atatürk Oto Sanayi’deki atölyesinde yapıyoruz. Yaratıcılıkla dolu ve insanı üretmeye, yaratmaya teşvik eden bir mekân doğası gereği. Eşimin de sürekli üretim hâlinde olması ve mekanın her türlü yaratıma imkân verecek şekilde tasarlanmış olması hayal gücünü tetikleyen bir durum tabii ki. Ben de müzik dışında zaman zaman resim yapıyorum ve gerçekten çok keyif alıyorum.