Marjinlerden: Gregory Blackstock

“Outsider Art” olarak tanımlanan; sanat kültürü, endüstrisi ve kurumlarının dışında kalan, çoğunlukla sanatçının resmi bir eğitime dayanmadan kendi kendine öğreterek yarattığı çalışmalardan oluşan alanın nev-i şahsına münhasır isimlerinde bu haftaki konuğumuz Gregory Blackstock.

1846 Seattle, ABD doğumlu Gregory Blackstock otizm spektrumunun en nadir görülen tiplerinden biri olan Savant Sendromu’na sahip. Lafın gelişi değil, istatistiksel olarak milyonda bir görülen Savant Sendromu, otizmin getirdiği iletişim ve sosyal zorlukların yanısıra kişide ortalamanın çok ilerisinde zihinsel bir yeteneği de getiriyor. Bu yetenekler genellikle hafıza, sanat, müzik, matematik ve mekansal algı alanlarında kendini gösteriyor. Ve çoğunlukla hafıza hepsinde anahtar bir rol görüyor. İşte Blackstock da, tabir-i caizse, bir “sanat savantı”…

Gençlik yıllarında modern tıp otizm hakkında fazla bilgiye sahip olmadığı için paranoyak şizofren olarak teşhis edilerek bir süreliğine akıl hastanesinde daha fonksiyonel bir hayat sürebilmesi için tedavi gören Blackstock, yetişkin hayatına gerçekten de “normal”e oldukça yakın başlıyor. Önceleri bir gazete dağıtıcısı ve sonraları bulaşıkçılık yaparak geçinen Blackstock, boş zamanlarında ise müziğe, bovlinge ve asıl olarak çizmeye merak sarıyor. Ancak 1966’da Seattle Post gazetesinde yayınlanan, o zaman 20 yaşındaki Blackstock’un elinde ilk çizimlerinden biriyle durduğu fotoğraf haricinde, bu çizimler bir galeri tarafından keşfedildiği 2003 senesine kadar saklı kalıyor.

black_leghorn-roosters_web

Kendine kabak türlerinden ayakkabı çeşitlerine, deniz fenerlerinden sivrisineklere varan akıl almaz derecede geniş bir skaladan konu seçen ve bu konuları detaycı araştırmalarla çizimlerine aktaran Blackstock aynı zamanda çocukluğundan sevdiği müzikleri akordeonuyla çalarken aynı anda el çizimiyle notaya döküyor ve bu parçalara da kapaklar yapıyor.

Özellikle 40’lı yaşlarından itibaren yoğunlukla çizim yapan Blackstock’un çevresindeki dünyayı hafızasının filtresinden geçirerek yarattığı ve “set” olarak adlandırdığı çizimler, çoğunlukla çocukluk anılarından gelen favori bir obje veya canlının varlığını tüm çeşitliliğiyle ve araştırmaya dayalı etkileyici detaylarıyla kutlayan; bu kutlamayı ise naif ve çocuksu bir estetikle gerçekleştiren hayranlık uyandırıcı bir zihnin ürünü.

97bla07_body