Monster, Society of the Snow ve bu hafta başka ne izlesek?

Hazırlayan: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde Kore-eda Hirokazu’nun son işi Monster, J.A. Bayona’nın The Orphanage’dan bu yana çektiği ilk İspanyolca film Society of the Snow, Marvel sinematik evreninden Echo ve çok daha fazlası yer alıyor. İlk kez gösterileceklerle birlikte dijital servislere yakın zamanda eklenmiş, hâlâ izlememiş olabileceğiniz yapımlar da seçkide.


Kaibutsu / Monster (MUBI, 5 Ocak)

Nedir: Kore-eda Hirokazu’nun 76. Cannes Film Festivali’nde büyük bir çıkış yaparak Queer Palmiye ve En İyi Senaryo ödüllerini kucaklayan filmi, 11 yaşındaki Minato’nun aniden değişen davranışlarının okulda gördüğü şiddetten kaynaklandığını öğrenen annesi Saori’nin olayları anlamlandırmak üzere okula gitmesiyle katmanlanan bir hikâye etrafında dönüyor. Kore-eda’nın hassas bakış açısı, ergenlik dönemindeki Minato’nun sıkıntılarını ve bu sıkıntıların etrafındakilere tesirini inceliyor. Karakterlerin karmaşıklığı, yoğun empati ve yürek burkan hassasiyeti sayesinde Monster, kuir sinemada kendine özel bir yer ediniyor diyebiliriz.

Neye benzer: Yönetmenin aile bağlarına odaklanan bir başka filmi Like Father, Like Son, Wachowskilerin non-lineer anlatı meselesinde mihenk taşı haline gelmiş filmi Cloud Atlas, tutkuyu perdeye aktarabilen Céline Sciamma filmi Portrait of a Lady On Fire ve Dee Rees’in genç bir Siyah lezbiyenin kimlik arayışına ortak ettiği Pariah filmleri…

Kimler var: Yapım, geçtiğimiz mart ayında yaşamını yitiren Japon besteci ve piyanist Ryuichi Sakamoto’nun müziklerini bestelediği son uzun metraj olması açısından da önem arz ediyor. Filmin tamamının müziğini yazacak gücü olmadığını söyleyen Sakamoto, yönetmene son stüdyo albümü 12‘in müziklerini kullanma izni vermiş.

Meltem Demiraran’ın Monster hakkındaki hisleri buradan okunabilir.

La sociedad de la nieve / Society of the Snow (Netflix, 4 Ocak)

Nedir: Bu yılki Venedik Film Festivali’nin kapanışını yapan ve Akademi Ödülleri’nde İspanya adına yarışacak olan film, Uruguaylı gazeteci Pablo Vierci’nin aynı adlı kitabından uyarlama gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Ekim 1972’de Montevideo’dan Şili’nin Santiago şehrinde yapılacak karşılaşmaya “Old Christians” rugby takımı ve beraberindekileri götürmek üzere havalanan uçağın And Dağlarına çarpmasıyla vuku bulan trajediyi resmediyor Society of the Snow. Başlarda çarpışmadan sağ kurtulanların dondurucu havadaki hayatta kalma mücadelesine “yardımın geleceği” inancı hâkim olsa da iki aydan uzun süren kurtarılma öykülerinde uçağın ambarındaki her şeyin tükenmesi ve haftalar süren açlığın ardından düşünülemez olanı yapmak; açlıktan ölmemek için yamyamlığa başvurmak zorunda kalmışlar.

Neye benzer: Joe Penna’nın minimalist bir yaklaşımla yazıp yönettiği Arctic’te çarpıcı bir oyunculuk sergileyen Mads Mikkelsen’in de Kuzey Kutbu’ndaki benzer bir uçak kazasının ardından hayatta kalabilmek için bazı kararlar alması gerekiyordu.

Kimler var: The Impossible, A Monster Calls, Jurassic World: Fallen Kingdom gibi işleriyle tanınan ödüllü yönetmen J.A. Bayona imzalı filmde Enzo Vogrincic, Agustín Pardella, Matías Recalt nüanslı oyunculuklar sergiliyor.


BUNLAR DA VAR! 
Gözden kaçmasın

Good Grief (Netflix, 5 Ocak)

4 Primetime Emmy’li Dan Levy’den aşk, kayıp ve hayatın bir şekilde devam etmesi üzerine yürek burkan bir komedi-drama. Levy filmin yazar, yönetmen ve yapımcılık görevlerini üstlenmesinin yanı sıra baş karakter Marc’a da hayat veriyor. Kişisel kayıp deneyimlerinden ilham aldığı yapımı; annesinin kaybını tam manasıyla atlatamamışken partneri Oliver’ın (Luke Evans) ani ve zamansız ölümüyle dünyası başına yıkılan Marc’ın, Paris’e yaptığı yolculukta iyileşme ve kendini keşfetme arayışını takip ediyor. Umduğundan fazlasını bulduğu seyahatteki eşlikçileri ise en yakın arkadaşları Sophie (Ruth Negga) ve Thomas (Himesh Patel).

Next Goal Wins (Vizyon, 5 Ocak)

Nisan 2001’de 2002 FIFA Dünya Kupası eleme turunda Avustralya’ya 31-0 yenilerek rekorlar kitabına giren Amerikan Samoası takımının maceralarına odaklanan film, Oscar ödüllü Taika Waititi’nin son işi. “Dünyanın en kötü futbol takımı” unvanını tersine çevirmek umuduyla el sıkışılan yeni teknik direktör Thomas Rongen (Michael Fassbender) ve takımın başlarından geçenleri merkezine alıyor. Mike Brett ve Steve Jamison’ın 2014 yapımı aynı adlı belgeselinden ilhamla mizah doğrultusunda kurgulanan Next Goal Wins; Ted Lasso’ya özlem duyan izleyiciler için futbol komedisine doyma ve “başarısızlıklardan doğan birlikteliğin gücü” temasıyla hasret giderme bileti!

Im toten Winkel / In the Blind Spot (Vizyon, 5 Ocak)

Ötekiler ve Mirasçı’nın ardından üçlemeyi tamamlayan, Ayşe Polat’ın gerilim türündeki filmi. Almanya’dan gelen belgesel ekibinin, oğlu kayıplara karışmış Hatice annenin hikâyesini işlerken bir yandan da anısını canlı tutmak için sürdürdüğü ritüele tanık olmalarıyla başlarına gelen olayları takip ediyor. İlhamını Cumartesi Anneleri’nden alan; didaktik ve yargılayıcı bir şekilde yönetmenlik yapmamaya büyük önem veren ve yorumu izleyicisine bırakan Polat, 42. İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale Ödülü’ne uzandı.

RuPaul’s Drag Race – 16. sezon (WOW Presents / MTV, 5 Ocak)

Start your engines! Farklı ülkelere yayılmaya ve kapsamını genişletmeye devam eden RuPaul’s Drag Race, orijinal serinin 16. sezonuna start veriyor. Werk Room’da bu sezon yarışacak 14 queen, muhtemelen yarışmanın bugüne kadarki en genç yaş ortalamasına sahip cast’ı. Mama Ru yine türlü twistler hazırlamış elbet, formatı bu sezon nasıl eğip bükecekleri de merak konusu. Konuk jüri koltuğuna da Charlize Theron, Sarah Michelle Gellar, Kyra Sedgwick, Adam Shankman ve Icona Pop gibi isimler geçecek.

Echo (Disney+ / Hulu, 9 Ocak)

Marvel evreninin kadim Avenger’larından Hawkeye vesilesiyle tanıştığımız Maya Lopez’e (Alaqua Cox) odaklanan spin-off mini seri. Yapım, fotoğrafik dehası sayesinde karşısındakinin becerilerini hızlıca taklit edebilme yetili süper kahramanın yüklerinden kurtulup ilerleyebilmesi için geçmişiyle yüzleşmesi, Amerikan yerlisi kökleriyle barışması ve aile-toplum kavramlarının ne anlama geldiğini idrak etmesi gerekliliğinin üstüne gidiyor. Bir de tabii Vincent D’Onofrio’yu bir kez daha Kingpin olarak izleme heyecanı veriyor.

Criminal Record (Apple TV+, 10 Ocak)

Paul Rutman’ın genç bir kadının çarpık adalet sistemiyle giriştiği mücadeleyi kaleme aldığı suç-gerilim draması. Siyahların hemen her gün tecrübe etmek zorunda kaldığı kusurlu adalet sistemini, ırkçılık sebebiyle verilen yanlış hükümleri, asıl suçlunun kolaylıkla masuma yatabilişini ve nasıl da kimseyi buna ikna etmeye çabalamadan kolaylıkla kurban rolüne bürünebileceğini gözler önüne serip sistemdeki kusurları vurgulayan dizide Cush Jumbo ve Peter Capaldi’nin çarpıcı performansları şimdiden eleştirmenler tarafından en büyük takdiri toplamış durumda.


The Eternal Daughter
Hâlâ izlemediyseniz

*Maudie (Netflix, 31 Aralık)

*Following (MUBI, 1 Ocak)

*Fool Me Once (Netflix, 1 Ocak)

*Eileen (Prime Video, 2 Ocak)

*The Eternal Daughter (TOD, 7 Ocak)