Müzisyenlerden mektuplar: Josephine Foster

Bant Mag. No:74’te müzisyenlerin farklılaşan hisleri, gerçeklikleri ve deneyimlerine kulak verelim istedik. Pandemi ve yaşanan türlü gelişmeler müziğe olan yaklaşımlarını nasıl değiştirip dönüştürüyor? Yeni üretimlerinde nasıl izler sürülebiliyor? Neler onları motive ediyor? Neler öğreniliyor? Neler çok can sıkıcı? Neler “devam” dedirtiyor? Sorularımızı Türkiye ve dışarıdan pek çok müzisyene, DJ’e yolladık. Yanıt alabildiklerimizden size mektuplar topladık. 

2020’ye Fire Records etiketli No Harm Done albümüyle kapısı herkese açık bir sığınak bırakan Josephine Foster yanıtlıyor.

“Göçebe yaşam tarzım tamamen değişti. Bunda da hiçbir sorun yok. Doğa ana öyle istiyorsa bana yalnızca itaat etmek düşer.” 

“Bu süreçle birlikte albüm kayıtlarımın odakları ve kadroları değişti. İyi ya da kötü anlamda değil, sadece bir değişim. Olup biteni kucaklayacağım ve her şeyin daha iyi olacağını düşüneceğim.”

“Adaptasyon anlamında kendimi insanlarla çok daha farklı ve beklenmedik şekillerde ilgilenirken buldum. Neticesinde çok şaşırtıcı bir birlikte yaşama kararı ortaya çıktı. Göçebe yaşam tarzım tamamen değişti. Bunda da hiçbir sorun yok. Doğa ana öyle istiyorsa bana yalnızca itaat etmek düşer. Emily Dickinson’ın on yıl önce kaydettiğim şiiri şöyle gidiyor: ‘Umulmadık şeylere inan’. Herhangi bir doğal afet nasıl bir sürpriz olabilir ki? Biz insanlar çok dar görüşlü olsak da neden-sonuç ilişkileri baki ve dünya da bizim kadar canlı bir varoluş sergiliyor. Doğayı korumak için en büyük güce sahip olanların; şirketlerin, trilyonerlerin, doğayı acımasızca tahrip etmesi beni çok sinirlendiriyor. Uzun vadeli vizyondan tamamen yoksunlar.” 

“Bu dönemde haliyle daha çok kendi başıma kayıt yapmaya, o yönde gelişmeye başladım. Ayrıca yarım kalmış birçok işi tamamlamaya vakit bulabiliyorum. Pek canlı performans olmayınca şarkı yazmaya daha çok zaman kalıyor, toprakla ve yakın çevreyle daha çok ilgileniyorum. Bir de sürekli kalmak üzere uzun süre sonra geçen yaz Colorado’ya dönmüş oldum. Buranın eski güzelliğini ve doğasını içime soluyorum. Bu durumun uzun vadede olumlu neticeler getireceğini hissediyorum.”

“Temel motivasyonum, müzik ve sanat aracılığıyla diğerlerine yardımcı olmak için yapabileceğim şeyleri yapmak. İnsanlara ilham verebiliyor, ruhlarını bir nebze de olsa hafifletebiliyorsam ne mutlu bana.”

“Aylarca karantinayı Nashville’deki Siyah bir mahallede geçirdim. Burada bahar ve yaz aylarında BLM hareketi yayıldıkça sokakları dolup taşıran diyaloglar ve enerjiden çok etkilendim. Kardeşlerimin kültürünün çalışmalarıma nasıl derin şekillerde sirayet ettiğini hatırlamış oldum.” 

“Son olarak bireylerin kolektif kazanımlar için farklı şekillerdeki adanmışlıklarını arttığını görüyorum ve bu bana umut veriyor. Tüm canlıların uzun vadede daha sağlıklı olabilmesi için sevgi dolu kararlar alacak canlı bir oluşumun kolları gibi…”

“Nasıl günler bu günler: Müzisyenlerden mektuplar” dosyasının tamamını okumak için buradan Bant Mag. No: 74’e ulaşabilirsiniz.