Aktarımın bağlamı müzik: ODTÜ Müzik Toplulukları ve Rock Şenliği

Röportaj: Cem Kayıran

ODTÜ Müzik Toplulukları tarafından ilk kez 3-4 Ekim 1991 tarihinde düzenlenen Rock Şenliği, 28. edisyonuyla bir kez daha meşhur Mimarlık Amfisi’ne dönüyor. 14-17 Mart tarihlerine yayılan festival programında, yerli sahneden Aga B, Balina, Puck, Dilan Balkay, Yalnayak, Ductape gibi grup ve müzisyenlerin yanı sıra Bristol çıkışlı üçlü Waldo’s Gift de var. 

Her yıl öğrencilerin gönüllü olarak organizasyonunun her katmanıyla bizzat ilgilenerek hayat verdiği Rock Şenliği’ni ve bu mirasın yıllarca nasıl aktarıldığını, ODTÜ Müzik Toplulukları üyelerinden dinledik. Sohbete, ODTÜ MT arşivinden geçmiş yıllardaki etkinlik afişleri eşilk ediyor.


Mimarlık Amfisi dinleyicilerin odağını, içeride nerede durursanız durun sahnede topluyor. Basit bir ışık sistemi, loş bir ortam, sahneden giderek yükselen koltuklarla, dinleyicilerle sanatçı arasında müzikten başka hiçbir şey olmuyor.”

Bilmeyenler için ODTÜ Müzik Toplulukları’nın nasıl bir oluşum olduğundan ve düzenlediği etkinliklerden bahseder misiniz?

ODTÜ Müzik Toplulukları yaklaşık 40 senedir, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde sponsor ve herhangi bir dış destek almadan, gönüllülük esasına dayalı ODTÜ öğrencisi topluluk üyeleri tarafından konser ve festival etkinlikleri düzenleyen bir topluluk. Yıl içinde üç tanesi ODTÜ Mimarlık Amfisi’nde düzenlenen toplam beş adet konser/festival etkinliği düzenliyoruz. Göl Şenliği, sonbahar döneminin başında kampüsümüzün bir parçası olan Eymir Gölü’nde düzenlenen bir günlük bir etkinlik ve Bahar Şenliği sırasında da ODTÜ Çarşısı’ndaki açık alanda Panayır Sahnesi adlı dört günlük bir sahnemiz oluyor.

Mimarlık Amfisi’nde ise sonbahar dönemi içinde ikisi de iki günlük olmak üzere, özellikle anaakımdan uzak sanatçılara ve gruplara yer vermeye özen gösterdiğimiz Alternatif Müzik Günleri’ni ve konser dışında atölye ve söyleşi gibi formatlara da yer verdiğimiz Kış Sahnesi etkinliklerine ek olarak, ilkbahar döneminde belki de kitlesel olarak en büyük etkinliğimiz olan Rock Şenliği’ni düzenliyoruz. Rock Şenliği, ismine rağmen günümüzde tür ayırt etmeksizin dört gün boyunca Mimarlık Amfisi’nde gerçekleşen, genel odak olarak Ankara ve Türkiye yerel sahnesinden, nadiren de yurt dışından gruplara yer verdiğimiz etkinliğimiz.

ODTÜ Rock Şenliği 30 yılı aşan bir geçmişe sahip. Düzenlendiği Mimarlık Amfisi de şehrin müzik hafızasında da önemli bir yerde konumlanıyor şüphesiz. Bugünkü ODTÜ MT üyeleri olarak, bu miras sizin için ne ifade ediyor? Ya da bir başka deyişle, size nasıl rehberlik ediyor? 

Toplulukta doğal bir aktarım süreci mevcut, topluluğa yeni gelen üyeler her şeyi daha eski topluluk üyelerinden öğreniyor ve zamanı gelince kendisi de öğrendiklerini aktarıyor. Aktarımın en büyük bağlamlarından biri müzik. Buraya farklı insanlar olarak gelerek müzik üzerine konuşarak yenilikler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Miras aldığımız asıl aktarım bu şekilde özetlenebilir. Rehberlik açısından öğrenci topluluğu olarak sponsorsuz bir şekilde dinleyiciyi müzikle buluşturmak bizi aşırı mutlu ediyor. Bu süreçten dolayı şu anki topluluk üyeleri olarak bizden önce gelenlerin 30 yıldır düzenlediği Rock Şenliği ve diğer etkinliklerin devamını getirmek ve bu etkinliklerin üstüne bir şeyler koymak için büyük bir motivasyon hissediyoruz.


Bu sene hem Dilan Balkay, Balina, Aga B, Puck gibi yerli sahneden heyecan verici sesler hem de İngiltere’den konuğunuz, harika Waldo’s Gift’i ağırlıyorsunuz -ki bu onların ilk Türkiye konseri olacak. Rock Şenliği programı bu sene nasıl şekillendi? Neleri göz önünde bulundurdunuz? 

Aslında çoğu etkinliğimizin programı oluşurken göz önünde bulundurduğumuz şeyler aynı oluyor. Önceliğimiz her zaman yerel sahneden olan, aktif ve yeni üretimleri mevcut sanatçı ve grupları destekleyecek bir line-up oluşturmak ve onları ODTÜ ve Ankara dinleyicisiyle buluşturmak. Mimarlık Amfisi’nde uzun süredir müzik dinleyen insanlar olarak da davet ettiğimiz grupların Mimarlık Amfisi kültürü ve ruhuna da uyumlu olmasını hedefliyoruz. Bu line-upları oluşturmak için sürekli hem yerli hem yabancı yeni müzik arayışındayız ve keşfettiğimiz heyecan verici grupları da birbirimizle paylaşıyoruz. Belirleme sürecimiz, saatlerce aldığımız toplantılarla herkesin kendi fikrini sunduğu ve bu fikirlerin her yönüyle tartışılıp içimize sinecek hale gelmesinden oluşuyor aslında. Bu seneki şenlikte Waldo’s Gift’e yer verme fikri de bu paylaşım sonucu ortaya çıktı, grup toplulukça beğenilince yurt dışından bu grubu kampüs ve Ankara’daki dinleyicilerle buluşturma fikri bizi çok heyecanlandırdı. MT olarak çok keyifle dinlediğimiz ve bahsettiğimiz gibi Amfi kültürü ve ruhuna uyumlu olduğunu düşündüğümüz bir grup olduğu için Rock Şenliği’nde çok görmek istedik ve bu şekilde iletişime geçtik.

Ekipçe İstanbul’a gelip gruplarla, müzisyenlerle ya da menajerleriyle bizzat görüştüğünüzü; bir yandan da açık çağrı ile seçmeler düzenlediğinizi biliyoruz. Ne kadarlık bir zamana yayılıyor festival hazırlığı? Ekipte nasıl görev dağılımlarınız var?

Rock Şenliği özelinde, en büyük etkinliğimiz olduğu için güz döneminin başından itibaren sürekli konuştuğumuz ve planlamalar yaptığımız bir süreç gerçekleşiyor. Aralık ayı civarı o seneki programı oluşturmak üzere gruplarla ve sanatçılarla iletişime geçmeye başlıyoruz. Ocak ayında finallerimiz bitince topluluk olarak iletişime geçtiğimiz bu insanlarla yüz yüze tanışıp görüşmek üzere İstanbul’a gidiyoruz. Bu hem bizim topluluk olarak yakınlaşmamız hem de sanatçılara, gruplara ve menajerlere kendi misyonumuzu açıklamak için bir fırsat oluyor.

İstanbul dönüşü o sene etkinliğimizde yer vereceğimiz sanatçılar aşağı yukarı belli oluyor. Tabii ki son an iptalleri, etkinliğe dair öngöremediğimiz bürokratik sıkıntılar hep yaşanıyor. Böyle durumlarda olabildiğince organize olup hızlı harekete geçmek bizim için çok önemli oluyor, zira etkinlik tarihi güz döneminin başında belli olmuş olduğu için tarihlerde herhangi bir değişiklik yapamıyoruz. Görev dağılımı aramızda eşitlikçi ve tamamen inisiyatif odaklı. Bir festivalin her detayıyla uğraştığımız için toplulukta belli bir zaman geçirdikten sonra kendi ilgi alanlarımızı keşfediyoruz. Etkinliğin promosyon materyalleri, afiş, sahne kurulumu, ses, ışık vb. gibi kollarda herkes kendi istediği alana yöneliyor. Etkinliklerimizden herhangi bir gelir elde etmediğimiz için yaptığımız görevleri tamamıyla motivasyonumuzla ölçüyoruz ve birbirimizi bu konuda sürekli destekliyoruz.


Daha önce hiç Rock Şenliği’nde bulunmamış birine festivaldeki ortamı nasıl tarif edersiniz? Sizce Rock Şenliği’ni farklı kılan unsurlar neler?

Rock Şenliği ODTÜ’nün içinde bulunan ve 60 yılı devirmiş olan Mimarlık Amfisi’nde gerçekleşiyor. Mimarlık Amfisi, ODTÜ’deki brutalist mimarinin en özgün yansıması olmasıyla Türkiye sınırları içerisindeki hiçbir sahneye benzemiyor. Sadece ODTÜ MT olarak bize değil ODTÜ’deki birçok sahne topluluğunun etkinliğine ev sahipliği ediyor ve bu nedenle kampüsteki kültürel mirasın çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Etkinliği farklı kılan bir başka özellik de kitlesi. Bağımsız ve sponsorsuz bir şekilde gerçekleşen bu etkinliği destekleyen herkes Mimarlık Amfisi’nin büyüleyici yapısına katkıda bulunuyor ve ortaya benzersiz bir atmosfer çıkıyor. Amfi’nin kendine has bu atmosferi bizce herhangi bir konser deneyiminden farklı bir deneyim sunuyor, hem dinleyicilere hem de sanatçılara. Herhangi bir mekândan farklı olarak Mimarlık Amfisi dinleyicilerin odağını, içeride nerede durursanız durun sahnede topluyor. Basit bir ışık sistemi, loş bir ortam, sahneden giderek yükselen koltuklarla, dinleyicilerle sanatçı arasında müzikten başka hiçbir şey olmuyor. Dinleyicilerin çoğunu öğrencisi, mezunu, akademik kadrosuyla ODTÜ kitlesi oluşturuyor. Biz bizelik hissiyatı, özgürce müzik dinleyebileceğimiz bir alanın farkındalığı bizi her Rock Şenliği’nde duygulandırıyor. Ayrıca Türkiye’deki müzisyenler için anaakım harici müzik icra etmenin ve kitlelerle buluşmanın giderek zorlaştığı bu dönemde Rock Şenliği’ni bu sektörün çöldeki vahası olarak devam ettirmeye çalışıyoruz.

Bir festivali mümkün kılma sürecine dair pek çok detayla bilfiil ilgilendiğinizi göz önüne alırsak, müzik sektöründe bir kariyer hayali kuruyor musunuz? 

Topluluk içerisinde hepimiz ODTÜ’nün farklı bölümlerinde okuyoruz ve bir yandan derslerimiz, sınavlarımız, ödevlerimizle ilgilenirken bir yandan da hep birlikte topluluğa büyük bir vakit ayırıyoruz. Aramızda mezun olup sonrasında müzik sektöründe kariyer yapan arkadaşlarımız da var, farklı işlere yönelen insanlar da var. Bu sorunun cevabı her birimiz için değişkenlik gösterse de topluluk içerisinde bulunduğumuz süre zarfında sektörü deneyimleme şansına sahip oluyoruz. Ortak bir amaçla bağımsız müziği, buna katkıda bulunan müzisyenleri destekliyoruz fakat bir topluluk olduğumuz için sektörel dinamiklerin bizimkinden çok farklı olduğunu da görüyoruz. Geçmişte topluluğumuzun üyesi ve şu anda güncel sektör çalışanı olan arkadaşlarımızın deneyimlerinden yola çıkarak bizleri demotive eden bir sürü faktör olduğunun farkındayız fakat günün sonunda bu kariyer hayaline sahip olan üyelerimizin bilinçli bir müzik sektörü için çalışma motivasyonun olduğunu biliyoruz.