Selin Sümbültepe’nin sesinden Hatay’a Ağıt: Akantüs
Yazı: Eylül Ege
Deprem felaketinde ailesini kaybeden Selin Sümbültepe 9 Şubat’ta, memleketi Hatay’a ithafen yazdığı bir ağıt yayımladı. Adını doğum, ölüm ve yaşam döngüsünü sembolize eden Akantüs bitkisinden alan parça her satırında, yaşanan afetin hissettirdiği derin acıyı betimliyor.
Akantüs bitkisi Antakya’nın tarihi evlerinin kapılarında, pencerelerinde, sütunlarında ve mimarisinde yaşıyordu. Depremde bunlarla beraber kentin büyük bir kısmı da yıkıldı. Çocukluğunun, ailesinin, içinde büyüdüğü kültürün hafızasını taşıyan Hatay’a ve kaybettiklerine onun vasıtasıyla şöyle sesleniyor Selin Sümbültepe: “Yıkıldı yüreğimin yuvası, şehrim kendini ağlar. Kıyameti ömrümün, en karası. Vurgun yedi köküm, ağlar. Tam burada, kalbimde yanar. Kanar en dipte, dağlanır yaram.”
Final’deki Arapça yakarış; tüm ihmallere, kendilerine reva görülen haksızlıklara, yasa, kedere rağmen yaşamak ve memleketini yaşatmak için direnen Hatay halkının duygusunu, gücünü; dinleyenin kalbine taşıyor. Zira yerlilerin ağzından duyduğumuz “Ma rıhna, nehna hon!”, “Gitmedik, buradayız.” anlamına geliyor.
“Akantüs / Hatay’a Ağıt” aynı zamanda, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın 06.02 Umut: Afet Bölgesinde Geçen Bir Yılın Belgeseli başlıklı filminde de yer alıyor. Geride kalan bir seneye şehir plancısı Tuğçe Tezer’in değerlendirmesi, Dilan Bozyel’in fotoğrafları ve Hayata Destek Derneği’nin alandan izlenimleriyle bakmak için Uzun bir yılın ardından: 6 Şubat başlıklı dosyamıza da uğrayabilirsiniz. Hatay, Hataylılar ve afetten etkilenen herkese dayanışma ve sevgiyle: Yalnız değilsin, iyileşeceksin.