The Mars Volta, Cate Le Bon ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler

The Mars Volta, Karayip sahillerinden sesleniyor. Cate Le Bon son klibinde, Henri-Georges Clouzot’nun Inferno’sundan ilham almış. A-Bacchus’un yeni EP’sini bol bol döndüreceğiz gibi görünüyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: The Mars Volta – The Mars Volta
(Clouds Hill)

2000’ler progresif rock sahnesinin yıldız gruplarından The Mars Volta, 10 yılın ardından yeniden aramızda. Bu kez bambaşka bir ses işçiliği ve kompozisyon anlayışıyla Karayip sahillerinden sesleniyorlar. En uzun şarkının 4 dakika olduğu bir The Mars Volta albümü! Yine çılgınca katmanlı, çok incelikli bir müzikten bahsediyoruz. Hem büyük bir sürpriz hem de büyük bir heyecan…

TEKLİ: Eskiz & Ati Yıldıztozu – Disko Japon
(Tamar Records)

Hazirandan bu yana art arda tekliler fırtlatmaya devam eden Eskiz şimdi de 80’ler Tokyo’sunda dans etmeye götürüyor dinleyenlerini. Yerinde duramama garantili şarkıya Ati ve Aşk Üçgeni’nden Ati Yıldıztozu sözleriyle, The Ringo Jets’ten Lale Kardeş Japonca vokalleriyle dahil olmuş; enstrüman kayıtlarında Batınhan Altun ve Yasemin Özer’in de katkıları var. Ortaya eğlencenin dozunu arttıran, sözleri dile dolanan bir iş çıkmış. 

TEKLİ: Jessica Winter – Choreograph
(Lucky Number)

Brixtonlı müzisyen Jessica Winter’dan, geçtiğimiz yıl yayımladığı More Sad News EP’sinin ardından ilk solo tekli. Prodüksiyonunu da bizzat üstlendiği parça, aşkı eksiksiz şekilde deneyimleme arzusu ve beraberinde getirdiği yılgınlıkla ortaya çıkmış. Alternatif pop güzelliği “Choreograph”ın James Ogram imzalı bir klibi de var.

TEKLİ: Ceylan Ertem – Çarem Benim
(Ceylan Ertem x Wovie)

Kendi bestelerinin yanı sıra başka seslerden duyduğumuz şarkılara yeni yorumlar kazandırmayı da seven Ceylan Ertem bu kez, Nilüfer’in 1992 çıkışlı Yine Yeni Yeniden albümünde bulunan “Çarem Benim” kaydıyla döndü. Zayıflığıyla, ürkekliğiyle, olduğu gibi sevilmek isteyen birinin ağzından yazılan parça, müzisyenin daimi dostu Cenk Erdoğan imzalı akışkan, şık düzenlemesi ve tansiyonu değişken vokalleriyle alıp götürüyor. Ertem’in kendine ve şarkıdaki kadına benzettiği kapak görseli, çizer Ethem Onur Bilgiçin eski işlerinden; “Çarem Benim”in Aytekin Yalçın yönetmenliğinde çekilmiş bir video klibi de var. Ceylan Ertem, Cenk Erdoğan ve Coşkun Karademir’den oluşan folk caz grubu Yekpare Trio ise 15 Ekim’e kadar sürecek Avrupa turnesi kapsamında Hollanda, Belçika ve Almanya’ya uğrayacak. 9 Ekim’deki Utrecht konserine Hollandalı caz müzisyeni Steven Kamperman da konuk olacak.

ALBÜM: Beak> – Kosmik Musik
(Bağımsız)

Geoff Barrow, Billy Fuller ve Will Young’dan oluşan Bristol çıkışlı grup Beak>, Kosmik Musik adlı çizgi romana eşlikçi olacak bir albüm kaydetti. Puslu melodiler, atmosferik synth partisyonları, kesik ritimler ve çok daha fazlasını buluşturarak “kozmik” kelimesinin yarattığı beklentiyi tam anlamıyla karşılayan, nefis Beak> kompozisyonlarını dinleyebileceğiniz bir CD’yi de içinde bulunduran çizgi romanın kutu açılış videosuna göz gezdirmeniz tavsiye edilir.

ALBÜM: Eazila – ARAF
(Woozytape)

ABD’nin güney şehirlerinden dünyaya yayılan, hip hop ve trap geleneklerine karanlık bir bakış getiren Phonk janrını bir ifade biçimi olarak benimseyen Eazila, sene boyunca paylaştığı teklilerin ardından ilk albümünü yayımladı. ARAF, türün geleneklerine sadık kalan kısa soluklu parçalarıyla, tüyler ürperten bir atmosfer aratıyor.

TEKLİ: Cate Le Bon – Typical Love
(Mexican Summer)

Avangart tınıların izini süren Cate Le Bon yeni teklisinde, beklentilerin düşük tutulduğu, her şeyin hep aynı seyrettiği, “bir nehir gibi uzadıkça uzayan” bir ilişkiyi konu ediyor. Parça, müzisyenin geçtiğimiz şubatta yayımladığı Pompeii albümünün hazırlıkları esnasında, yakın arkadaşı olan Warpaint davulcusu Stella Mozgawa ile girdiği bir doğaçlama seansından çıkmış. Kesik synthesizer sesleri, zemini döşeyen bas yürüyüşü ve ikinci yarıda katılan saksafon ile tam bir Cate Le Bon işi. Müzisyenin başrolü üstlendiği, Henri-Georges Clouzot’nun Inferno’sunu (1964) referans alan bir video klibi de var.

TEKLİ: Paptircem – Nereye Gömsem?
(Bağımsız)

İstanbul’da yaşayan prodüktör, vokalist, klavyeci ve söz yazarı Paptircem’i viral videolarıyla tanıyor olabilirsiniz. Son bir yıldır kendi besteleri ve düetlerini tekliler olarak paylaşan müzisyen, yüksek enerjili pop rüzgârlarının ardından içsel çatışmalara ses verdiği bir şarkıyla karşımızda. Prodüksiyonunda Ufuk Kevser ve Kaan Arslan’ın parmağı olan şarkı, aynı bedende hapis kalmış iki adaşın birbirinden kurtulmak için verdikleri savaşın hikâyesini anlatıyor.

TEKLİ: Makaya McCraven – The Fours
(International Anthem)

Chicagolu davulcu, prodüktör, kendi deyimiyle beat bilimcisi Makaya McCraven’dan, klip formatı iyi var dedirten bir iş. 23 Eylül’de yayımlayacağı In These Times albümünden üçüncü ve son tadımlık olduğunu tahmin ettiğimiz “The Fours”, ağırbaşlı bir bas yürüyüşü üzerine çeşitlenen yaratıcı bir enstrümantasyonla derin nefesler aldırıyor. Doğal ve yapılı çevre arasındaki dengeleri sorgulatan nefis videosu eşliğinde deneyimlemeniz önerilir.

ALBÜM: Butcher Brown – Butcher Brown Presents Triple Trey
(Concord Jazz)

Virginia çıkışlı caz / neo-soul beşlisi, çoğu yıllar önce Bandcamp hesaplarında paylaşılmış kayıtları bir big band düsturuyla yeniden canlandırıp bir albümde toplandı. Grubun basçısı ve bestecisi Andrew Randazzo’nun bir diğer grubu olan R4ND4ZZO BIGB4ND’in de eşlik ettiği albüm, Butcher Brown diskografisinin en kıvrak ve ihtişamlı işi muhtemelen.

TEKLİ: Ahmet Ali Arslan – Kumrular Gibi
(Universal Music Türkiye)

Sevdiğine “Kaç hayattır seviyorum seni. Suyun üstü bak menevişlenir. Ne bu korkular ne de bu kafes bizim.” diyor yeni parçasında Ahmet Ali Arslan. Prodüktör koltuğunda Emre Malikler var. Bu detay, müzisyenin serüveninde bir ilk. Nitekim şimdiye dek tüm kayıtlarının prodüktörlüğünü bizzat üstlenmişti. 

ALBÜM: Rina Sawayama – Hold The Girl 
(Dirty Hit)

Sawayama ikinci uzunçalarında pop dünyasına sunabileceği çok şeyi olduğunu hissettiriyor. Arkasındaki ilham kaynakları da albüm boyunca -hatta bazen aynı şarkının içinde- çeşitleniyor: Kelly Clarkson, The Corrs, Paramore, Sugababes ve Taylor Swift bunlardan sadece birkaçı. Hem popüler kültüre bu kadar yakın kalıp hem de ortaya kaliteli prodüksiyonlar, etkili bir söz yazarlığı ve türlerden oluşan bir demet yapmayı başarmış müzisyen. Country, pop, pop-punk, glam rock, elektronik dokunuşlar, alternatif rock’a çalan besteler, ne ararsanız birbirine çok güzel bağlanmış şekilde bu uzunçalarda.

EP: A-Bacchus – Dilsiz Cellatlar Korosu
(Nuhado)

Yeni nesil hip hop sahnesinin dikkat çeken beatmakerlarından A-Bacchus’un yeni EP’si. Yılın başlarında Meçhul Bir Yalnızlığa Dair albümünde ortaklaştığı Kayra, üç şarkıda mikrofon başında. 10 dakikadan kısa akışıyla kendini bol bol tekrar ettirecek EP, James Harden ve Drake’e de selam çakıyor.

TEKLİ: Gloria de Oliveira & Dean Hurley – Picture of a Picture
(Sacred Bones Records)

Yeni Gloria de Oliveira – Dean Hurley güzelliği, uçsuz bucaksız bilinmezliğe atılmış bir adım. Hem tatlı bir rüyadaymış gibi hem de bir miktar ürkütücü tınlayan şarkının sözlerine Gloria De Oliveira’nın, Fransız Yeni Dalgası yönetmenlerinden Chris Marker’ın La jetée ve Sans soleil adlı filmlerini yıllar önce ilk kez gördüğünde aldığı kimi notlar yön vermiş. Christopher Gorski ve Seda Kaçak eşliğiyle hazırlanan, kasvetli ve masalsı bir klibi de var.

TEKLİ: Louis Cole – Not Needed Anymore
(Brainfeeder)

Ekimde paylaşmaya hazırlandığı albümünden üçüncü tekliyi gönderen Cole, bu parçada farklı bir şey deneyip, tamamıyla akustik bir yol izlemiş. Maharetlice çaldığı akustik gitarı, abartısız vokalleri, ayağı ve kolları aracılığıyla yaptığı perküsyon ve kıpkısacık süresiyle her açıdan minimal bir kompozisyon denebilir.

TEKLİ: pembe – Sen Kaybolmadan
(Mevzu Records)

İstanbul merkezli emo/screamo dörtlüsü pembe’nin yoldaki ikinci uzun çalarından ikinci tekli. Mevzu Records etiketiyle yayımlanan “Sen Kaybolmadan”, geçmişin çöplüğüne, derinlere çağırıyor dinleyeni. Sıcak gitar titreşimleri, mesafeli vokaller ve sakin yaylı partisyonları eşliğinde bir patlamanın öncesinden sonrasına uzanıyoruz. Doğuş Asan’ın ellerinden çıkan animasyon videoyla birlikte yollara düşüyor, bolca hisleniyoruz.

TEKLİ: Ryuichi Sakamoto – Opening for “Exception” / oxygen
(Milan Records)

Japon besteci, piyanist, prodüktör ve elektronik müziğin öncü figürlerinden biri olan Ryuichi Sakamoto, 50 yıla yaklaşan kariyeri boyunca sayısız sinematik proje için üretimler yaptı. Sakamoto bu kez, The Seven Deadly Sins, Dorohedoro, The Way of the Househusband, Castlevania gibileriyle orijinal anime kataloğunu genişletmeye devam eden Netflix’in 13 Ekim’de yayımlayacağı yeni anime serisi Exception için kolları sıvadı. Exception’dan yeni fragmanla birlikte Ryuichi Sakamoto bestelerinden iki tanesi de dinlemeye açıldı. 

TEKLİ: Noga Erez & Missy Elliott – NAILS
(City Slang)

Tematik anlatılar kurgulamak kadar parçalarını yeni düzenlemelerle sunmaktan da hoşlanan İsrailli vokalist, şarkı yazarı ve prodüktör Noga Erez, geçtiğimiz mayısta dinlemeye açtığı, odağına kıskançlık kavramını alan “NAILS” adlı kaydı sürpriz bir ortaklıkla güncelledi. Yeni versiyonda rap kahramanı Missy Elliott’ın da sesini duyuyoruz. Tekerleme gibi yinelenen melodisi ve bas titreşimlerinin domine ettiği düzenlemesiyle içine çeken orijinal kaydın enerjisini daha da yükselten Missy Elliott katkısının yanı sıra eklenen yüksek ateşli vokaller ve başkaca endüstriyel efektler de lezzeti artırmış.

TEKLİ: Heartworms – Consistent Dedication
(Speedy Wunderground)

Güney Londra’da yerleşik besteci ve şair Jojo Orme’nin müzikal kimliği Heartworms’ün ilk resmî teklisi. Avangart post-punk estetiğini gotik unsurlarla ele alan Heartworms, İngiltere’nin yeni nesil gitar müziğinin mimarlarından biri olan prodüktör Dan Carey ile çalışıyor. Nitekim histerik bir havaya sahip “Consistent Dedication” da Carey’nin plak şirketi Speedy Wunderground etiketiyle yayımlandı. 

TEKLİ: Daniel Avery – Wall of Sleep
(Phantasy Sound)

Daniel Avery, “Wall of Sleep”in yoldaki albümün estetiğini tanımlayan bir kayıt olduğu görüşünde. Şarkıyı içinde kaybolunan bir mağaraya benzeten müzisyen, dakikalar ilerledikçe ışığa yönelik umutlu adımların çoğaldığı hissinin öne çıktığını vurguluyor. Nitekim parçanın yaklaşık beş dakika süren akışı da özellikle HAAi vokalleriyle birlikte katmanlanan dönemeçleriyle bu duyguları eksiksiz şekilde yaşatıyor dinleyiciye. Yapay zekâ portreleriyle tanınan Claudia Rafael’in ellerinden çıkan nefis görsel eşlikçisi de buradan izlenebilir.

EP: Parham A.G – Bunları da Çaldım
(Eingang Records)

Nilipek.’in 2020 albümü Mektuplar’da yer alan “Yaprak”, bir emocore şarkısı olarak yeniden hayat bulmuş. Fanikedi’nin beş yıl önce paylaştığı Biraz Ciddi Olsan’dan “Çok Da Farklı Değiliz” ise yalın hâlinden taşıp bir 90’lar rüzgârına bulanmış. Eingang Records etiketli EP serisinin devamında nasıl sürprizlerle karşılaşacağız, merak konusu. Parham A.G ile yakın gelecek planlarını konuşup, bir de cover fantezisi oyunu oynadığımız röportajı da buradan okuyabilirsiniz.

TEKLİ: Elkka – I Just Want To Love You
(Ninja Tune)

Son EP’si Harmonic Frequencies’in ardından Avrupa’daki pek çok prestijli festivalin programında yer alan prodüktör ve DJ Elkka, yeni müzikler için arayı açmadı. Bu kez tüm detaylarıyla bizzat ilgilendiği ve her şeyiyle bir Elkka mahsulü olan house tandanslı yeni parçası için şu sözleri söylüyor: “Özünde bu parçanın kendi sevgilerini ifade etme özgürlüğüne sahip herkes için bir soundtrack olmasını umuyorum. İster romantik, ister arkadaşlar arasında ya da anne-kız arasındaki bir sevgi. Herkes sevilmeyi hak eder.” 

ALBÜM: Suede – Autofiction
(BMG)

90’lar britpop akımının öncü ekiplerinden Suede’in, 2013’teki birleşmesinden beri yayımladığı dördüncü albüm. Solist Brett Anderson birkaç ay önce NME’ye verdiği bir röportajda “Geri dönmek ve biraz daha ham, biraz daha sinirli, biraz daha kirli bir şey yapmak istiyordum. Autofiction bizim punk kaydımız.” demişti. Grup, şehir hayatındaki çürüme, her şeyin kötüye gitmesi gibi temalara eşlik eden sertlik ve sinir dozu artmış müziğiyle bu söylemin hakkını veriyor. “Personality Disorder”da Joy Division’ı andırırken, Anderson’ın seneler önce kaybettiği annesiyle ilişkisini irdelediği “She Still Leads Me On”da belki de hiç gitmediği kadar kişisel ve yoğun duygulu bir yere varıyor.

TEKLİ: Lia Shine – Söyle Bana Neden
(Warner Music Türkiye)

Miks ve masteringini, bir başka yerli rap yıldızı UZI ile de çalışan Etki’nin üstlendiği “Söyle Bana Neden”, ritmik oyunlar ve yumuşak gitar tınılarıyla örülmüş altyapısıyla dikkat çekiyor. Lia Shine’ın güçlü, hisli, yükseklerde seyreden vokalinden duyduğumuz “Söyle bana neden?” sorusu bir haykırışa dönüşüyor. Şarkının, içinde kırmızı ışıklar yanan bir araba ile eski bir ahşap evi mesken tutan, duman altı bir atmosferde gündüzü geceye bağlayan bir klibi de var.