U.S. Girls ile Meghan Remy’nin ergenlik yıllarına uzanıyoruz. Brutus yeni koleksiyonuyla sonik haritasını genişletmekte. Karakter’in ilk albümüne giden yolda ilk duraktayız.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: U.S. Girls – Bless This Mess
(4AD)

Meghan Remy’nin deneysel pop projesi U.S. Girls’ün 2022 mahsullerinden üçüncüsü. 90’lara ışınlayan piyano akorları, tansiyonu değişken vokalleri ve masalsı finaliyle bünyede sakin uzun bir yolculuğa çıkmış da bir arabanın camından gün batımını izliyormuş gibi bir etki bırakıyor. Yakın zamanda kişisel arşivinde bir kazı tertip eden Remy’nin 1998 ve 2000 yıllarında kendisini kaydettiği iki video Evan Gordon tarafından incelikle işlenerek, müzisyenin 2022’de yazdığı sözlerin, bizzat kendisinin ergenlik yıllarındaki hâlleri tarafından söylenmesi sağlanmış. Gordon klibin amacının, insanları aldatmak ya da onları oluşan bu yeni gerçekliğe ikna etmekten ziyade düşündürmek ve hafızaları yoklamak olduğunu söylüyor; elbette çarpıcı bir deneyim. 

EP: Burial – Streetlands EP
(Hyperdub)

Birçok otoriteye göre yeni yüzyıl elektronik müziğinin sembol figürü olan Burial, son dönemde çeşitli ortaklıklar ve sürpriz kayıtlarla ses vermeye devam ediyor. Üç şarkı ve 34 dakikadan oluşan bir deneyim olan Streetlands, Burial’ın bir önceki kısaçaları Antidawn’da olduğu gibi yine bir miktar ürkütücü, karanlık, gizemli ve keşfetmeyi seven kulakları baştan çıkarıcı ses manzaraları sunuyor. 

TEKLİ: Güneş Özgeç – Öpüşünle Boynumdan
(Güneş Sistemi)

“Yazın bitişi, sonbaharın gelişi, yaz aşkı, özlem ve uçuşan seslerle dolu duygusal bir şarkı.” demiş Güneş Özgeç. Ne kadar da güzel bir tanım! Reverse gitarlarına ve keman partisyonlarına tutulduğumuz parça, Mart 2023’te yaymlanması planlanan albüme dair heyecanı da körüklüyor.

ALBÜM: Dry Cleaning – Stumpwork
(4AD) 

Geçtiğimiz yıl yayımlanan ilk albümü New Long Leg ile Bant Mag.’ın 2021: En iyi 100 yabancı albüm listesinde beşinci sırayı kapan Londralı ekip çok geçmeden yine aklımızı başımızdan alan bir uzunçalarla döndü. Dinleyiciye her parçada yaratıcı fikirlerinin izini sürdüren grup, kendine has soğuk üslubu; absürt, iddialı, bazen karanlık ve burnu havada sözleri; cesur bas yürüyüşleri; shoegaze ve post-punk dünyasında özgün bir ses yaratıyor. Solist Florence Shaw, imzası hâline gelen hissiz, konuşma tonundaki vokallerini Stumpwork’te de koruyor. Tema bakımından ise ilhamını hem annesi ya da partneriyle ilişkisi gibi kişisel konulardan hem de özellikle İngiltere’deki politika ve kültürün geldiği hâlden almış Shaw: “Bence gözlemsel bir şey yaparsanız ki ben yaptığımı düşünüyorum, bu politiktir.” 

ALBÜM: Nova Norda – Akustik Evrende Dünya Tarihi
(Bağımsız)

Nova Norda’nın ilk uzunçaları Paralel Evrende Dünya Tarihi’ni şöyle anlatmıştık: “Şiddetin panzehirini empatide bulan 17 dakikada müzisyenin dünya ahvaline, geçmişine, çıkmazlarına, kayıplarına dair dertlerini bir bir ortaya döken, sözleriyle içinde yaşadığımız deliliğe meydan okuyan, dinleyicisine arkadaşlık eden bir kayıt.” Albümdeki altı parça bu kez Efe Demiral eli değmiş akustik düzenlemeler ve Nova Norda’nın tatlı vokaliyle yeniden hayat buluyor. Akustik Evrende Dünya Tarihi, dinleyiciyle şarkılar arasındaki mesafeyi iyice azaltıyor sanki; zamanla, özlemle bir hesaplaşmaya sokarak sersemleten, ince bir sızı bırakan “Pelin”e dikkat.

TEKLİ: Colin Stetson – All Aboard
(Milan Records)

Kanadalı saksafoncu ve besteci Colin Stetson için sırada Mark Mylod’un yönettiği The Menu var. Palyaşılan ilk parça, Colin Stetson diskografisindeki diğer film müziği işlerine kıyasla daha umutlu, pozitif bir ruha sahip. Meraklı ve sarmal melodilerin, belirip kaybolan ritmik dokuların ayrıksı seslerle geniş bir alanı kapsadığı; Stetson’dan duymaya alışkın olmadığımız kadar parlak bir kompozisyon.

ALBÜM: Brutus – Unison Life
(Hassle Records)

Belçikalı post-hardcore üçlüsü Brutus, üç yıllık arayı takiben bir stüdyo albümüyle aramızda. Solist Stefanie Mannaerts’in çarpıcı vokalleri eşliğinde farklı dönemlerin, stillerin izlerinin işlediği bir koleksiyon Unison Life. Grubun önceki işlerine aşina olan dinleyiciler için genişleyen sonik harita büyük heyecan sebebi olacaktır. Favorimiz, distortion banyosu “Dust.”.

TEKLİ: Nosaj Thing & Toro y Moi – Condition
(LuckyMe)

Prodüktör ve DJ Jason W. Chung namıdiğer Nosaj Thing’in beş yıl aradan sonra gelecek yeni albümü Continua’dan yayımlanan dördüncü tekli, atmosferik synthesizerlarla desteklenen bir hip hop parçası. Vokal ve piyanoda Toro y Moi, son düzlükte gelip parçayı derinleştiren viyolada Amir Yaghmai ve “Condition”ın en önemli yapı taşı olan synthesizer’da ise Mike Andrews’u duyuyoruz. Teklinin başlar başlamaz yarattığı karanlık havayı eskiden yanı başımızda olan birini kaybetmek ve bu üzüntüyle başa çıkarken yaşananlar tamamlıyor.

ALBÜM: Arctic Monkeys – The Car
(Domino Recording Co)

İki veda parçasının arasında şekillenen albüm, Alex Turner’ın kendi tasvirine yabancılaşmasının önüne çektiği perdeyi indiriyor. The Car dinleyenlerini, bir sahneden diğerine atlatan keskin görsel dünyasında güzelce gezdirecek gibi.

TEKLİ: Karakter – Tide
(Bağımsız)

Gülinler, Tuğçe Şenoğul, In Hoodies, Ezgi Alaş, Seda Erciyes gibileriyle de çalışan prodüktör, DJ ve MPC ustası Karakter geçtiğimiz yaz, meditasyonlarının meyvesini topladığı “Solar Plexus” teklisini yayımlamıştı. Taze parça “Tide” ise yoldaki ilk albümle yaklaşık dört dakikalık bir tanışma merasimi. Atmosferik synth melodileri ve türlü elektronik dokular aracılığıyla kozmik imalarda bulunarak zengin, dinamik bir akışı, sınırsızlığı çağrıştırıyor.

TEKLİ: Billy Nomates – saboteur forcefield
(Invada Records)

Dingin bir atmosfere, retro synth tonlarına ve vokal melodisiyle slalomlar yapan gitar partisyonlarına sahip parça, yoldaki albüm CACTI’den üçüncü tadımlık. Müzisyenin diğer kayıtlarından aşina olduğumuz isyan hâli, bu sefer yerini nasihat veren ağır başlı bir ifadeye bırakmış. Şarkının hissetmek ve ilerlemeye devam etmekle verilen kaçınılmaz ve yıldırıcı mücadeleye dair olduğunu söylüyor Billy Nomates.

ALBÜM: Sleater-Kinney – Dig Me In: A Dig Me Out Covers Album
(Bağımsız)

Bu sene 25 yaşına giren üçüncü Sleater-Kinney albümü Dig Me Out için hazırlanan saygı albümü, grubun mirasını kutlamak için harika isimleri bir araya getirdi. “Kadroda kimler var?” derseniz: St. Vincent, Low, Tunde Adebimpe (TV On The Radio), Courtney Barnett, Wilco, The Linda Lindas, Big Joanie, Black Belt Eagle Scout, Jason Isbell & Amanda Shires, Margo Price, NNAMDÏ, Self Esteem ve Tyler Cole.

TEKLİ: First Aid Kit – A Feeling That Never Came
(Columbia)

İsveçli kız kardeşler Johanna ve Klara Söderberg’in 4 Kasım’da paylaşmaya hazırlandığı  Paloma albümünden son tekli. Parça, yetenekli folk ikilisinin her zamanki bestelerinden daha yüksek tempolu ve mutlu seyrediyor. Akustik gitar yürüyüşüyle sakince başlayan şarkıyı dinlerken, kısa süre içinde kendimizi keman, zil ve elektrik gitar titreşimleriyle dolu bir pop rüyasının içinde buluyoruz. Sözler de First Aid Kit’ten alışık olduğumuz şekilde oldukça derin duygulara işaret ediyor. Adıyla müsemma parça, bir üzüntü veya acı yaşamayı beklerken hissiz kalmakla, iç dünyada oluşan boşlukla ilgili. Söderberg kardeşler “A Feeling Thet Never Came”i aslında B yüzü için düşündüklerini fakat sonra “yumuşak vokallerin Marc Bolan ilhamlı gitarlarla çok iyi işlediğini” görüp, albüme koymaya karar verdiklerini anlatmış.

TEKLİ: Ezgi Alaş – İmdat (ft. Güneş) / Masal
(MOB Entertainment) 

Yerli sahnenin güçlü vokallerinden Ezgi Alaş, “İmdat”ta Güneş’le beraber dünyadaki kadın cinayetleri ve kadına şiddet vakalarının altını çiziyor; durumun vehametini bütün çıplaklığıyla anlatmak için klibe kadınların maruz kaldığı şiddet oranları ve cezasız kalan cinayetlerin istatiksel verilerini yerleştiriyor. Tüm baskılara rağmen bir kadın olarak var olmak ve kendini sevmekle hakkındaki şarkıya eklenen video, cinsiyet rollerini ve dolayısıyla güç ilişkilerini tersine döndürüyor. İkinci şarkı “Masal”da ise elektronik sesleri takip ederek Alaş’ın bir ilişkinin sihrine kanıp âşık olduğunu sanmasının hikâyesini dinliyoruz.

ALBÜM: Yaşlı Amca – Keşke Herkes
(Y.A. Records)

“‘Keşke Herkes’ diyoruz. Doğrudan bir anlamı yok, daha çok ‘boşlukları doldurun’ sloganına benziyor. Albümün kendisi gibi..”  Artun Özoğlu, Can Aydınoğlu, Hüseyin Tosun ve Yağız İpek’ten oluşan İstanbullu rock grubu Yaşlı Amca, yeni albümünü bu sözlerle tanıtıyor. Grubun üçüncü stüdyo albümü olan Keşke Herkes’te masaya yatırılan konular arasında yalnızlık, medeniyetler, yolsuzluklar, onay bekleme hâlleri var.

EP: Mdou Moctar – Niger EP vol. 2
(Matador Records)

Geçtiğimiz yıl Matador Records bünyesine katılan Tuaregli müzisyen Mdou Moctar, kariyerinin en hareketli dönemini geçiriyor. 2021’de Afrique Victim adlı nefis albümü yayımlamış; bu koleksiyonu genişletilmiş versiyonu, remiks derlemesi ve canlı kayıtlar ile alternatif versiyonlardan oluşan Niger EP Vol. 1 isimli bir kısaçalar takip etmişti. Yeni koleksiyon da kimi tanıdık parçaların farklı versiyonlarını ve ilk kez duyduğumuz besteleri içeriyor.

TEKLİ: Dave Rowntree – HK
(Cooking Vinyl)

Blur üyeleri Damon Albarn ve Graham Coxon’dan sonra, davulcu Dave Rowntree de solo albüm hazırlığında. Leo Abrahams prodüktörlüğünde kaydedilen Radio Songs’tan dinlediğimiz üçün şarkıyı, Blur ile turne için Hong Kong’u ziyaret ettiği sırada yazmış Rowntree. Bölgenin güzelliğinden de kaosundan da karanlığından da ilham aldığını söylüyor.

TEKLİ: Elder – Endless Return
(Stickman Records)

Progresif metal grubu Elder’ın Innate Passage adını taşıyacak yeni albümü beş şarkıdan oluşacak. Paylaşılan ilk tekli “Endless Return”, bol dönemeçli ve saç döktüren rifflerle bezeli 10 dakikalık bir serüven. Yeni albümün içinde yaşadığımız sürreel dünyaya fantastik bir bakış açısıyla baktığını söylüyor grubun lideri Nichola DiSalvo.

ALBÜM: The Flabbies – Alive
(Bağımsız)

2015’te Oğuz Kont ve Sarp Dağlar Şahin’in kurduğu bir elektronik müzik duosu olarak ilk kayıtlarını yayımlayan The Flabbies bu sene aralarına davulcu Can Sürmen’in de katılmasıyla yeni bir sayfa açtı. Alive, hem dans ettirme hem de yedi şarkı boyunca akılları alıp başka yerlere götürme garantili. 

TEKLİ: Gaye Su Akyol – Sen Benim Mağaramsın
(Dunganga Records / Glitterbeat)

Anadolu Ejderi’nin çıkış şarkısı, bir kez dinledikten sonra ansızın mırıldanmaya başlayacağınız melodilerle dolu. “Sustuğum en güzel sohbet”, “Yaklaşan fırtınam, üzerime yağan korkularımsın”, “Hem eril hem dişil, içimdeki kayıp tanrıçamsın” gibi lezzetli betimlemelerle sevdiğinin peşinden gitmeye devam eden tutkulu birinin ağzından yazılmış. Kalp atışlarını çağrıştıran köşeli basları, albenili vokal tavrı, hem oyuncu hem nağmeli gitarları ve söylerken tebessüm ettiren nakaratıyla yeni Gaye Su Akyol albümüyle coşkulu ve tesirli bir tanışma.

ALBÜM: Bibio – BIB10
(Warp Records)

Son yıllarda ambient ve yapıbozumcu işlerle karşımıza çıkan Bibio, melodik ve salına salına dinlemelik şarkılar yazmaya geri döndü. Synth rüyası tadında iki parçayla açıldıktan sonra albümün başrolüne oyuncu gitar partisyonları geçiyor. Bibio’ya tutulduğumuz ilk zamanları anımsatan “Sharratt”, kalp kıran “A Sanctimonious Song” ve Oliver St. Louis’nin dokunaklı vokalleriyle albümü kapatan “Fools”, dönüp dönüp dinlediğimiz parçalar.

TEKLİ: Unknown Mortal Orchestra – I Killed Captain Cook
(Jagjaguwar)

Yeni Zelandalı müzisyen Ruban Nielson’ın kurucusu olduğu psikedelik pop projesi Unknown Mortal Orchestra yeni teklisinde armonik tat bakımından tanıdık hisler barındırsa da dümeni biraz daha uzak sulara kırmış gibi görünüyor. Akustik gitar titreşimleri ve çatlayan vokaller eşliğinde oldukça dingin seyreden parça, annesi Deedee Aipolani’nin Ruban Nielson’a anlattığı James Cook’un öyküsünden esinle İngiliz kaptanın hayatına son veren Hawaiilinin ağzından yazılmış. Kapak görseli ve kas gevşeten klipte gördüğümüz kişi de anne Deedee Aipolani Nielson.

TEKLİ: Crime & the City Solution – People Are Strange
(Mute)

Son albümü American Twilight’ı 2013’te yayımlayan Simon Bonney ve ekürisi, dokuz yılın ardından yeni bir kayıt ve yenilenmiş bir kadroyla karşımızda. Grubun sessizliğini bozduğu parça ise ilginç bir tercih. Belki de tüm zamanların en çok coverlanan parçalarından The Doors klasiği “People Are Strange”e kendi yorumunu getirmiş Crime & the City Solution.

TEKLİ: Denzi – Ne Doğru Ne Yanlış
(Universal Music Türkiye)

Kendiyle savaşan, bünyesi sıkıntıyla dolup taşan, rutinin içinde kulaç atmaya ve sorgulamaya devam eden birinin ağzından yazılmış “Ne Doğru Ne Yanlış”. Atmosferi kadar tekrar eden cümleleri de bu hislenimlerin bir yansıması. Kayıt ve prodüksiyon aşamalarında, diğer projelerinde de birlikte çalıştığı Luca Fritz’le ortaklaşmış bir kez daha Denzi. 

ALBÜM: pembe – Hepimizin Evi
(Mevzu Records)

Epeydir beklediğimiz bir albümdü bu. İstanbullu screamo grubu pembe, 10 şarkılık yeni koleksiyonunda hem kalp sıkıştıran duyguları göğsünden söküyor hem de derinlikli bir kaos yaratıyor. Ağır ağır pişen ve sonrasında bir gürültü duvarına toslatan parçalar yazmakta çok iyiler doğrusu. “Çiçekler Gibi Açar Çiçekler Gibi Çürürüz” gibi…

TEKLİ: Neil Gaiman & FourPlay String Quartet – Bloody Sunrise / Credo
(Instrumental Recordings)

İlk olarak 2010’da Sydney Opera House Graphic Festival kapsamında bir performans için bir araya gelen Neil Gaiman ve FourPlay String Quartet’in albüme giden süreci kendiliğinden gelişmiş. 2023 baharında yayımlanacak Signs of Life’a dair ilk ipuçlarını Lara Goodridge’in vokallerine Gaiman’ın eşlik ettiği “Bloody Sunrise” ve Neil Gaiman’dan dinlediğimiz şiirin gergin melodilerle genişleyip etrafı sardığı “Credo” veriyor.