Umay Umay, Peter Gabriel ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Şevval Öztemur, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal

Umay Umay’dan seneler sonra gelen bir Türkçe pop güzellemesi. Peter Gabriel, dolunay şarkılarını albümleştirdi. Anthony Hüseyin ise O Biçim Şarkılar ile aidiyet konusunu kurcalıyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: Umay Umay – Ballı Hançer
(Pose Records)

Umay Umay uzun yılların ardından geri döndü! Mabel Matiz’in yazdığı “Ballı Hançer”, perküsyon ve synth dokunuşlarının izinde 90’lar esintisini buram buram hissettiren canlandırıcı düzenlemesiyle pırıl pırıl parlayan bir Türkçe pop güzellemesi. Kızsa da korksa da hatalar yapsa da özlemeden duramayanlar, aklı hâlâ o’nda olanlar buyursun.

TEKLİ: USA Nails – On Computer Screen
(One Little Independent Records)

Şimdiden yolunu gözlediğimiz 2024 albümlerine mart ayında kavuşacağımız yeni USA Nails kaydını ekleyebiliriz. Londralı grubun albümden bıraktığı ikinci teklide distorte ve yoğun efektli gitarların yarattığı sonik evrende sınırlar bulanıklaşıyor. Peşimizi bırakmayan ve şarkının karanlığına karanlık katan bas gitar da âdeta canımızı yakmak için sırasını bekliyor. 

TEKLİ: Chy Cartier – BOSSED UP
(Bağımsız)

Tottenham’ın fütursuz rap sahnesinin yeni heyecan sebebi Chy Cartier, zımba gibi bir tekliyle kafiyelerini üzerinize bocalıyor. Otobiyografik unsurlar barındıran sözleri, bir anlamda kendine tanıdığı şansların, tutkusuna olan adanmışlığının bir kutlaması. Bazı verse’lerde sesinin titrediğini duymak mümkün. Chy Cartier’ın yakın gelecekte neler yapacağını iyiden iyiye merak ettiren bir parça “BOSSED UP”. Florian Joahn imzalı klibi de işte burada.

ALBÜM: CZARFACE – Czartificial Intelligence
(Silver Age)

Kadim Wu Tang Clan üyesi Inspectah Deck ile emektâr yeraltı DJ ve MC birliği 7L & Esoteric’ten oluşan süper-kolektifin başlığı bir başka kelime oyunu harikası yeni uzunçalarının ritmine kapılmak gerçekten kolay. Albümün konuklarından Godfather Don’un ilan ettiği üzere “czarbecue”ye 12. kez davet edildiğimiz CZARFACE lo-fi hip hop geleneklerini yaşatırken çizgi roman referansları, müzik ve sanat aşkıyla dolu mecralarına bir halka daha ekliyor. 7L ve Boston çıkışlı Todd Spadafore’den oluşan The Czar-Keys’in prödüktörlüğüyle şekil alan albümde NEMS, Logic, Kool Keith gib konukların yanı sıra Tom Hardy de Frankie Pulitzer mahlasıyla bulunuyor. 

TEKLİ: Beyoncé – My House
(Parkwood Ent./Columbia)

Açılışa hâkim “Oooooooo!” nidaları ile teklinin yayımlanmasına ve kendisine karşı hislerimize tümüyle tercüman olan gümbür gümbür marş “My House” ile kraliçemiz Beyhive’ını okkalı biçimde dürtmüş, içindeki tüm arıları kızıştırmış. Beyoncé ve uzun soluklu prodüktör ortağı The-Dream, “Break my Soul”dan sonra rap icrasının da içeriğinin de zirvede olduğu yumruk gibi bir parçanın daha altına isimlerini yazmış. Dev prodüksiyonu sürpriz olmayan, gospel enerjili house coşkusunu trap beatlere bulayıp goonlarını yanı başına devrim yapmaya çağırıyor. Hemşehri DJ Screw’a selam çakmayı da ihmal etmemiş. 

ALBÜM: Rogér Fakhr – East of Any Place (Habibi Funk 025)
(Habibi Funk Records)

Folk akustikle harmanlanmış psikedelik soft rock sevenler, kalkın; Roger Fakhr’dan East of Any Place dinleyeceğiz. 1970’ler Beyrut’unun efsanevi hippisi Fakhr’ın 2021’de paylaştığı, hem şiirsel sözleri hem de müzikal akışıyla eşsiz sürükleyicilikteki Fine Again’in ondan bize kalan tek albüm olması fikrine alışmaya çalışıyorduk. Neyse ki tamamlayıcı niteliğindeki East of Any Place çıkageldi. Günlük hayatta verilen aralıksız savaşların, içe dönük sorgulamaların tam ortasındayken hepsinden kaçabilirsiniz; kendinizi Fakhr’ın sanki binlerce kilometre derinliğindeki, sınır tanımayan yumuşak sesine ve gitarına bırakın.

EP: Anthony Hüseyin – O Biçim Şarkılar
(Bağımsız)

Berlin’de yaşayan non-binary müzisyen, performans sanatçısı ve aktivist Anthony Hüseyin, şubattan bu yana hayat bulmuş parçalardan oluşan bir EP ile karşımızda. O Biçim Şarkılar’ı bir arada tutan ortak dertleri aslında: Bir türlü ulaşılamayan aidiyet, yas, özlem, güvenli bir “ev” arayışı… Canı sıkkın, zihni bulutlu olsa da kuyruğunu indirmiyor, canlandırıcı groove’lara yaslanarak döküyor içindekileri. Yeşilçam çağrışımlı retro Türkçe pop baharatı ve sihirli vokalleri de anlatıya rengini veriyor.  

TEKLİ: Kenya Grace – Paris
(Major Recordings / Warner Records)

Eylül ayından bu yana “Strangers” parçasıyla liste başlarına tırmanan ve kendinden sıkça bahsettiren Kenya Grace’in yeni teklisi R&B altyapısıyla nefes nefese bırakan bir pop güzelliği. Bu pop ânını, birçoklarına temas eden meselelerle yakından ilgilenen sözler tamamlıyor. Sosyal medyanın hem kendi içindeki hem de insanlar üzerindeki yarattığı delüzyona ve modern dünyada gittikçe daha çok norm hâline gelen dating applere ve samimi insan etkileşiminin bulmanın zorluğuna atıfta bulunuyor. 

ALBÜM: Büyük Ev Ablukada – Defansif Dizayn
(Olmadı Kaçarız)

“Yangın Akvaryum” ile ilk seslerini 2022 yazında duyduğumuz yeni Büyük Ev Ablukada albümü Defansif Dizayn, 2023’ün son ayına girerken yayımlandı. Albümün ilk konserleri de 15-16 Aralık’ta DasDas’ta olacak. Bartu Küçükçağlayan ile hem Defansif Dizayn’ın ardındakilere hem de Büyük Ev Ablukada’nın ilk yıllarına, MySpace’e, Peyote’ye, Külah’a uzanan sohbetimiz için buraya uğrayabilirsiniz.

ALBÜM: Peter Gabriel – i/o
(Real World – Universal Music)

Peter Gabriel’in bize Up’tan 20 yıl sonra, yeni şarkılardan oluşan bir albüm vermesi güzel tabii ki. Ocak ayından beri her dolunayda şarkılardan bir tanesi yayımlanarak oluşturan i/o’da klasik Gabriel soundu mevcut. Uzun süredir beraber çalıştığı David Rhodes, Tony Levin ve Manu Katché de yerli yerinde. Aslında belki albüm ile ilgili sıkıntı da bu. Bu kadar zamandan sonra daha farklı şeyler de bekleyebilirdik ondan. Belli bir tekdüzelik var sanki. 73 yaşındaki bir müzisyen için hâlâ belli bir kalitede iş yapabilmek de güzel bir şey. Vokali de hâlâ güçlü. Kariyerine aşina olan dinleyiciler memnun kalacaktır.  

ALBÜM: Genesis Owusu – STRUGGLER
(OURNESS)

İçinde fokurdayan yaratıcı gücü bir volkan gibi patlatan; onu, uzanabildiği yere hevesle yayan biri Genesis Owusu. Çoğunluğu beyazların oluşturduğu Canberra’da Siyah bir çocuk olarak büyümenin mücadelesini taşıyan vokallerindeki melodik yumuşaklığı da hissettiriyor; dinleyeni türden türe, duygudan duyguya fırlatıp silkeliyor STRUGGLER’da. Avangart rap, synth pop, breakbeat, soul ve dahası; hepsi tam burada, hadi sallanmaya.

ALBÜM: Field Medic – dope girl chronicles
(sunroom recordz and salon)

2015’te light is gone’la kariyerine başlayan San Franciscolu müzisyen ve besteci Kevin Patrick Sullivan namıdiğer Field Medic’in son 3 yıldaki dördüncü albümünde yer yer güzel fikirleri var. Albüm devam ettikçe özellikle drum machine ve ritimli şarkılarda güzel akustik anlar var. Ancak vokal ve sözlerindeki aşırı naif hâl biraz ket vuruyor sanki bu fikirlere. Hafif 90’ların pozitif pop rock havaları belki bizi iten. Güzel anlarında Death Cab for Cutie net bir referans. Biraz Deerhunter da belki. Yine de tek başına lo-fi kayıt anlamında derli toplu bir çalışma olduğunu da söylemeli.  

ALBÜM: Haiku Hands – Pleasure Beast
(Spinning Top Records)

Rave ve maksimalizm: Avustralyalı elektronik müzik oluşumu Haiku Hands’in ikinci uzunçaları aklımıza direkt bu ikiliyi getiriyor. Pandemide yayımlanan ilk albümlerinde, şarkı listesindeki Sofi Tukker iş birliğinin de yardımıyla görünürlük kazanan grup, ikinci albümlerinde gitmek istedikleri yolun sınırlarını daha net çiziyor. Ürettikleri dans müziğinde maksimalist bir tutum izleseler de eklenen her öğe yerini buluyor, çılgınlığın dozunu arttırıyor. Pleasure Beast’in olumlamalar, kendi gerçeğinize sadık kalmak ve özgüveninizi korumak adına diyecek çok şeyi var.

TEKLİ: vicotüco – Her Şey Böyle Güzel
(Bağımsız)

Animasyon, mizah ve müzik kesişiminde üretimlerini sürdüren Sinanılmaz – Mert Avcı ikilisi vicotüco’dan yeni EP öncesi bir iştah açıcı daha. Prodüktör koltuğuna Zafer Toker, miks ve mastering işlemlerinde de Cenk Ergenç’in yer aldığı tekli, funk damarı kabarık bir groove’a sahip bir parça. Sürükleyici bas eşliğinde muzip tınılar, 8-bit dokunuşlar ve geri vokaller arasında gidip gelen masal gibi bir kayıt; panoramik seslere doyuruyor. 

TEKLİ: MGMT – Bubblegum Dog
(Mom + Pop Records)

Loss of Life adlı yeni albüm için geri sayımını sürdüren MGMT, ikinci tekliyi de serbest bıraktı. “Bubblegum Dog” adlı şarkı, işitsel olarak yaşattığı 90’lar nostaljisini doruğa çıkaran bir video klibe de sahip. Soundgarden’ın “Black Hole Sun”ı, Daft Punk’ın “Da Funk”ı, Alice In Chains’in MTV Unplugged performansı, The Smashing Pumpkins’in “Today”i gibi videolara hem dekor ve kostüm hem görsel efektler ile yapılan göndermelerle dolu video hemen burada.

ALBÜM: House of Harm – Playground
(Avant! Records)

2017’den bu yana gotik unsurlar ve Midwest emo vokallerini birleştiren Boston merkezli House of Harm’ın ikinci albümü. 10 şarkıdan oluşan Playground; karanlık, modern bir post punk dinletisi sunuyor. Albümün açılışını yapan“Before the Line”, vakum etkili gitar partisyonlarıyla grubun karanlık oyun alanının bir parçası yapıyor dinleyeni. 

TEKLİ: Bolis Pupul – Completely Half
(DEEWEE/Because Music)

Kendisi gibi Belçikalı Charlotte Adigéry ile kaydettikleri ortak debut Topical Dancer (2022) ve kaleydoskopik 12 inç teklisi Neon Buddha’nın ardından Bolis Zebroek, Letters To Yu EP’nin 8 Mart’ta yayımlanacağını kıdemli fotoğrafçı Bieke Depoorter tarafından çekilen videosu ile duyurdu. Hong Kong metrolarında aldığı ses kayıtları üzerine inşa ettiği, yürek burkup gizeme boğan parçada, ait olduğunu bilip hissettiği ama tümüyle yabancı olduğu bu şehrin onda yarattıklarını sadeliğiyle etkili bir dille aktarıyor. Yoldaki EP’yi de 2008’de bir trafik kazası sonucu yitirdiği annesine adamış. Şehir manzaraları içinden geçip durarak kıpkırmızı bir hayaletin izini süren müzisyene albümün yapımında elektro-kolektif Soulwax eşlik etmekte.

ALBÜM: VA – Moping in Style (A tribute to Adam Green)
(Capitone Records)

Siz de Juno’yu izledikten sonra bir süre Moldy Peaches’in ham estetiğinin etkisi altında kaldıysanız eğer haberler iyi. Moldy Peaches’ın yarısı, anti-folk hareketinin mühim isimlerinden, indie sahnesinde sayısız üretim yapan Adam Green, en sevdiği müzisyenleri toplayıp kendi şarkılarına ses vermelerini rica ediyor. Ortaya çıkan tribute albümü hem Green’in seneler içinde oluşan külliyatını hatırlattığı hem de Regina Spektor, Lou Barlow, Father John Misty, The Libertines gibi heyecan verici isimlerini aynı kayıtta toparladığından; içinde bulunduğumuz âna bir hatıra bırakmak için mükemmel bir yöntem. Albümde yer alan müzisyenlerin çoğuyla uzun yıllardır arkadaş olduğunu söyleyen Green, Moping in Style’ın aynı zamanda arkadaşlıkla ilgili bir albüm olduğuna dikkat çekiyor.

TEKLİ: Bîdar – KAPSÜL
(Bağımsız)

Dünyanın mevcut gidişatının her birimize yanıtını arattığı bir soruya ses veriyor yeni Bîdar parçası: “Bu nasıl bir denge? Tüm düzensizlğin içinde.” İçsel çatışmaları akıttığı sözlerine böbreklerinizi titretecek synth basların eşlik ettiği parçanın prodüktörlüğünü Zeynep Oktar üstlenmiş. Miks ve mastering işlemlerinde ise Özgün Tuncer’in imzası var.

TEKLİ: Grandaddy – Cabin In My Mind
(Dangerbird Records)

Şubata yeni albüm için tarih veren Grandaddy’nin son teklisi steel gitarın yarattığı kaçınılmaz melankoliden doğan country ve indie rock arası bir güzellik. Synthlerle boyutlanan parçanın ismi, grubun kurucusu Jason Lytle’ın çok seyahat ettiği bir dönemde arkadaşının kullandığı bir tabirden doğmuş. Lytle için “kafasındaki kulübeye gitmek” bir süre kapanmak, içine doğru bir yolculuk yapmak ve yok olmak anlamlarını kusursuzca karşılıyormuş. Müzisyen “adıyla her şeyi anlatan eski country parçaları gibi” diye tasvir ediyor bu tabiri ve şarkının asıl çıkış noktasının o olduğunu söylüyor. 

EP: Landhouse – Dantengo
(Amselcom)

Kulaklarımızda Raddantze ile ürettiği Robots in Lilac Space Ships ile yer edinen Landhouse, Benjamin Landhäuser’ın kurduğu düşük tempolu bir elektronik ses atmosferi yumağı. Yaklaşık yarım saat süren Dantengo, mistik bir müzikal hikâye anlatımı sunuyor. Güzel bir yürüyüş arkadaşı olacak gibi.