Ursula K. Le Guin’in “Yerdeniz Büyücüsü” romanına eşlik eden resimlemeler

Fantastik edebiyatın ve bilim kurgu edebiyatının en önemli kalemlerinden, 22 Ocak 2018’de hayatını kaybeden Ursula K. Le Guin’in anısına.

Hazırlayan: Mine Metin

Le Guin, hayatı boyunca ürettiği eserleriyle anarşizme, feminizme, özgürlükçülüğe, yaşama dair tartışıp diyeceklerini, mitolojiyle, psikolojiyle, varoluşçu felsefeyle ve özgün bakışıyla harmanlayarak, toplumsal eşitsizliklerin karşısına güçlü edebiyatıyla dikildi. Çoğumuzun hayatına dokunarak hafızamıza kazınmış The Left Hand of Darkness – Karanlığın Sol Eli, The Dispossessed – Mülksüzler gibi kitaplarıyla dünya edebiyatında önemli bir yer edindi.  Earthsea – Yerdeniz ise yazarın ilk dört kitaptan on yıl sonra yazdığı Tales from Earthsea – Yerdeniz Öyküleri ve The Other Wind – Öteki Rüzgâr ile altılı bir seri hâline geldi.

Yerdeniz serisi, çoğu kez dizi ve filmlere ilham oldu ve olmaya devam ediyor. Bu zamanın ötesindeki serinin 1968 yılında yayımlanan ilk romanı A Wizard of Earthsea – Yerdeniz Büyücüsü, çocukluk ve ilk gençliğine şahit olduğumuz Ged’in, büyümek ve büyücü olabilmek için çabalarken başından geçenleri anlatıyor. Le Guin, bu romanı için şöyle diyor: “Sanırım Yerdeniz Büyücüsü ’nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek. Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım – ne kadar tamamlanabilirse; o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne de olsa esas işleri budur: Büyümek.”

Ölüm yıl dönümünde Ursula K. Le Guin anısına, Yerdeniz Büyücüsü’nün Metis’ten yayımlanan Çiğdem Erkal çevirisinden alıntılarla roman için yaratılan resimlerden oluşan bir derleme hazırladık.

“Birçok köy cadısı gibi aşk iksirleri kaynatabiliyordu; ama daha başka, daha çirkin iksirleri de vardı, erkeklerin kıskançlık ve nefretine yarayan.”

“Kıskançlık seni bir kurt gibi kemiriyor. Bu kurdu ortaya çıkaralım.”

“Eğer şimdi gidersen, ortaya çıkmasına neden olduğun şey, seni hemen bulur, içine girer ve sana sahip olur. O zaman bir adam değil, bir gebbet olursun; gün ışığına çıkarmış olduğun kötü gölgenin isteklerini yerine getiren bir kukla.”

“Çocukken, büyücülerin her şeyi yapabileceklerini sanıyordun. Ben de öyle sanırdım, bir zamanlar. Hepimiz öyle sanırdık. Fakat gerçek şu ki, insanın gerçek gücü, büyüyüp bilgisi arttıkça izleyebileceği yol, iyice daralıyor. Ta ki, en sonunda sadece ve sadece mutlaka gerekenden başka yapacak şeyi kalmayıncaya kadar…”

“Kendi gücünü fırlatıp atan kişi, bazen çok daha büyük bir güçle dolar.”

“Bir insan, kendine ait olmayan bir biçimde ne kadar uzun süre kalırsa, tehlike de o kadar büyük olurdu.”

“En eski şarkı olan Ea’nın Yaradılışı‘nda, ‘Söz sessizlikte, ışık karanlıkta, yaşam ölürken; bomboş gökyüzünde uçarken parlar atmaca’ denir.”