Yeni Paul Verhoeven filmi “Benedetta” yakında MUBI kataloğunda

Hollywood’un unutulmaz bilim kurgularında parmağı bulunan (RoboCop ve Total Recall), 90’ların erotik gerilim furyasını başlatan isimlerden olan (Basic Instinct) Paul Verhoeven, Elle (2016) ile birlikte uzun soluklu kariyerinde yeni bir dönemece girmişti. Prömiyerini 74. Cannes Film Festivali Ana Yarışma’da yapan son filmi Benedetta, festivalin en iyi eleştirmen ortalamalarından birini elde etmiş, seçkiden görmek için can attığımız yapımlardan biri olmuştu.

Akıllardaki “Peki biz Benedetta’yı nasıl izleyeceğiz?” sorusu nihayet cevap bulmuş görünüyor. MUBI Türkiye, filmin yakın gelecekte platformun kataloğuna ekleneceğini resmen duyurdu.

Festivalin programında yer alıp dağıtım haklarını MUBI’nin elde ettiği diğer 4 yapıma kısa bir bakış atmıştık. Hemen şuradan okunabilir. Aralarında Altın Palmiye’nin sahibi Titane da var!

17. yüzyıl İtalya’sında lezbiyen bir aşk öyküsü

17. yüzyılda, vebanın kasıp kavurduğu İtalya topraklarında geçen Benedetta; lezbiyen bir rahibeyi odağına alan ve -yönetmenin sinemasına alışık olanların şaşırmayacağı üzere- erotik unsurlar barındıran bir dönem projesi. Küçük yaşlardan beri mucizeler yarattığına inanılan karakter, zamanla hem erotik hem de dini sanrılarla boğuşmaya başlıyor. Nihayetinde, ona yardımcı olması için görevlendirilen başka bir rahibe ile arasında tutku dolu bir aşk filizleniyor.

Kadroda yönetmen ile daha önce Elle’de çalışan Virginie Efira ve 7. sanatın divalarından Charlotte Rampling’in yanı sıra; Daphné Patakia, Lambert Wilson ve Olivier Rabourdin yer alıyor. Yapımcı Saïd Ben Saïd, senarist David Birke, besteci Anne Dudley ve kurgucu Job ter Burg başta olmak üzere, Verhoeven’ın son filmindeki ekip büyük oranda dönüş yapmış. 

Senaryonun gerçek bir yaşam öyküsünden izler taşıdığını ve tarihçi Judith C. Brown’ın 1986 yılında yayınlanan Immodest Acts: The Life of a Lesbian Nun in Renaissance Italy isimli kitabından uyarlandığını belirtmeli. Brown, “Paul Verhoeven ve David Birke ikilisi; veba ve inanç çağında din, cinsellik ve insan hırsının kesişimini masaya yatırarak büyüleyici bir senaryo yazdı” diyor.

Benedetta Carlini’nin çetrefilli yaşamının gerçek öyküsü

“Kimdir bu Benedetta?” diyerek tarihin tozlu sayfalarını karıştırdık.

Karşı Reformasyon dönemi İtalya’sında, orta sınıf bir İtalyan ailesinde dünyaya gelen Benedetta Carlini (1591–1661); Pescia’daki bir manastırda görev almaktaydı. Çeşitli mucizelere sahip olduğu söyleniyordu ve 30’lu yaşlarda başrahibe mertebesine yükseldi. Zamanla doğaüstü varlıklar tarafından öldürülmeye çalışıldığına dair imgeler görmeye başladı, bedeninde açıklamayan stigmatlar (İsa’nın çarmıha gerilişi sırasında vücudunda oluşan yaralar) belirdi. Benedetta’nın iblisler tarafından taciz edilmesinden korkan kilise halkı, gözlemlemesi ve yardımcı olması için Bartolemea isimli bir rahibeyi onun hücresine kapattı.

Benedetta bir nebze rahatlamış, sanrılarında kısmi azalmalar olmuştu. Bu esnada yaşadıkları halk arasında kulaktan kulağa yayılmış, önemli bir figür hâline gelmişti. Tüm bu olanlar üst düzey din yetkililerinin dikkatini çekti ve bir soruşturma başlatıldı. Manastırı defalarca ziyaret etmelerine rağmen iki kadın arasında fiziksel ve duygusal bir yakınlık olduğunu fark edemediler. Bartolomea, Benedetta’nın dediklerinin doğru olduğunu; hatta bir keresinde Splenditello olarak bilinen bir iblisin ruhu tarafından ele geçirildiği âna tanıklık ettiğini söyledi.

Aralarındaki aşk ortaya çıktığında ise kilise Benedetta’nın tüm anlattıkları sahtekârlık olarak nitelendirdi. Hem lezbiyenliği bahane gösterilerek hem de cadı olduğunu iddia edilerek, 35 yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Çeşitli tarihçiler ve feminist teori üzerine çalışmaları bulunan akademisyenler, Benedetta Carlini’nin itibarsızlaştırılmasının asıl nedeninin cinsiyeti ve cinsel yönelimi olduğu konusunda fikir birliğinde.