Zeki Faik İzer Retrospektifi: Çizgisel olmayan bir serim

Yazı: Biçem Kaya

İş Sanat, ressam Zeki Faik İzer’in “Paris, İstanbul, Nice” başlıklı retrospektif sergisi ile izleyicilerini ağırlıyor. Küratörlüğünü torunu Ayşegül İzer ve Emre Zeytinoğlu’nun üstlendiği retrospektif sergi, Kibele Sanat Galerisi’nde 9 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilir.

Çeşitli koleksiyonlardan ödünç alınan eserlerin yanı sıra aile arşivinde bulunan ve ilk kez gün yüzüne çıkan Zeki Faik İzer yapıtlarından oluşan bu kapsamlı sergi, Sanay-i Nefise Mektebi Ali’sinde (günümüzün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) birinci seçildiği yarışmanın ardından Paris’e gönderildiği 1928 ile yaşamını yitirdiği 1988 yılları arasındaki üretimlerini bir araya getiriyor.

Ayşegül İzer, Zeytinoğlu ile bu kürasyon üzerinde çalışırken, öncelikle İzer’in 60 yıldan uzun bir dönemi kapsayan çalışmalarını kronolojik bir sırayı takip edecek şekilde düzenlediklerini belirtiyor. Ardından retrospektifin kurgusunda bu yaklaşımdan uzaklaşarak birbiriyle ilintili olan eserlerin dizilimini çizgisel olmayan bir tarihsel akış içinde tasarlamaya karar vermişler. Böylelikle ziyaretçi, İzer’in üretim sürecindeki değişimleri, yıllar içinde yaptığı geri dönüşleri ve farklı üsluplar arasında kurduğu bağlantıları gözlemleyebiliyor, ressamın bakışının serüvenini deneyimleyebiliyor. Küratör ikilinin bu kararı almasında İzer’in şu sözleri belli ki bir hayli etkili olmuş; “Arzularım ki resimlerim göz önünde dağınık dursun, kalsın; resimlerime biri severek baksın, o beni mesut eder.” (1)

Nitekim sergide bir eserden diğerine geçerken, Hollanda ustalarının resmettiği kuzey ışığını da Akdeniz ikliminin güneşini de görebilmek mümkün. Ancak İzer’in merceği yalnızca batı resim sanatına odaklı değil. Eserlerinde doğu kültürlerinin etkisi de göze çarpıyor. İlk bakışta Kanji karakterlerine benzetebileceğimiz kaligrafik nitelikte, doğaya ait ögelerin birkaç fırça darbesi ile ifade edildiği eserler iyi birer örnek. Sadece biçim olarak değil, fırça darbelerinin ve boyanın akışkanlığıyla da doğu kültürüne merakının izlerini taşıyor. Bu dönemindeki guaş çalışmalar, İzer’in halı dokumasına duyduğu ilgiyle yakından alakalı. Zira bu çalışmalarının bir kısmını halı için eskiz olarak çalıştığı biliniyor.

Şenlik, Halı, 1982, Zeyno Muhsin Bilge Koleksiyonu
Fotoğraf: Tolga İldun
Akademi yılları ve D Grubu

İzer’in hayatında önemli dönemleri ifade eden, özellikle Paris ve Nice’de geçirdiği Fransa yıllarına bir parantez açmak ressamı daha iyi anlamak adına önemli. Bunun için Akademideki yıllarına da kısa bir göz atmak gerekli.

İzer’in, Sanay-i Nefise Mektebi’ndeki öğrenciliği 1923 yılında başlıyor. Tomur Atagök’e hayatı üzerine verdiği söyleşide (2) bu yıllarda okulda Nurullah Berk, Nusret Suman, Elif Naci, Şeref Akdik, Cevat Dereli, Refik Epikman, Şefik Bursalı, Halil Dikmen, Ziya Keseroğlu gibi isimlerin de öğrenci olduğunu paylaşmış. 

Hikmet Onat’ın ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi olan Zeki Faik İzer, yıllar içinde resim yarışmalarından birincilikler kazanmaya başlıyor. 1928 geldiğinde, artık adı Güzel Sanatlar Akademisi olan okulda açılan yarışmada birinci seçilmesinin üzerine Paris’e gitmeye hak kazanıyor; burada André Lhote ve Othon Friesz’ın öğrencisi oluyor. 

Güzel Sanatlar Akademisi’nde modelli çalışma, 1940’ların ilk yarısı, 
Ön sıra (soldan sağa): Ali Avni Çelebi, Hayati Görkey, Model, Sabri Berkel; arka sıra (soldan sağa): Seyfi Toray, Kemal Zeren, Zeki Faik İzer, Halil Dikmen, Nusret Suman, Cevat Dereli, İlhami Demirci, Cemal Tollu, erişim Salt Archive, görselin hak sahibi Yusuf Taktak
Zeki Faik İzer, solunda Cemal Tollu, sağında beyaz önlüklü Micheline Gouault,
Andre Lhote atölyesi, Paris, erişim Salt Archive, görselin hak sahibi Yusuf Taktak

1932’de ülkeye geri dönüyor ve o dönemdeki ismiyle Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü’nde hocalığa başlıyor. Ancak bir süre sonra istifa ederek İstanbul’a geri dönüyor. İzer’in yaşamının bu dönemine, Cihangir’deki Yavuz Apartmanı’nda katıldığı bir toplantıda kurulan D Grubu damga vuruyor. Kurucuları Nurullah Berk, Zeki Faik İzer, Cemal Tollu, Zühtü Müridoğlu. Zamanla Abidin Dino, Elif Naci, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Turgut Zaim de bu gruba dâhil olan isimler. Adını, kurulan dördüncü sanatçı birliği olduğu için Fransız alfabesinin dördüncü harfinden alıyor. D Grubu sanat dünyasında çok çeşitli tartışmaların da merkezinde yer alıyor. Her ne kadar kübizmin – konstrüktivizmin temsilcisi gibi görülseler de İzer bu görüşe katılmıyor. Zeytinoğlu’nun sergi özelinde kaleme aldığı metinde bu konu hakkında ressamdan bir alıntı yapılmış:

“Şunu söylemem gerekir ki grubu kurarken hiçbir zaman geleceği düşünmemiştik. Gruptaki herkes ayrı düşüncelerin bireyleriydiler. Muayyen bir idealden hareket ederek, muayyen bir sanat akımını memlekete kabul ettirmek gibi bir düşüncemiz yoktu, olmazdı da. Amacımız, sanatı seven kişileri bir araya getirerek, sanat dünyasına bir nebze hareket getirmekti.”(3)

Ali Artun ise Modernizm Kavramı ve Türkiye’de Modernist Sanatın Doğuşu (4) adlı çalışmasında D Grubu konusunda dönemin tarihsel arka planını da sunarak daha farklı noktalara dikkat çekiyor. Kurucuların akademi kökenli olduğunun ve André Lhote’dan etkilendiklerinin altını çiziyor. Ardından da Lhote’un estetik anlamda muhafazakâr “düzene dönüş” hareketiyle, grubun üretimleri arasındaki bağlantıları işaret ediyor. Böylelikle grubun Kübizm ile neden bağlantılandırıldığının sebeplerini de ortaya çıkarmış oluyor. D Grubu gibi hareketlerin o dönemin sanat dünyasının merkezi olan akademinin içindeki güç dengesine etkilerini, dönemin siyasal ortamıyla birlikte incelemesine Artun’un bu özenli çalışmasından ulaşılabilir. 

D Grubu sergileri ve grup sanatçılarının diğer sergilere katılımını gösteren çizelge, erişim Salt Archive, görselin hak sahibi Yusuf Taktak

1950’lerle birlikte İzer’in üretimlerinde farklı bir sürecin başladığı gözlemleniyor. Yaklaşık 10 yıla varan olgunlaşma döneminin ardından 1960’larda soyut çalışmalara imza attığını görmeye başlıyoruz. Bu dönemine ait retrospektif sergide göze çarpan eserlerinden biri olan “Endişeli Kuş” resmine dair detaylar için torunu Ayşegül İzer’e kulak verelim:

“…Merdivene çıkıp çalışırdı, Heinrich Biber’in ‘Sonata Representative in A Major’ müziğinin ritmiyle soldan sağa, sonra yine sağdan sola… Kendini kaptırıp düşecek diye çok endişelenirdim. Griler, karalar, beyazlar, maviler ve onları yırtan turuncuların arasında kuşu arardım. ‘Kuş nerde?’ diye sorduğumda, ‘Burada konu bir kuş olmaktan ziyade, kuş vesilesiyle boşlukta dönen çizgiler, hareket, ritim, monümantelitedir(anıtsallık)’ demişti.” (5)

Endişeli Kuş, Tuval Üzerine Yağlıboya, 1964, 200 cm x 200 cm, Fotoğraf: Tolga İldun
İzer’e ait çeşitli eskizler, Fotoğraf: Tolga İldun

Serginin belki de en keyifli kısmı ise İzer’in küçük karalamalarına, eskizlerine yer veren bölüm. Nü çalışmaların taslakları, gündelik yaşamdaki rastlaşmaların kâğıtlara düşülmüş hızlı eskizleri, karalamalar şeklinde notları, vapur etüdleri… Her biri İzer’in düşünce dünyasının kapısını aralıyor. Sanatçıyla tanışmayı ve onu anlamayı sağlayan heyecan verici bir serim. Nitekim, İzer’in “eskizlere kıyasla tamamlanmış resimlerin hep biraz bozulmuş” olduğuna dair inancına Ayşegül İzer de sergi üzerine kaleme aldığı metinde (6) değinmeyi unutmamış.

İzer’in bakış serüvenini merkezine alan İş Sanat’ın sergisine dair notları, İzer’den bakış üzerine sözlerinden bir alıntıyla tamamlamak yerinde olacaktır. Yine Ayşegül İzer’in metnine dönüş yapalım:

“Doğayı olduğu gibi tasvir etmek yerine, sanatçı, duyguları ve iç dünyasını ortaya koymalı, gerçek olanın biçimini bozarak, kendi öznel duygularını ifade etmeye çalışmalı. Formüllerden ancak orta kaliteli sanat eserleri çıkar, fakat formüller, şaheser resimlerden çıkmıştır.” (7)

Fotoğraf: Tolga İldun

1-Zeytinoğlu, Emre, Zeki Faik İzer: “Tek Bir Palet”, Zeki Faik İzer: Paris, İstanbul, Nice (sf 20-55), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2023

2- Atagök, Tomur (1984, Aralık), Zeki Faik İzer’den kendi biografisi, Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023, https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/193838 

3-Zeytinoğlu, Emre, Zeki Faik İzer: “Tek Bir Palet”, Zeki Faik İzer: Paris, İstanbul, Nice (sf 20-55), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2023

4- Artun Ali, Modernizm Kavramı ve Türkiye’de Modernist Sanatın Doğuşu, İletişim Yayınları, İstanbul, 2021

5-İzer, Ayşegül, Büyükbabam Zeki Faik İzer’in Atölye Evi, Zeki Faik İzer: Paris, İstanbul, Nice (sf 10-19), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2023

6- A.g.e, s.14

7- A.g.e., s.14