3 soruda Cat Johnston ve fantastik karakterleri

Galler’de animasyon eğitimi aldıktan sonra önce İngiltere’ye ardından ABD’ye taşınan illüstratör ve model tasarımcısı Cat Johnstonn’ın işleri doğadan, hayallerden ve çocukluk anılarından ilham alıyor. Farklı tekniklerle büyüleyici yaratıklara hayat veren Johnston, çocukluğundan bu yana dünyalar inşa etmeyi sevdiğini söylüyor. 

Cat Johnston’a işlerinin ardındakileri 3 soruda anlattırdık.

İnsanların senin ve/veya çalışmaların hakkında bilmesini istediğin bir şey.

Yaptığım veya çizdiğim her şeyin bir hikâyesi var. Instagram yorumlarında, insanların benim yaptığım veya çizdiğim bir yaratık hakkında kendi hikâyelerini oluşturmaya başladıklarını görmek çok güzel bir duygu. Ne zaman bir yaratık, canavar ya da bitki çizsem, gerçek hayatta nasıl olacaklarını hayal ediyorum: Kişilikleri nasıl, ne yemeyi seviyorlar, neyden korkuyorlar, yaşam alanları nasıl? Mesela bitkiler. Nasıl büyürler veya ürerler? Bunları merak ediyorum. Sanırım benim bir parçam dünyalar inşa etmek istiyor ve bu yüzden sadece çizmeyi değil, bir şeyler yapmayı da seviyorum. Aklıma gelen fantastik ve tuhaf şeyleri olabildiğince gerçek yapmak istiyorum.

“İlham” mutlak gerekli mi, yoksa bir söylenti mi?  

İlham bilinçaltıyla âlakalı olsa bile bir şeyden ilham almadan sanat yapmanın zor olacağını düşünüyorum. Diğer sanatçılar, filmler, müzik, kitaplar gibi pek çok şey beni heyecanlandırıyor. Londra’da yaşarken müzelerden ve galerilerden ya da sadece eski binaları görmekten birçok fikir ve ilham alırdım. ABD’ye taşındığımdan beri doğadan daha çok ilham aldığımı fark ettim. Bu etkileri sentezlemeyi dört gözle bekliyorum. Ayrıca tuhaf 2. el kitapları da seviyorum. Mesela depremler ve yanardağlar hakkında ve doğa tarihi üzerine güzel renkli levhaları olan bir sürü eski kitabım var. Kostüm ve halk sanatı üzerine kitapları da seviyorum. Bana göre gerçekten harika görünen bir kitap, yalnızca bir Google görsel aramasından çok daha ilham verici. Çünkü kitapta reklam yok ve görseller daha beklenmedik ve ilginç. Kitaplar, içeriğin dışında da hoş birer objeler.

Çalışmalarında dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir.

Merak duygusunun benim için önemli olduğunu düşünüyorum. İlk kez bir şey gördüğümü hayal etmeyi seviyorum. Aldığımız ve çok sıradan olduğunu düşündüğümüz o kadar çok şey aslında çok garip ve şaşırtıcı ki. Her şey çok karmaşık fakat bir uyum içinde. Gerçekten bakarsanız, sadece bir çim yaprağı bile çok ayrıntılı ve güzel ya da güvercinler gibi sıradan yaratıklar minik tüylü canavarlar gibi. Antik kayalardan ve tarih öncesi hayvanların kalıntılarının katmanlarından yapılmış dönen bir kürenin üzerinde oturuyoruz ve hiçbir şey sıkıcı değil. Heyecanlandığımı hatırladığımda telefonuma bakmak yerine bir şeyler yapmaya başlamak istiyorum.

Dünya inşa etmek de sevdiğim bir şey. Sanırım bu benim çocukluğumdan geliyor, her zaman yeni ve icat edilmiş dünyalara kaçmaya çalışıyordum. Son zamanlarda böyle bir iş yapmak için fazla zamanım olmadı ama yakında daha da geliştirmek istediğim birçok fikrim var. Bir gün kostümler, tam boyutlu setler veya animasyon filmler yapmayı çok isterim. İçinde emekleyebileceğim fantastik dünyalar yaratma fikrini seviyorum.

Bir yandan da yaşlandıkça, kadın olmanın ne olduğu hakkında da çok düşünüyorum. Kadınsı, tuhaf, ürkütücü ya da cinsiyetini tanımlaması zor karakterler çizmeyi seviyorum. Hatta cadı çizmeye bayılırım!

Çeviri: Cerensu Bartu