Animasyon ve dövme sanatçısı F. Nur Özkaya (Agamic) yarattığı psikedelik kâbusa davet ediyor. Özkaya; ötekilik, doğum-ölüm, cinsiyet, yalnızlaştırma gibi büyük sorular üzerinden bireyin toplumla yaşadığı ikircikli ilişkiyle ilgileniyor. Çarpıcı bir estetik dille oluşturduğu Ev Diye Birşey Yok filminde aidiyet ve ev kavramlarını işliyor. Etkileyici renkler, çizimler ve ses tasarımı ile tüm damarlara basan ve gözünüzü kırpmadan izlemekten kendinizi alıkoyamadığınız bir çalışma.

30 Ekim akşamına dek Yapı Kredi bomontiada’da ziyaret edilebilecek Mamut Art Project 2022 katılımcılarından biri olan F. Nur Özkaya, işlerine dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı.

İşlerinde dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir nedir? 

Sanırım bu üç duygu huzursuzluk, kalabalık ve mutsuzluk. Bilmiyorum bu saydığım şeyler duygudan sayılıyor mu ama işlerimi ortaya çıkarırken bu üç duygudan besleniyorum. Zihnim genelde çok kalabalık oluyor ve kusmanın bir yöntemini bulmak için üretiyorum. Bu yüzden karmaşık detaylar arasında huzursuzluk hissini dokundurmayı seviyorum. Renklerin çağrışımının aksine mutsuzluk ya da doyumsuzluk diyebileceğim hislerin doğrultusunda üretiyorum. Ulaşamamanın verdiği tatminsizlik duygusu ile mutsuzluğu grotesk bir şekilde anlatmayı seviyorum, hem animasyonlarımda hem de dijital çizimlerimde.

İnsanların senin ve veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şey paylaşabilir misin?

Çizdiğim ve ürettiğim tüm hisleri yaşıyorum. Sanal bir benlik yaratarak çizimlerimde ve animasyonlarımda kendime bir arkadaş yaratıyorum. Farklı bir boyuttaki beni… Onun dışında üretim sürecinde her zaman ilk önce isim, sonra eser ortaya çıkıyor. Geride bir şey bırakmış olabilmeyi seviyorum.

İlham mutlak gerekli mi yoksa bir söylenti mi?

Mutlak gereklilik olarak ilhamı göreceli buluyorum. Duygular ve kişisel deneyimlerin kesinlikle ilham olduğuna inanıyorum ve işlerimde bu parçalara oldukça yer veriyorum. İşlerimde ilham aslında sahip olduğum düşünceler ile bulunduğum yerlerin geçmişteki ve günümüzdeki bana olan etkisini düşünüyorum. Benim için özetle ilham, farklı evrenlerdeki Nur’un farklı koşullara olan uyumuna ya da uyumsuzluğuna olan duyguları diyebilirim.