Richard Ford’un Türkçede yayımlanan üçüncü kitabı, sıfırdan başlamak hakkında. Richard Powers, ağaçların şefkatinden yana olmaya çağırıyor. Eylem Ata Güleç, hayat boyu süren bağlara saklambaç oynatıyor yeni öykülerinde.

Mayıs 2024’te yayımlanmış, merak uyandıran kitaplar.


Bir Olmayan O Cinsiyet
Luce Irigaray (Otonom)

Eserlerinde dilin, politikanın ve toplumsal ilişkilerin kadınlar için nasıl dönüştürülebileceğine dair derin bir düşünce ve eylem çağrısı yapan Irigaray, Bir Olmayan O Cinsiyet’te geleneksel eril söylemlerin sınırlarını sorgulayarak, onların hakikat iddialarını mizah ve sevgi dolu bir yaklaşımla eleştiriyor. Kadın cinsiyetinin ve cinselliğinin tarih boyunca erkek egemen normlara nasıl bastırıldığını derinlemesine inceleyen kitap, kadın bedeninin toplumsal sömürüsünü açığa çıkarırken, kadınların çoklu arzularını ifade etmek için nasıl bir dil geliştirebileceğini de araştırıyor.

Burada Olmak Muhteşem 
Marie Darrieussecq (Harfa)

Ebeveynlerinin isteksizliğine rağmen çocukluğundan beri ressam olmayı hayal eden feminist sanatçı Paula Modersohn-Becker’in kimilerine göre alışılmadık, kimileri içinse ezbere bilinen yaşamının izini süren Burada Olmak Muhteşem, Harfa Kitap’tan yayımlandı. 1897’de gittiği Almanya’nın Worpswede kasabasında manzara resimleriyle ilgilenmeye başlayan ve ömrünün yettiği 10 yıllık kariyerine, kendini çıplak ve hamile olarak resmeden ilk kadın sanatçı unvanını da sığdıran Becker, bu kitapta Marie Darrieussecq’in aydınlatıcı ve dokunaklı satırlarıyla buluşuyor.

Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı’nda 1000 Hafta
Serdar Korucu (Doğan Kitap)

Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı’nda 1000 Hafta, yazar / editör Serdar Korucu’nun, gözaltında kaybedilen 18 kişi için 22 kayıp yakınıyla yaptığı görüşmelerden oluşuyor. Sözü, sesini duyurmak için kendini Galatasaray Meydanı’nda bulanlara bırakan kitap, 25 Mayıs itibarıyla 1000. haftasını geride bırakan, Türkiye’nin en uzun soluklu direniş hareketine de ışık tutuyor.

Dip Akıntıları
Kirsty Bell (Siren)

Bir aile, yeni taşınılmış bir ev, evde beliren ani su sızıntısı, pencereden görünen Berlin manzarası… Akıntı bir işaret; parçalanan evliliğe dair bir kehanet. Kentin hafızasıyla birlikte anlatıcının içi de taşıyor bu hikâyede. Sanat eleştirmeni Kirsty Bell’in zihninden çıkan Dip Akıntıları, “tarihsel bir döküm, mekân ruhuna bir saygı duruşu ve çarpıcı bir psikocoğrafya çalışması olduğu kadar; kişisel ve toplumsal travmaları odağına alan, derindekileri yüzeye çağıran, su gibi akan bir anlatı. Su daima yolunu buluyor.”

Fil Gözü
Mevsim Yenice (Can)

Boşluğa alışanların, boşlukla barışmaya çalışanların ya da boşlukta salınanların; onunla yaşamayı öğrenenlerin ya da onu reddedenlerin; boşluğu dolanların, dolamayanların ya da dolduranların öykülerinden oluşan Fil Gözü, Mevsim Yenice’nin lezzetli kaleminden çıkan derinlikli karakterlerle de dikkat çekiyor. Merkezine “Bu boşlukla ne yapacağım?” sorusunu alan kitap, kendi sesini işitme gayretinde olanlara tanıdık bir el uzatıyor.

Her Şeyin Hikâyesi
Richard Powers (İthaki)

2019’da Pulitzer Kurgu Ödülü’ne uzanan bu roman, ağaçlara saygı duruşunda bulunuyor. Bilim tarihine dair izleri edebi karakterlerinin yaşamlarında var eden Richard Powers 12. kitabında; yardımlarıyla kök saldıkları ABD’de uygarlık inşa ederken, ağaçların soylarını tüketmekten utanmayanlar kadar, onları kurtarmak isteyenlere de bakıyor. Her Şeyin Hikâyesi, ağaçların şefkatini hissetmek için sayfalarına çağırıyor.

Huzuru Bozmak
Richard Yates (YKY)

İyi para kazandığı bir iş, kurulu bir düzen, güzel bir ev ve ailesiyle Amerikan Rüyası’nda olduğuna inanan John Wilder, ışıltılı yaşantısının derininde yatan terslikleri fark ettikçe, hayalleri ve gerçek arasındaki mesafe büyüyor. Başka bir hayatın ihtimaline dair arzuları, onu yasak aşklara, gizli kapaklı işlere ve alkole ittiğinde, dengeler iyice hassaslaşıyor. Huzuru Bozmak, Soğuk Savaş’ın arka planına bu değişim ve beraberinde gelen arayışları yerleştiren, meraklı bir anlatı.

İlyada
Homeros (Everest)

Yılın yayıncılık hadiselerinden birine hoş geldiniz. Göz kamaştırıcı kapağından içindekilere geçerken, sözü sunuş metnine bırakalım: “Ilias’la ilk karşılaşma, hangi vesileyle olursa olsun, her okur için eşsiz bir tecrübedir. Kanın dehşetiyle, gözyaşlarının hüznüyle dolu bu kadim hikâye her zaman bir başyapıt; şiirin, hatta bütün edebiyatın başlangıç noktası olarak kabul edilmiştir. Anadolu topraklarında gerçekleşen bu savaşın ayrıntıları bütün edebi geleneğin tasavvurlarının fışkırdığı ana memba hâline gelmiştir. Erman Gören’in uzun yıllara yayılan emeğinin sonucu olarak kapsamlı bir giriş yazısı ve hacimli bir sözlükle zenginleşen bu çalışmayla Türkçe, Homeros’un ‘söz’üne (epos) sadık bir çeviri kazanıyor.”

Kanada
Richard Ford (Jaguar)

Pulitzer ödüllü yazar Richard Ford’un Bağımsızlık Günü ve Vahşi Hayat’ın ardından Türkçede yayımlanan üçüncü kitabı; edebiyat meraklıları için ayın heyecan sebeplerinden biri. 15 yaşındaki ikiz kardeşler Dell ve Berner’ın anne babası, bir banka soygunundan sonra yakalanıyor. Anneleri, yakın arkadaşı Mildred’dan çocukları Kanada’ya götürmesini istiyor. Berner direniyor; kendi yolunu çizmeye kararlı. Dell ise Mildred’la yola çıkıyor. Uçsuz bucaksız çayırlarla çevrili Kanada’da, bilinmezliğin içinde, sınırları muğlak, sürprizli ve sırlarla dolu bir hayat yaşamak nasıl olacak? Hiç aşina olmadığı bir ülkede sıfırdan başlamak ona ne yapacak?

Kırık Rahvan
Semih Öztürk (İletişim)

Bir kitabın kahramanları öyküden öyküye gezerken onu yakalamak isteyen okurun payına ne düşer? Belki de öyküler, biz hepsini birbirinden bağımsız sanırken, ormandaki yangını birbirine haber veren ağaçlar gibidir. Sıkıcı okuru püskürtürken, canının istediğini de gölgesinde semeleştirir. Semih Öztürk, üçüncü öykü kitabında bazen İstanbul’un karlı bir gecesinde, bazen izbe bir köşesinde kimseyi acele ettirmeden dolaştırıyor okurunu.

Kötü Kızlar
Camila Sosa Villada (Medusa)

“Biz unutulmuşların artık adı yok. Sanki hiç varolmamış gibi…” Arjantin’de, dikta yönetiminin sona erdiği 1982 yılında doğan, kimsesiz bir annenin eksik şefkati ve alkolik bir babanın şiddeti arasında büyürken, kendini keşfetmeye ve hayatta kalmanın yollarını bulmaya çalışan Camila, Córdoba’nın ünlü Sarmiento Parkı’nda kendine bir yer buluyor. Burada; dostluk, kız kardeşlik, dayanışma ve paylaşmanın anlamını öğrendiği arkadaşlarıyla yeni bir dünya kuruyor. Kadın yazarları basan Medusa Yayınları’nın Veronica Raimo’nun Yalan Dolan’ını takip eden ikinci kitabı Kötü Kızlar, Banu Karakaş çevirisiyle Türkçede.

Mona’nın Gözleri
Thomas Schlesser (Timaş Yayınları)

Görme yetisini kaybetme riskiyle yüzleşen 10 yaşındaki Mona, dedesi Henry Vuillemin’in sıra dışı çözüm önerisini kabul ediyor. Buna göre ikili her çarşamba, Paris’in meşhur müzelerini keşfetmek için bir araya gelerek, ressamların eserlerini anlamak için tarihsel, duygusal ve felsefi yolculuklara çıkıyorlar. Hayal kırıklığı, sevinç, aşk, özgürlük ve bireysellik gibi konular hakkında sohbet ederken, sanatın dönüştürücü gücünden paylarına düşeni de alıyorlar.

Nesnelerin Gizli Işığı
Mai Al-Nakıb (Livera)

Livera’nın Orta Doğu serisinin ilk kitabı Nesnelerin Gizli Işığı’nda nesneler; üstünde hak iddia edilen, kolayca hırpalanan, kaderine terk edilen, görmezden gelinen somut varlıklar değil, yaşayan ve nefes alan birer hikâye anlatıcısı. Bu dünyada var olan talihsiz yoldaşlarına hakkıyla mücadeleyi öğreten nesneler onlar. Yaşadığı bölgenin sınırlarına hapsolmadan, insanlığın ortak kaderine aldırış etmeden, Al-Nakıb’ın kelimeleri vasıtasıyla direniyorlar.

Sayfa Sınırları İçinde
Elena Ferrante (Everest)

Napoli Romanları ve daha pek çok şaheserin yazarı, çağdaş İtalyan edebiyatının güçlü seslerinden Elena Ferrante, bu kez okumak ve yazmak üzerine düşüncelerini kelimelere döküyor. Okuru, “edebiyat kanonunun dikte ettiklerinin ve daimi bir yazar adayının yerle bir ettiklerinin sonucunda bir dilin keşfedilişine ortak ediyor”.

Sayın Bay Rock Yıldızı
Teoman (Doğan Kitap) 

Bir müzisyenin kariyerine dair duyup duyabileceği her şeyi son birkaç yıl içinde kendisine yöneltilmiş bulan ve belli ki kafa izinlerinden birinde rotayı edebiyata çeviren Teoman ilk romanıyla geldi. Alkolle, hayatla, manasızlık hissiyle boğuşan bir rock yıldızı olan Timur merkezde. Arka kapak yazısında şöyle diyor: “Hem çok aşina hem çok yabancısı olduğumuz bir kahraman, hem çok acıklı hem çok eğlenceli hem de komik bir hayat…”

Suda Ölüm 
Kenzaburo Oe (Can)

Uzak Doğu edebiyatının Nobel ödüllü isimlerinden Oe, Türkçeye daha önce çevrilen Sessiz Çığlık ve Kurbanı Beslemek gibi kitaplarından sonra bu kez tekinsizlik, gizem ve aile sırlarıyla örülü yeni romanı Suda Ölüm’le sahnede. Miras ve ölümlüğünün, aile kavramının altını oyduğu günümüz toplumunda çapaklı olan ne varsa sakınmadan gösteren kitap, bir babanın durduğu yerde bıraktığı enkazı ne acı ki yazarak toplamaya çalışan (aynı zamanda yazarın alter egosu da olan) Choko karakteriyle yine kendine hayran bırakıyor.

Tavşan
Mona Awad (İthaki)

2019 tarihli Goodreads Okur Ödülleri’nin Korku Romanı kategorisinde finalist seçilen Tavşan, Mona Awad’ın ustalıkla kurgusuyla ürkütücü ve büyüleyici bir dünyaya kapı aralıyor. Samantha Heather Mackey, Warren Üniversitesi’nin yüksek lisans programına katılan öğrencilerden biri. Sıra dışı düşünceleri nedeniyle genellikle dışlanmakta ancak yolu, Tavşanlar olarak bilinen gizemli bir kız grubuyla kesişince, hayatı tamamen değişiyor. Tavşanlar’ın davetiyle adım attığı Müstehcen Salon ve katıldığı ayinsel Atölye, Samantha’yı gerçekliğin sınırlarının ötesine taşıyor.

Yağmur Altında Yüzmek
George Saunders (Delidolu)

Türkçede Kurtuluş Günü, Tilki 8, Arafta gibi kitaplarıyla buluştuğumuz, yaşayan en büyük öykü yazarlarından biri addedilen George Saunders’tan yazmak, okumak ve edebiyat üzerine dersler; başlığı da ne güzel. Saunders, Syracuse Üniversitesi’nde Rus öyküsü üzerine verdiği derslerin bir uzantısı olarak hazırladığı Yağmur Altında Yüzmek’te Çehov, Turgenyev, Tolstoy ve Gogol’den seçtiği öyküleri çözümleyerek; sadece iyi bir yazının nasıl ilmek ilmek dokunduğunu değil, aynı zamanda okurken zihnin nasıl çalıştığını da derinlemesine irdeliyor. “Bir öyküye başlamak için fikre ihtiyacınız olmaz. Sadece bir cümleye ihtiyacınız olur.” diyor.

Yakup’un Kitapları
Olga Tokarczuk (Everest)

Yerli edebiyat sahnesinde Olga Tokarczuk rüzgârı esmeye devam ediyor. Yazarın Nobel Ödülü’ne uzandıktan sonraki ilk ve en yeni kitabı Empusyon, geçtiğimiz ay Timaş’tan çıkmıştı; mayıs güzidesi ise yine Neşe Taluy Yüce çevirisi ve bu kez Everest baskısıyla yayımlanan 1024 sayfalık abidevi romanı Yakup’un Kitapları oldu. 18. yüzyıl Polonya’sında ortaya çıkan bir Yahudi: Yakup. Yakup Frank… İsmi değişebilir. Bir zaman Müslüman, bir zaman Katolik olabilir. Ona bazen büyücü, bazen efendi, bazen baba, bazen Mesih derler. Aşağılanabilir, övülebilir, sevilebilir, nefret edilebilir. Ama bir şekilde odaktadır; gizemiyle parlar, büyür ve hikâyesi bir romana dönüşür. Yakup üzerinden cemaatlerin ve dini tartışmaların etrafında da dolanan Tokarczuk, yeni dünya düzenine mizahi bir titizlikle bakıyor.

Yanımda Kal
Eylem Ata Güleç (YKY)

Eylem Ata Güleç, üçüncü öykü kitabında okuru hayat boyu süren bağların kurduğu bir saklambaç oyununa davet ederken; türlü tökezlemeleri, düşmeleri ve birbirlerine sarılarak yeniden kalkmaları izliyor. Yazını, duvar aralarından kısık gözlerle bakan kertenkelelerde, içine saklanılan aynalı dolaplarda, iğde ağaçlarının altında bulduklarıyla güçleniyor. “Yıkılan ve yerine yenilerinin yapıldığı evlerle yıkılmayı bekleyen evlerin bir arada bulunduğu sokağın başında duruyorum. Yıkılmayı bekleyen evlerin harap duruşu geçmişten geleceğe uzatılmış, sızlayan, ince bir damar gibi. Duvar dibinden yürümek bizim ailenin adım atmaya başlayan çocuklarına öğrettiği ilk kuraldır. Duvar dibinden yürüyerek, çarşıya giriyorum.”


Bunlar da var!

Çeyiz – Eftelya Koyuncu (Polemik)
Sular Yükselirken – Anja Kampmann (Can)
Gece Hayvanları – Naomi Booth (Livera)
Ne Duygu Ama! Ama Duygu Ne? – Georges Didi-Huberman (Lemis)
Kraliçe Arı Şarkı Söylediğinde Arılar Dans Eder – Véronique Maciejak (Yan Pasaj)
Keder – Yordanka Beleva (Metis)
Mösyö Şokola’nın Resimli Yemek Kitabı – Berat Çokal (Düşbaz)
William Saroyan – Rock Wagram (Aras)
Gerçek Hayat – Kerem Görkem (Sia)
Gri Yeryüzü – Galsan Tschinag (Vakıfbank Kültür Yayınları)

  1. Sokak lambaları yandı, yakamoz vardı, gençler biralarını içti ve yeni gün doğdu: MARK HALE ve HOŞGÜN RESSAMI

    Mark Hale, yeni sergisi Hoşgün Ressamı ile hiç bitmeyen bir yazı hayal etmeye çağırıyor.

  2. Öteki dünyalılık ve yeni yerler yaratma dürtüsü: FONTAINES D.C. ile istikamet ROMANCE

    Yoldaki Fontaines D.C. albümünü birkaç tur döndürme şansı yakaladık ve grubun gitaristi Conor Curley’e bağlandık.

  3. Aklımdakiler: SELMAN NACAR ve TÜLİN ÖZEN ile TEREDDÜT ÇİZGİSİ

    Farklı disiplinlerden 11 isim aklındakileri soruyor; Tereddüt Çizgisi’nin ödüllü yönetmeni Selman Nacar ve başrol oyuncusu Tülin Özen yanıtlıyor.

  4. A’dan Z’ye: Kendi cümleleriyle PAUL AUSTER

    Bütünüyle yazarın cümlelerinden oluşan bu alternatif sözlüğü iddialı bir derlemeden ziyade, rastlantıların ve merak unsurunun direksiyonda olduğu bir yol gibi deneyimlemeniz umuduyla.

  5. Gören göz için keşfedecek şey çok: KUMKUM FERNANDO

    Sri Lankalı sanatçı Kumkum Fernando’dan hikâyesinin ve sanatının inceliklerini aylara yayılan bir süreç içinde etraflıca dinledik.

  6. Kabuldeki, sevgideki, acıdaki yumuşaklık: ARLO PARKS’ın direnmeyen direnişi

    İstanbul Caz Festivali kapsamındaki buluşmamız öncesinde, Arlo Parks ile duyarlı kişiliğini nasıl deneyimlediği, ilk kitabı The Magic Border ve biraz da gündelik rutinlerine uzanan bir sohbet.

  7. Kendi başınalık ve pürüzsüz açıklık: SISSY MISFIT ve EXXXOSKELETON

    İlk albümü EXXXOSKELETON’ı, Londra’da üretim pratiklerinin nasıl şekillendiğini, ona ilham veren 2010’lar pop ikonlarını, göz kamaştıran video kliplerini ve hayallerini SISSY MISFIT'ten dinledik.

  8. Kamera arkası: AFTERSUN setinin anlatılmamış hikâyesi

    Dünya prömiyerinin ikinci yıl dönümünde, “Neler yaşandı bu Aftersun fenomeninin setinde?” sorusunun peşine düştük.

  9. Dogmatizm gölgesinde kimlik inşası: NEHİR TUNA ile YURT üzerine

    "Öykü bu topraklara özgü çok fazla kod barındırıyor olsa da ben çok evrensel olduğuna inanıyorum. Sonuçta bu bir büyüme hikâyesi ve özünde bir sevgi arayışı var."

  10. Dünyam, şu naylon torbalarda: Bir DARGEÇİT sohbeti

    Yıllara yayılan bir adalet mücadelesini konu edinen, 43. İstanbul Film Festivali "En İyi Belgesel" ödüllü "Dargeçit"in hissettirdikleri ve düşündürdükleri...

  11. RƏHMAN MƏMMƏDLI ve yanık mı yanık gitarı üzerine: Azeri müziği, küresel kapitalizm ve karnımdaki kelebekler

    Azeri gitarist Rəhman Məmmədli'nin gitar müziği yarattığı duygusal ve nostaljik dalgalanımın yanında birçok farklı anlam taşıyor elbette.

  12. DOROTHY SING ZHANG ile uykuya tepeden bakmak

    Dorothy Sing Zhang, mecburiyet olan uykunun yaşamla bağlantısını, egonun kontrol dışı olduğu bu süredeki teslimiyet hâli ve gizemi inceliyor. 

  13. Yaratıcısı ve oyuncuları ile THE ACOLYTE üzerine

    Star Wars spin-off'u The Acolyte hakkında merak ettiklerimizi, yaratıcı zihni Leslye Headland ve oyuncu kadrosu ile konuştuk.

  14. Yeni filminin ayak sesleri duyulurken: TOLGA KARAÇELİK ve “bambaşka bir dünyada” üretmek 

    Tolga Karaçelik'ten prömiyerini Tribeca'da yapan The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write about a Serial Killer'a dair bazı ipuçları kaptık.

  15. Kanada, Her Şeyin Hikâyesi ve bu ay başka ne okusak?

    Mayıs 2024’te yayımlanmış, merak uyandıran kitaplar.

  16. 60 albüm: Mayıs 2024 best of

    “Ne dinlesek?” diye soranlara, mayıs ayından yerli – yabancı karışık 60 albüm.

  17. Künye

    .