Warpaint – Warpaint / Rough Trade (Albüm)
+ Warpaint’in “Gözümüz yollarda kalmıştı” dedirten üçüncü stüdyo albümü, hastası olduğumuz bu kadınlara dair özlediğimiz tüm detayları bünyesinde topluyor: Samimiyetle parlayan ve duygusal ortaklıklara açılan şarkı sözleri ile tam dozunda ayarlanmış nefis gitarlar… Daha ne isteyebilirdik ki?
– Takıntılı olmak bir kusursa albümün çıkış parçası “Love is to Die”ın kendini defalarca kez üst üste dinletiyor olmasını buraya yazmamız gerek… S.M.
Warpaint

Tara Jane O’Neil – Where Shine New Lights / Kranky Records (albüm)
+ İki senelik bir aradan sonra doğa içinde kaynaşıp, elementlerine ayrılıp yaşanabilir bir iskân alanı arıyor TJO. Hayaletimsi vokalleri, yoğrulmuş gitar sesleriyle post-folk’un kapısından kafasını uzatmış deneysel seslere kucak açıyor.
– Kendine has bir “shape-shifter”dan (şekil değiştiren) tekdüze bir iş bekliyorsanız bir daha bir düşünün derim. S.K.
Wordless In Woods

Marissa Nadler – July / Sacred Bones (albüm)
+ İlk albümünün üzerinden geçen 10. yılda, Marissa Nadler’in şarkı yazımındaki rahatlık July’da fazlasıyla hissediliyor.
– Albümün ortalarına geldiğiniz sırada kendinizi biraz fazla darlanmış hissedip kapı pencere ne varsa açmaya yeltenebilirsiniz. C.K.
Dead City Emily

Angel Olsen – Burn Your Fire For No Witness / Jagjaguwar (albüm)
+ Her gün ateşe biraz daha odun atarken içindeki her bir acıyı alevlendirmekten çekinmeyecek kadar cesur bir kadın. Old-school rock tınılarını akustik gitarının peşine takarken oturup savunmasızca her şeyin dağılmasını izleyecek kadar da yaralı.
– Kendisinin de dediği gibi “Are you lonely too? Hi-Five!” (Sen de mi yalnızsın? Çak!) S.K.
Forgiven / Forgotten

Trust – Rescue, Mister / Arts & Crafts  (Single)
+ Harika introsu, dinamik synthleri ve başarılı davul looplarıyla özlediğimiz Trust’ı hatırlatan bir single.
– Tadına doyamadık! Albüm konusundaki sabırsızlığımızı had safhaya çıkardı. A.A.
Rescue, Mister

Sabrepulse – Terra & Titan (Remastered) / Bandcamp (albüm)
+ Chiptune türünde bu kadar “dinlenilesi” bir albüme denk gelmek çok kolay değil.
– Yine de biraz beyninizin uyuştuğunu, boyut kavramını kısa süreliğine yitirdiğinizi fark ettiğiniz anda pause’a basın! C.K.
Braver

Damien Jurado – Brothers and Sisters of The Eternal Son / Secretly Canadian (albüm)
+ Kronolojik bir hata var bu işte; zamanın bir yerinde öylesine kaldık ki bir türlü doğru âna vurmuyor saat. Gümüş kaplama bir filmin içinde kırsalın psikolojisi, bir Amerikan manzarası… “Dışarısı hiçbir yer, içerisi ise sonsuz”.
– Kırsal dediysek de bu otobüs alışageldiğimiz folk durağında durmayacak bilesiniz,hava karardı. S.K.
Metallic Cloud

Egg Hell – Once Part Of A Whole Ship / Inner Ear Records (albüm)
+ Yunan grubun ilk albümünü dinlemek kolay, fazla riske girmiyor.
– Bir ilk albüm olması, henüz olgunlaşmamış birtakım şarkıların albümde barınması için yeterli bir sebep değil maalesef. C.K.
Pandemic Blues

Hiss Golden Messenger – Bad Debt / Paradise of Bachelors (albüm)
+ 2009 kışının ortasında North Carolina kırsalında, çocuk oyuncakları ve dağılmış bir ev ekonomisi içindeki mutfak masasında doldurulmuş mütevazı kasetler, türlü badireler atlattıktan sonra elimizdeler.
– Bu ham sesler, dinî sorgulamalar beni yorar diyorsanız hiç bulaşmayın; bizden söylemesi. S.K.
Balthazar

Bill Callahan – Have Fun With God / Drag City (albüm)
+ Callahan’in son albümü Dream River’ı bir de kendisi tarafından dub’laştırılmış olarak dinlemek hiç de fena bir fikir değil!
– Yine fikri tüm albüme uyarlamak da “Biraz zorlamış mı acaba?” sorusunu akıllara getirmiyor değil. C.K.
Expanding Dub

Bibio – The Green EP / Warp Records (EP)
+ Bibio’nun çok farklı dönemlerinde yaptığı kayıtlardan oluşan EP, albümlere girememiş birtakım cevherleri gün yüzüne çıkarıyor ve hiç olmadığı kadar deneysel bir Bibio’yu tanıma fırsatı veriyor.
– Farklı dönemlere ait kayıtlar olması, EP’de bir bütünlükten söz etmemizi imkânsız hâle getiriyor. C.K.
Carbon Wulf

East India Youth – Total Strife Forever / Stolen (Albüm)
+ East India Youth, nam-ı diğer William Doyle, dinledikçe aynı tadı veren elektronik müziğin aynılıklarını ayırmış ve bir güzel kişiselleştirmiş. Duygusal elektronik şarkılarıyla James Blake’e pekâlâ bir rakip olabilir.
– Dans etmelik bir elektronik müzik arıyorsanız başvurulacak isim East India Youth değil. A.T.
Looking For Someone

I Break Horses – Chiaroscuro / Bella Union (Albüm)
+ I Break Horses, minimal sesler üzerinden yarattığı müziğiyle acele etmeden, kendinden emin bir şekilde dinleyenlerinin zihinlerinde sağlam bir yer ediniyor kendisine. Shoegaze ve dreampopun sıkça uğradığı puslu diyarlarla aranız iyiyse bu ikinci I Break Horses albümünü hayatınızın fon müziği yapabilirsiniz.
– Evet, puslu diyarlar dedik de, ilk I Break Horses albümündeki yer yer iddialı, o enerjik tempo (ya da kısaca “coşku” mu desek bunların yerine) Chiaroscuro’da pek bulunmadığı için bir anda kendinizi karanlıklara hapsolmuş gibi hissedebilirsiniz. S.M.
You Burn

Bruce Springsteen – High Hopes / Columbia (Albüm)
+ Baba geri döndü daha ne diyelim. Onu dinlemek her zaman sıkı bir Amerikan barında bol kalorili bir keyif çatmaya benziyor.
– Sağlam bir turne düzenlemezse bozuşuruz. S.U.
Just Like Fire Would

Habibi – Habibi/ Burger Records (Albüm)
+ Burger Records’ın sağlam kadrajından bol gitarlı, serin ve sakin bir edayla ilerleyen, sörf rock ve 60’ların pop gruplarının arasında seyreden tonlarla dolu akılda kalıcı bir ilk albüm.
– Sesler, yapılar kulağa oldukça tanıdık geliyor, ama çok da nostaljiye boğmuyor. L.A.
Detroit Baby

Stephen Malkmus and the Jicks – Wig Put at Jagbags / Matador (Albüm)
+ Komplike tonlar, aynı anda çalan değişik enstrümanlar ve gürültü raddesine ulaşan davullar dinlemek istemiyorsanız sakin ve kolay müziğiyle sizi tatmin edecek bir albüm. Yorulmadan dinleyeceğinize şüphe yok.
– Özgün bir albüm olduğu söylenemez. Birkaç ay sonra şarkılardan birini bir yerde duyduğunuzda “Bu çalan şarkıyı nereden biliyorum, 90’lardan Amerikalı bir grubun şarkısı mıydı?” diye düşünebilirsiniz mesela. A.T.
J Smoov

Tangerine Dream – Franz Kafka the Castle / Eastgate (Albüm)
+ İsmiyle zaten kalpten vuruyor… Albümü koyunca da melodilerle insan taş duvarlı bir şatoda Kafka’nın paranoyalarını dinler gibi oluyor.
– Bir dakikadan sonra takılmış gibi kendini tekrar eden ritimler duyuyorsunuz. Mesela ben sıkılırım bundan. S.U.
Barnabas The Messenger

Nick Waterhouse – Holly/ Innovative Leisure (Albüm)
+ 50’lerin ruhunu beklenmedik bir canlılık ve samimiyetle günümüze taşıyan Nick Waterhouse bu sefer ortaya biraz daha gizemli, sakin ve ölçülü bir albüm koymuş. Ritimler biraz daha yavaş; vokaller biraz daha belirgin; araya da latin, caz, funk havaları, bir de bir Ty Segall cover’ı giriyor.
– Bu farklılıklar her ne kadar heyecan verici olsa da tekrar biraz bol kaçıyor. L.A.
This Is A Game

Painted Palms – Forever / Polyvinyl Records (Albüm)
+ Biraz psikedelik pop biraz da chillwave diyebileceğimiz müzikal altyapının güçlü vokallerle beslendiği, başarılı bir ilk albüm.
– Âni düşüş ve yükselişlerle şaşırtıcı olabiliyor, parça dizimi daha iyi yapılabilirmiş gibi. A.A.
Carousel

Beyonce – Beyonce / Sony BMG (Albüm)
+ Daha ruhanî, daha seksî ve daha estetik. Beyonce’a yeni saçları ve abartıdan gizeme geçiş yapmak yakışmış. Dillere pelesenk olacak şarkılar çok.
– Hiç beklemediğimiz bir anda geldi. Artık teaser’larını dinlemek istemiyoruz. Aslına geçelim lütfen. Belli ki bizi güzel günler bekliyor. S.U.
Superpower

Marta – Uzak Ülke / (EP)
+ Temiz gitar tonları ve yumuşak vokalleri ile uyanmak istemeyeceğiniz bir rüya gibi.
– Kendilerini uzun zamandır canlı izleyemiyoruz, “Uzak Ülke”yi bir de canlı dinlemek fena olmazdı. A.A.
Güzel Bir Gün