“Şu an İngiltere’de beni en çok rahatsız eden şeyler iyi gruplar olmaması, sınıfsal katliamlar ve bu denli büyük ölçekte dayatılan ıstıraplar.”


Nottingham’dan çıkan ve şu sıralar 40’lı yaşlarına gelen ikili Jason Williamson ve Andrew Fearn’den oluşan Sleaford Mods, 2012’den bu yana iki EP, üç albüm ve daha birçok çalışma yayınladı. Nevi şahsına münhasır canlı performansları, politikacılara saydırmaları, sürpriz bir şekilde yayınladıkları kitapları ve dahasıyla neredeyse geçtiğimiz sene boyunca haberlerini sürekli aldığımız isimlerden oldu. Yeni albüm Key Markets’ın üzerinden henüz bir ay geçmişken hem albümü hem de merak ettiklerimizi vokalist Jason Williamson’a sorma fırsatı yakaladık.  

İkiniz de Lincolnshire’da büyüdünüz. Orada büyümenin size ne gibi etkileri oldu? Lincolnshire’daki günlerinize dair özlediğiniz herhangi bir şey var mı?

Aslında çok bir şey özlediğimi söyleyemeyeceğim. Deneyimleriniz size birçok şeyi nasıl yapmanız gerektiğini öğrettiği gibi, özlem çekmemenizi de öğretiyor. Bu bakımdan Lincolnshire’ın bana, aksan ve mizaç anlamında bir şeyler kattığını söylemek pek mümkün.  

Harbinger Sound’la ilişkinizden biraz bahseder misiniz? Sizin için bir plak şirketinde olması gerekenler neler? Son albümünüz Key Markets için eminim ki birçok plak şirketi kapınızı çalmıştır ancak siz yine de Harbinger Sound’dan çıkarmayı tercih ettiniz. 

Harbinger Sound’un sahibi Steve aynı zamanda bizim de menajerimiz. Onun plak şirketinden yeni bir albüm daha yayınlamanın iyi ve doğru bir karar olacağını düşündük. Hepimiz de alışık olduğumuz bu düzende ilerlemenin daha kolay olacağını düşündüğümüz için onunla ilerledik. Şu durumda, yeni plak şirketleriyle karmaşık diyaloglara gerek yok.  

Prodigy’nin son albümüne konuk oldunuz ve gerçekten harika bir performans sergilediniz. Grupla daha önceden tanışıyor muydunuz? Birlikte şarkı yapma fikri nasıl oluştu? 

Liam bir gece bana mail attı ve onların yeni albümünde bir şeyler yapmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de ilgilendiğimi söyledim ve ardından çalışmalara başladık. Sonrasında üzerinde çalışmam için bana bazı ritimler yolladı. Tüm bu çalışmanın sonunda da ortak bir kararda buluşmamız çok zor olmadı. Prodigy gerçekten çok iyi ve onlarla çalışmak benim için bir onur.  

Key Markets albümünün özellikle Jason için çocukluk dönemi açısından özel bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Bu albümün diğerlerinden hangi anlamda farklı olduğunu düşünüyorsun? 

Biraz olgunlaştığımı hissediyorum. Prodüksiyon anlamında daha güçlü ve netiz artık. Bu albüm artık bir punk çığlığı ve bol gürültü yerine daha gerçekçi geliyor. Ama her şeye rağmen kulağa mükemmel geldiğini söyleyebilirim.  

Albümde Boris Johnson’ın adını sık sık duyuyoruz ve hattâ David Gandy ve Russel Brand’in de isimlerini geçtiği başka şarkılar da var. Yaptığınız müzikle yolunda gitmeyen politik konulara da değinmeyi seviyor. Bu anlamda politik konulardan etkilenip de rahatsızlığınızı şarkılara yansıtmak istediğinizdeki süreç nasıl oluyor? Bu konudaki motivasyonlarınız neler? 

Herhangi bir şey bu süreci başlatabilir. Bu, siz televizyon izlerken de olabilir veya ben karımla alışveriş yaparken de. Bu tip konular hep etrafımızda ve elitlerin yalanları çok net olarak ortada. Durum böyle olunca bizi bir şeyler yapmaya iten temel olaylar bunlar oluyor.   

Birçok şarkınızla işçi sınıfının yanındasınız. İşçi sınıfı ve şarkılarınızın nasıl bir iletişim içinde olduğunu düşünüyorsunuz? Sizce şarkılarla bugünün politikalarına ses çıkarmak neden gerekli? 

Çünkü doğal hayat, elitlerin ve neo-liberallerin tehdidi altında. Bu böyle devam edemez zira bu kendi kendini sürdürebilen bir model değil. Sürekli olarak yeni çıktılar gerektiren bir model ve bir süre sonra bu çıktılar dağ saraylarında pudraladıkları suratlarına sıçtıklarıma saldırmaya başlayacak.

Yeni albümünüzden “Tarantula Deadly Cargo” için bir video yayınladınız. Geçmişinize baktığımızda videolarla çok da aranızın olduğunu söyleyemem. Bunun herhangi bir nedeni var mı? Videoların, şarkılara farklı anlamlar kattığını düşünüyor musunuz? 

Videolarla ilgili bir sorunumuz yok ama onlara pek de anlam yüklediğimizi söyleyemeyeceğim.  

Geçtiğimiz sene boyunca turnedeydiniz. Çeşitli barlarda, festivallerde çaldınız. Ben sizi Primavera Sound’da izledim. Festivaldeki neredeyse en küçük sahnede çaldınız. Bunu seyircilere yakın olmak için özellikle mi seçtiniz? 

Tüm konserlerimiz iyi geçtiği sürece bizim için her şey uygun çünkü gerçekten en önemli olan şey bu.  

Şarkıların sözleri sizin için her zaman çok önemli oldu. Bende bir EP’niz var ve içinden senin el yazınla yazılmış bir kâğıtta şarkı sözleri var. Kitabınız Grammar Wanker’ı yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Gerçekten eşi olmayan bir Sleaford Mods hazinesi âdeta.  

Bana şarkı sözlerini bir kitapta toplamamı önerdiler ve kabul ettim. Doğrusunu söylemek gerekirse, gerçekten küçük ama mükemmel bir şey oldu. Şarkı sözlerini kâğıt üzerinde okumak çok farklı bir şey.  

90’ların İngiltere’siyle şimdiki zamanı karşılaştırdığında, seni şu an yaşadığın yerde en çok rahatsız eden şey nedir? 

Beni en çok rahatsız edenler iyi gruplar olmaması, sınıfsal katliam ve bu denli büyük ölçekte dayatılan ıstıraplar.  

Image
  1. Mustafa Doğulu

    2 Ocak 1988 - 16 Temmuz 2015

  2. Belgesel fotoğrafçılığının dingin hâli: Sarker Protick

    Bangladeşli yetenekli fotoğrafçı Sarker Protick’e fotoğraflarının evrimini ve birbirinden çok başka bu serilerin nasıl oluştuğunu sorduk.

  3. Nick Drake’ten önceki gizem: Molly Drake

    Nick Drake’in annesi Molly Drake’in 60 yıl önce yapılmış kayıtlarından oluşan albümü, kızı Gabrielle Drake ve Bryter Music’ten dinliyoruz.

  4. Yeni müzik düzen(sizliğ)i: Streaming servisleri

    Streaming servisleri yeni sorunları ve yeni metotlarıyla bir kez daha gündemimizde.

  5. Olgunlaşmaya devam: Lou Barlow

    “Yüzeyde tamamen alakasız görünen şeyleri birleştirirsin ve birleştirdiğinde çok daha kuvvetli bir şey açığa çıkar.”

  6. Onların tahammülü yok!: Sleaford Mods

    “Şu an İngiltere’de beni en çok rahatsız eden şeyler iyi gruplar olmaması, sınıfsal katliamlar ve bu denli büyük ölçekte dayatılan ıstıraplar.”

  7. Arkadaşlar eşliğinde harika müzikler: Red Light Radio

    Moskova’da bir metal fabrikası ya da İtalya’da bir sahil, Red Light Radio ekibi için yer ve zaman çok fark etmiyor... Red Light Radio, İstanbul'dan ilk yayını yapmak üzere 12 Eylül'de Bant Mag. ve Cezayir'in konuğu oluyor!

  8. Yıkıcı değil yapıcı: “Kötülük Bizim İşimiz”

    Yerli hip hop sahnesinin en heyecan veren oluşumlarından 90BPM, geçtiğimiz ay yayınlanan ilk albümündeki “sürekli işbirliği” halini anlatıyor.

  9. Teftiş: Ne dinlesek?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  10. Quebec’ten Hollywood’a, genç bir usta: Denis Villeneuve

    Bu yılki Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Sicario adlı son filmi Türkiye’de de gösterime giren Kanadalı yıldız yönetmen Denis Villeneuve’ün etkileyici kariyerini gözden geçirelim.

  11. 14. Filmekimi’nden 14 maddede 14 film

    Bu yıl 3-11 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek, sonrasında ise Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Trabzon ve Edirne’yi gezecek olan Filmekimi programından 14 filmi birer cümleyle özetledik.

  12. Kitaba duyulan aşkın uyarlaması: Küçük Prens

    Uzun yıllardır çalışmaları süren ve iki yıl önce uyarlandığı klasiğin telif hakları kalktıktan sonra tamamlanan, pek etkileyici Küçük Prens (The Little Prince), bu klasikten çok, onu okuma tecrübesinin beyazperde karşılığı…

  13. Toplumsal bir düş kapanı: Extramücadele

    Art International Fuarı yerli ve yabancı pek çok sanatçının işini bu sene de Haliç Kongre Merkezi çatısı altında topluyor. 4-6 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek fuara katılan sanatçılar arasından biriyle röportaj yapma şansımız olunca, seçimimizi uzun zamandır sohbet etmek istediğimiz Extramücadele’den yana kullandık.

  14. Saraybosna’dan genç yorumlar: Günümüz İmgeleri

    Pera Müzesi’nde, Bosna Hersekli 80’e yakın genç sanatçıyla, “çağdaş gerçeklerin acı verici yönleriyle uğraşma” vakti.

  15. Komik ve kontrollü bilim çıldırmaları: Bilim Kazanı

    “Dünyanın her yerinde bilim artık halkın vergileriyle yapılıyor, herkesin öğrenmeye hakkı var.”

  16. Tek-eşliliği nasıl evrenselleştirebiliriz ki?: Cinselliğin Şafağı

    Nasıl eşleşilir, neden yola çıkılır ve bu modern denen ilişkilerde ne anlama gelir?

  17. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürü Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler