Haftanın etkinlik rehberi (12-18 Ekim)

Haftanın takviminden dikkat çeken konserler, oyunlar, söyleşiler, gösterimler, sergiler ve tavsiyeler.

Metehan Özcan – Prova
12 Ekim – 25 Kasım, Versus Art Project

Prova, bir kişisel sergiden ziyade, Özcan’ın düşünme yöntemlerini açığa çıkartan, sürekli dağılıp yeniden kurulan bir hafıza alanı olarak kurgulandı. Sanatçının mekânın farkı odalarına yayılan yeni üretimleri, geçmiş çalışmaları, arşivi, İstanbul-Ankara-İzmir dönemlerine ait kişisel izleri ve diğer sanatçılara ait üretimler izleyici ile buluşuyor. Detaylar için buraya.

Yerin Altında: Mavi
12 Ekim, Müze Gazhane

Otopark alanının multidisipliner bir sahneye dönüştüğü Yerin Altında da perşembe akşamı Mavi sahnede! İlk uzunçaları VERITAS’ı geçtiğmiz yıl yayımlayan Mavi; emo, trap, hip hop, alternatif rock gibi unsurları bir araya getiren parçalar yapıyor. Katılım ücretsiz ve yaş sınırı yok; Radar İstanbul uygulaması üzerinden kayıt yaptırabilirsiniz.

Rüya Beni’ne Uyanış
12 Ekim – 16 Kasım, Barın Han

Hazal Orhon yürütücülüğünde; Cansu Sakız, Hare Sürel, Merve Usta, Onur Çanka ve Selim Siyami Sümer’in bireysel yapıtlarının yanı sıra ortak üretimlerinin de yer aldığı mekâna özgü sergide, ziyaretçilere uyanıkken rüya deneyimleriyle bağ kurma ihtimali vadediliyor. Daha fazla bilgi için buraya.

Dünya Yerinden Oynar
13 Ekim, DasDas

Herhangi bir yerde, belki uzakta bir ülkede ya da önünden geçtiğiniz bir evde duyabilirsiniz kadınların sesini. Oyun İstanbul’un yalılarından birinde geçer. Yedi kadın özgürlükleri için yan yana dururlar, el ele verirler, hayatları pahasına mücadele ederler ama şarkılarını söylemekten asla vazgeçmezler. Şarkıları İstanbul semalarında dolaşırken siz de bu tanıdık melodileri mırıldanacak, onların sözlerine hak vereceksiniz. Şebnem İşigüzel’in yazdığı, Mert Fırat’ın yönettiği oyuna dair daha fazla bilgi için buraya.

Trentemøller 
13 Ekim, Babylon

2000’lerin ikinci yarısında The Last Resort ve Into the Great Wide Yonder isimli iki şahane albüme tanıştığımız Danimarkalı müzisyen, prodüktör ve besteci Anders Trentemøller yaklaşık 20 yıldır kulaklarımızı electronica, ambient, shoegaze füzyonu nağmelerle dolduruyor. 13 Ekim’de grubuyla İstanbul’da, Babylon’da sahne alacak. Biletler burada. Utkan Çınar’ın “İşleri karıştırmaktan korkmamak lazım: Trentemøller” başlıklı taze röportajına da göz atabilirsiniz.

Nurbanu Kılıçer – Zamanın Bölünemeyecek Kadar Kısa Bir Parçası
13-29 Ekim, Bant Mag. Havuz / Bina

İllüstrasyon ve resim sanatçısı Nurbanu Kılıçer, işlerinde genellikle gündelik ilişkilerdeki ânın tazeliğine, henüz verilmemiş tepkilere odaklanıyor; hikâyelerini, dramatik figürlerin yanında objeleri ve mekânları tekinsizleştirerek anlatıyor. Sanatçının, Zamanın Bölünemeyecek Kadar Kısa Bir Parçası adlı kişisel sergisi 13 Ekim Cuma 19.00’da Bant Mag. Havuz / Bina’da açılacak. Detaylar için buraya.

+1 sunar: ENGİN
13-14 Ekim, Salon İKSV

Vokal ve gitarda Engin Devekıran, davulda Jonas Stiegler, bas gitarda David Knevels’ten oluşan Mannheim çıkışlı ENGİN; pop ve caz dokunuşlarını psikedeli ile buluşturan bir müzik yapıyor. Almany amerkezli yayın yayın Picky Magazine’in “Indie gökyüzünde açıkça yükselen bir yıldız.” olarak tanımladığı ekip iki gece üst üste Salon İKSV sahnesinde; cuma biletleri burada, cumartesi biletleri burada.

Filmekimi
13-22 Ekim, İstanbul (çeşitli mekânlar)

Bu seneki Filmekimi programında Cannes’dan Venedik’e Locarno’dan Toronto’ya uluslararası festivallerde dünya prömiyerini yapan ödüllü filmler yer alıyor. Sofia Coppola imzalı Priscilla ile açılacak ve Venedik’te Altın Aslan’ı kazanan Yorgos Lanthimos’un Poor Things’i ile final yapacak festivalden Bant Mag. yazarlarının değerlendirmeleri için gözünüz buralarda olsun. Programda ne var ne yok, merak edenleri de buraya alalım.

Noirgazer presents Omengazing
13-14 Ekim, KargART

Müzisyenler, dinleyiciler ve plak şirketleri arasında bir ortak alan yaratma motivasyonuyla kurulan Noirgazer oluşumunun sıradaki buluşması bu hafta sonu KargART sahnesinde. İki güne yayılan Omengazing’de Varteres Durise, cicexcocux, Can Bora Tanzer, $hiro, Azure Wrath ve UZUM3 sahne alacak. Katılım ve programa dair daha fazla bilgi için buraya.

Karabiber ve Saç, 93x124cm, kâğıt üzeri karışık teknik, 2021
Fulya Çetin – Ölüm Yokmuş
13 Ekim – 14 Kasım, Den Art

Zeynep Sayın’ın kaleme aldığı sergi metninden bir alıntı: “Göçmen bir kadının teknede ağırlık yapmasın diye kestiği saçlarının fotoğrafını gördükten sonra hiç tanımadığı bir kadının saçını örüyormuş Fulya Çetin, her iki taraf için de dinginleştirici, meditatif bir tür ilişkiye dönüşüyormuş örme. Örme pratiğini iki yıl boyunca çizdiği 517 kurşunkalem desene ve bir dakikalık bir videoya yayıyormuş sonra, örmenin (85 dakika), çizmenin (2 yıl), seyrin (1 dakika 2 saniye) ömürlerini örüyormuş birbirine.” Ayrıntılı bilgiler için buraya.

444
14 Ekim, Kumbaracı50

Oyun, bir çağrı merkezinde geçiyor. “Hatırlatma Merkezi”nin şikâyet bölümünde, biri uzun zamandır çalışan, diğeri yeni işe başlayan iki kişinin gece vardiyası sırasında, çağrı sisteminde işler karışır. Buldukları çözümler ve cevaplar; gerilim ve mizahın iç içe geçtiği yüksek tempolu bir gece sonunda, onları çarpıcı bir gerçeğe ulaştırır. Başrollerini Gülhan Kadim ve Yiğit Sertdemir’in paylaştığı 444 hakkında detaylar için buraya.

Bitmeyen Şiir: Komet
14 Ekim, Salt Galata

2022’de aramızdan ayrılan sanatçı ve şair Komet üzerine başlatılan arşiv ve araştırma projesi kapsamında Salt Galata’da bir söyleşi düzenlenecek. Adını Komet’in yitirdiği sevdiklerini listelediği Bitmeyen Şiir başlıklı şiirinden alan söyleşide Ekin Kano, Gürel Yontan, Levent Yılmaz ve Orhan Koçak bir araya gelecek. 2013-2019 yıllarında Komet’in asistanlığını yapan ve arşivin Salt Araştırma’ya transferi sürecinde tasnifine dâhil olan sanatçı Ekin Kano’nun moderatörlüğündeki etkinlik hakkında detaylı bilgiler burada.

Ayda Bir Güneş: Özgün Semerci
14 Ekim, Bant Mag. Havuz / Bina

Ayda Bir Güneş’te Güneş Özgeç ve konukları bir evin salonunda buluşmuşlarcasına samimi bir sohbete dalıyor, şarkılarını akustik ve canlı çalıp söylüyor, aynı zamanda seyircilerin sorularını yanıtlıyor. Sıradaki buluşma 14 Ekim’de, konuk ise Özgün Semerci. Detaylar için buraya.

Gürültü ve Kir: Cengiz Çekil’in Pratiği Etrafında Bir Ses Müdahalesi
14 Ekim, Arter

Can Memişoğulları, 14 Ekim’de Arter’in 3. kat galerisinde gerçekleştireceği “Gürültü ve Kir” başlıklı ses performansında Türkiye’de kavramsal sanatın öncülerinden Cengiz Çekil’in hayata ve sanata yaklaşımını eserlerinin çıkardığı ses ve gürültülere yapacağı müdahaleler üzerinden ele alacak. Ayrıntılı bilgi için buraya.

Coşkun Karademir “Etnik Sinyaller”
18 Ekim, Zorlu PSM %100 Studio

Coşkun Karademir, “Etnik Sinyaller’ ile Doğu’nun mistik tınılarını, Anadolu’nun geleneksel halk şarkılarını ve bu makamsal yapılardan esinlenerek bestelediği enstrümantal ezgilerini, kendi alanında bir ilki gerçekleştirerek elektronik müzik materyalleriyle harmanlayarak sahneye taşıyor. Bu konserde kendisine Evrencan Gündüz ve Ceren Gündoğdu da eşlik edecek. Biletler burada.

Sarp Kerem Yavuz – Muhteşem Yüzyıl
5 Kasım’a dek, Anna Laudel

Eserleriyle özel koleksiyonlara giren ve fotoğraf alanında aldığı ödüllerle uluslararası arenada adından söz ettiren sanatçı Sarp Kerem Yavuz’un, yapay zekâyı kullanarak oluşturduğu işlerinin yer aldığı kişisel sergisi, 22 Eylül’de Anna Laudel İstanbul’da açıldı. Gerçek ve hayalin iç içe geçtiği tarihsel anlatıların yer aldığı Muhteşem Yüzyıl sergisi 5 Kasım’a kadar görülebilir. Detaylar için buraya.

Haydar Özay – Petőfi İlk Kez İstanbul’da
15 Kasım’a dek, Macar Kültür Merkezi

Liszt Enstitüsü – İstanbul Macar Kültür Merkezi, 1848 – 49 Macar İhtilali ve Özgürlük Savaşı’nın önemli liderlerinden, Macarların ulusal şairi Sándor Petőfi’nin 200. doğum yıl dönümünü 2023 yılı boyunca bir dizi etkinlikle kutlamaya devam ediyor. Bu etkinliklerin bir diğer ayağı, ressam Haydar Özay’ın şairin şiirlerinden ve hayat hikayesinden esinlenerek hazırladığı, 32 tablodan oluşan resim sergisi. Detaylar burada.

Burçak Bingöl – Yeryüzünde Minör Titreşimler
18 Kasım’a dek, Ka

Sergi adını Burçak Bingöl’ün deneyimlediği bir andan, sanatçının mezun olduğu Ankara Devlet Konservatuvarı binasının bir buldozerle yıkıldığı ve iş makinesinin enkazı kaldırmak için toprağa vurduğu zamandan alıyor. Bu anlamıyla Yeryüzünde Minör Titreşimler, Bingöl’ün çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği binanın yok oluşu üzerinden, bireysel ve toplumsal kayıplara ve dönüşümlere odaklanıyor. Detaylar için buraya.