Eylül ayında İstanbul’da hangi sergiler var?

Yaz bitti, artık eve dönüş zamanı. Yeni sezon heyecanı her yeri sarmışken, İstanbul’un sanat gündemine de uzanalım, eylül ayında açılan sergilerden bir seçki hazırlayalım istedik. Sıralama kronolojik.

Through The Window – ÇARK
2 Eylül – 1 Ekim 2022
Karşı Sanat Çalışmaları / Koli Art Space

Türkiye, Hollanda ve ötesinden queer sanatçı, aktivist, düşünür ve gece çalışanlarını dijitalde buluşturan; dayanışma ve işbirliği olanaklarını geliştiren Through The Window (TTW) projesi bu kez çevrimiçi ortamdan, fiziksel mekâna taşarak çarka çıkıyor. Karşı Sanat Çalışmaları ve Koli Art Space seçkileri ile eş zamanlı ziyaret edilebilecek ÇARK’ta; birbirini destekleyen büyük bir topluluğun sevgisinin, rüyasının, hafızasının, aşkının, sınırsızlığının, çabasının ve inşasının kutlaması gerçekleşiyor. Sergi; sabit tanımlara meydan okuyan bir tavırla, çeşitli performans araçlarını kullanarak cinsellik ve toplumsal cinsiyetin bir ifadesini, politik bir hareket ve bir duyarlılık olarak queerliği araştırıyor. Küratörler ve katılımcılara dair detaylar burada.

Murat Germen – Obscura Lucida
7 Eylül – 8 Ekim 2022
Ferda Art Platform

Bazen zifiri karanlık, bazen de alacakaranlıkta; kâh bulutlu havada kâh ay ışığında uzun pozlama ile üretilen bu belgesel nitelikli, zamansız zamane fotoğrafları serisi, günün hangi saatinde üretildikleri bir çırpıda anlaşılmayan görsel betimlemelerden oluşuyor. Aydın bir karanlığı tasvir eden bu muğlak görsellik, insanın faniliğini, kentinse bakiliğini deyim yerindeyse “göklere çıkarıyor.” Karanlık anlamına gelen “obscura” ile aydınlığı ima eden “lucida” kavramları, fotoğraf tarihinin teknik ve felsefi boyutlarına gönderme yapıyor. Aydınlık hâle getirilen karanlık, gecenin korkutucu algısına farklı bir bakış; telaşsızca tripod ile gerçekleştirilen fotoğraflama eylemi ise bir çeşit terapi olarak yorumlanabilir.

İçerisi ve Dışarısı 
8 Eylül – 23 Ekim 2022
Galeri 77

Günümüzün mekân anlayışı; homojen, geçirimsiz, koordinatları tanımlı ve sabit olmaktan ziyade sürekli “arada” olan, çok katmanlı, geçişken, her an yeni gediklerin açıldığı, içerisi ve dışarısının birbirine sızdığı yerleri, bir tür akışkanlığı işaret ediyor. Güvenli olarak addettiğimiz “içerisi” ile bunun haricinde kalan tüm güvensiz alanları temsil ettiğine inandığımız “dışarısı” kavramları, zamana ve şartlara bağlı olarak sıklıkla birbirine dönüşüyor. Gayane Avetissian, Roman Kakoyan, Harut Mnatsakanyan ve Arthur Tonakanyan’ın işleri eşliğinde bu muğlak alanları sorgulamaya davet eden, aynı zamanda 17. İstanbul Bienali Paralel Etkinlikler programına dâhil olan sergiyi, üç boyutlu sanal tur aracılığıyla da deneyimlemek mümkün.

Mehmet Sinan Kuran – Nowhere. Now Here.
8 Eylül – 4 Aralık 2022
Anna Laudel Istanbul

Mehmet Sinan Kuran’ın çizim, heykel, resim, seramik, ışıklı kutular, camlar, buluntu nesneler ve yerleştirmeler gibi farklı teknik ve malzemeler kullanarak ürettiği eserlerin yer aldığı sergi, Nietzsche’nin çocukluktan yaşlılığa geçişini ele aldığı tasviri tersine çeviriyor. Bilim kurgu, mit ve ritüelistik inancın bir origami gibi katlanarak hazırlandığı sergide, sanatçının zaman ve mekân bağlamını durağan kıldığı bir evrende üst bilince ulaşmış, tüm dünyayı deneyimlemiş, yaşlandıkça çocuklaşmış kişi, çocuklaştıkça huzura eriyor. Latince’de “fani olduğunu hatırla” anlamına gelen “Memento Mori” kavramına göndermeler yapan Kuran; faniliğin değeri, hayatın sonu ve ölümlü olmayı izleyicilerle birlikte sorguluyor.

Ahu Akgün – Boşluklar
9 Eylül – 15 Ekim 2022
Mixer

Ahu Akgün, yaşadığı kayıpların ardında oluşan duygu durumlarının yarattığı, elle tutulamayan boşluklara odaklanıyor. Sergi, sanatçının yaşamında iz bırakan insanların, duyguların, mekânların, objelerin ardından zamanla ortaya çıkan ve değişen yas tutma hâlinin dönüştürdüğü ”şeylere” bakarak iyileşme sürecini izleyiciyle paylaşıyor. Akgün resimlerinde, kayıplarının etrafında dolaşarak aslolan öznelerin yerine, onlarla arasında kalan boşlukları, dönüştükleri yeni hâlleri sunuyor. Bunu yaparken bazen tüm sürece bazense sadece o âna tanıklık eden nesneleri resmine dâhil ediyor. Resimlerde yer alan her nesne, somut bir var olma nedeninin yanında yas sonrası dönüşümü de işaret ediyor.

Ansen – Allegory of The Cave
9 Eylül – 8 Ekim 2022
x-ist

Ansen 11. sergisi olan Allegory of The Cave’de, Platon‘un Devlet adlı eserinin yedinci kitabında Sokrates’in ağzından ortaya atılan mağara alegorisinden aldığı ilhamı kendi sanatsal pratiği ile yorumluyor. Sergi, alegoride kendi algı mağaralarında yaşayan insanların bakışını yönlendiren “mağara duvarına yansıyan imajlar” ile sanatçının “galeri duvarında sergilediği yapıtlar” arasındaki metaforik benzeşmeye dikkat çekmeyi amaçlıyor. Multidisipliner metotlar kullanarak kurgulanan işlerde, özgürleşme teması etrafında dünya edebiyatının iz bırakmış yapıtları ile tarih boyunca tekrarlayan güç ve iktidar ilişkisinin yarattığı kavramlar Ansen’in büyülü dünyasında bir araya geliyor.

Bill Fontana – Sessiz Yankılar: Notre-Dame
13 Eylül – 4 Aralık 2022
Arter

John Cage’in “Müzik süreğendir; kesintiye uğrayan sadece dinleme eylemidir.” düşüncesiyle yakından ilişki kuran Bill Fontana imzalı bu ses yerleştirmesi, Paris’in simgesel yapılarından Notre-Dame Katedrali’nde yer alan ve 2019’daki yangın neticesinde sessizliğe mahkûm kalan dev boyutlardaki 10 adet çanın seslerini yeniden duyulur kılıyor. Fontana’nın, restorasyonu 2024’e kadar devam etmesi planlanan katedralin en eski çanı “Emmanuel” ve diğer dokuzunun, Paris’in ortam seslerine karşılık veren titreşimlerini Fransız yetkililerin verdiği özel izin sayesinde ve çanların her birine yerleştirdiği ivmeölçerler aracılığıyla kaydederek, insan kulağının işitebileceği hâle getirdiği eser, bu mistik sesleri canlı bir bağlantıyla Paris’ten İstanbul’a taşıyor. Arter’in diğer sergilerine de mutlaka göz atılmalı.

Canavar – Entropi
13 – 24 Eylül 2022
Hasanpaşa Mahallesi, Hasanpaşa Mektebi Sokak, No: 08, Giriş

Canavar, her bireyin varoluş mücadelesine dâhil olan kimlik yaratma çabasının kendi üzerindeki yansımasını ve bir mural sanatçısı oluşundan sebep bu zamana kadar bürünmek zorunda kaldığı gizemin kılıfını Hasanpaşa’da bırakarak, yuvasına veda ediyor. Atölyesinde geçirdiği dönem boyunca üzerinden attığı her kabuk; üretim ve yaşam alanının duvarlarını ören bir tuğla olarak izleyiciye açılıyor. Canavar’ın şimdiye kadar sadece üretimleriyle yüzünü göstermiş olma hâli; bu süreç için delil niteliği taşıyan görsel ve metinsel notlar, atölyenin duvarına iliştirilmiş birtakım derslerle ters yüz ediliyor. Entropi, hem Canavar’a hem de çıplaklığa dair yeni sorular ortaya atıyor.

Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?
14 Eylül 2022 – 12 Şubat 2023
Meşher

Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? başlıklı sergide yurt içi ve yurt dışından toplam 44 sanatçının 120’ye yakın eseri yer alıyor. Antik Yunan mitolojisindeki Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşk hikâyesinden hareketle kurgulanan sergi; yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün sanatsal ve toplumsal dinamiklerinin ışığında yorumluyor. Ödünç alınan eserlerin yanı sıra Vehbi Koç Vakfı desteğiyle bu sergi bağlamında çeşitli mecralarda üretilen yapıtlar da bulunuyor.

Pâme x Ekim Acun – Erotik Şok
14 – 26 Eylül 2022
Firuzağa Mahallesi, Yeni Çarşı Caddesi, Galata Residence 19/5

Yaptığı kapsamlı araştırmalarla her biri bir belgesel niteliği taşıyan videolar hazırlayarak Türkiye’nin popüler kültür geçmişine ışık tutan Şokopop’un kurucusu Ekim Acun, ilk kişisel sergisi için erotik sanatın şehvetini ipek eşarplar üzerine transfer eden Parisli sanat stüdyosu Pâme ile güçlerini birleştiriyor. Erotik Şok, 1980’den bu yana kolektif bir sırra dönüşen erotik filmler furyasını yakın markaja alıyor. Sergiye yukarıdaki adresteki Erotik Şok yazılı zile basıp birinci kata çıkarak ulaşmak mümkün. Ancak bir Yeşilçam mahsulü olan bu tuhaf evreni ziyaret etmek için [email protected] veya @cometopame Instagram hesabı üzerinden randevu almak gerektiğini hatırlatalım.

Sahnede 90’lar
15 Eylül 2022 – 12 Şubat 2023
SALT Beyoğlu / SALT Galata

Sahnede 90’lar, 30 yıl öncesine uzanarak Türkiye’de sahne ve performans kavramlarını odakta tutan sanat üretimlerinden oluşturulmuş bir derleme. Sergi, dönemin performans temelli üretimlerinin birbiriyle kesiştiği noktaların izini sürüyor; beklenmedik bağlantılar kurarak, “sahne”nin ne kadar geniş bir yelpazede ele alınabileceğini gösteriyor. Muhtelif kaynaklardan toplanmış arşivlere dayanan Sahnede 90’lar’ın paralelinde düzenlenecek etkinlikler hakkında bilgi sahibi olmak için saltonline.org ve SALT’ın sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Senin de yaran, Rosa
15 Eylül – 24 Ekim 2022
Kurtuluş Rum İlkokulu

Adını Paul Celan’ın bir şiirinden alan, küratörlüğünü Pelin Uran’ın üstlendiği Senin de yaran, Rosa; Gregory Whitehead, Gordon Hall, Jang Minseung, Johanna Hedva (kitap), Lata Mani – Nicolas Grandi, Adelita Husni-Bey, Amal Kenawy, Alev Ersan, Gamze Hakverdi ve Özgür Demirci’nin işlerini bir sergi bir de kitapta buluşturan iki aşamalı bir proje. 17. İstanbul Bienali’nin paralel etkinlikleri kapsamında, kırılgan hâllerden doğan yeni olasılıkları araştıran sergi, yaralanabilirliği ele alan feminist teorinin belli açılarını vurgulayarak şunları soruyor: Görsel sanatların görünürü algılama ve ifade etme biçimlerini değiştirme potansiyeli hassaslık, açıklık ve dolayısıyla farklı duyarlıklar uyandırabilen yaralanabilir hâl ve özneleri keşfe çıkabilir mi? Etkileri ne kadar derine işleyebilir?

Buruk Bir Oley
16 Eylül 2022
Bant Mag. Havuz / Bina

“Oleylerin en buruğu, artık kaçınılmaz olarak ben olduğumu kabul etmek değil miydi? Bulunanlardan umulanlar, umulanlardan bulunanlar, denenip olmayan, istemeden unutulan, ideale varamayan, yeten ama yarım kalan tüm katışıklı sevinçlerden ilham aldık.”

Bant Mag. Havuz / Bina’da sıradaki sergi; Hakan Öktem, Melda Yaramış, Sevda Balaban, Burak Oğur, Derya Şanlısoy, Nagehan Fenman, Özne Özkan, Damla Çil ve Ayşe Nergis Şimşek’in dâhil olduğu; resim, heykel, seramik, kolaj, illüstrasyon gibi farklı disiplinlerde üreten dokuz sanatçının son iki yıla yayılan üretimlerini bir araya getiriyor. Zamanın tortularını taşıyan, kolektif ruh hâllerinin bireysel çıktılarıyla izleyiciye aynayı kendine doğrultma alanı yaratacak Buruk Bir Oley.

Taner Ceylan – Âheste Çek Kürekleri Mehtâb Uyanmasın
16 Eylül -16 Ekim 2022
Mehmet Emin Ağa Yalısı / Kanlıca

Taner Ceylan; kentin tarihi yapılarını, farklı semtlerini ve hikâyelerini yeniden keşfederken, İstanbul’un gizli kalmış cevherlerinden ilham alıyor. Sanatçı, Yahya Kemal Beyatlı’nın Çubuklu Gazeli şiirinden alıntı ile Âheste Çek Kürekleri Mehtâb Uyanmasın adını verdiği sergisinde resimler, heykel ve video çalışması aracılığıyla şehrin geçmişi ve bugünüyle kurduğu ilişkiyi figürler üzerinden kendi diliyle aktarıyor. SALT’ın Sahnede 90’lar sergisinde ise Ceylan’ın 9 Aralık 1995’te Beyoğlu İmam Adnan Sokak’taki Devlet Han’da gerçekleştirdiği, Türkiye güncel sanat tarihinin ilk “happening” örneklerinden olan Monte Carlo Stili’nin video dokümanteri gösterime sunulacak.

UVA – Kaosun Eşiği
17 Eylül 2022 – 27 Ağustos 2023
Borusan Contemporary

Matt Clark tarafından kurulan Londra merkezli United Visual Artists (UVA) kolektifi, izleyiciyi kozmikten dünyeviye doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Astronomi, kuramsal fizik, doğa olayları, sayısal kültür ve insan psikolojisi gibi konuları baştan başa kat eden UVA, insanın bilişsel kapasitesinin yapay zekâ yoluyla git gide artırıldığı bir çağda, bilgi ve anlam üretiminin sınırlarını araştırıyor. Dünyayı tanıma ve onun içindeki yerimizi anlama arzusu zamansız bir arayış. Enformasyon ve dezenformasyon sağanağı içinde yüzen gezegen git gide karmaşıklaşırken, kaostan düzenin nasıl yaratılacağı ve veriden nasıl anlam üretileceği soruları hiç bu kadar yerinde olmamıştı. Serginin küratörü, Julia Kaganskiy

UVA demişken, 2007 tarihli harikalarını, Battles’ın göz alıcı “Tonto” klibini de bir hatırlayalım.

Bonus: 

*Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in küratörlüğünü üstlendiği 17. İstanbul Bienali, 17 Eylül – 20 Kasım 2022’de Beyoğlu, Kadıköy, Fatih ve Zeytinburnu’nda yer alan 12 sergi mekânının yanı sıra şehrin dört bir yanında sayıları 50’yi aşan kitapçı, sahaf, hastane, huzurevi, kafe, metro durakları ve bir radyo istasyonunda da konuşlanacak. 

*Bu sene 17. Edisyonunu gerçekleştiren Contemporary Istanbul, 19 – 22 Eylül’de Tersane Istanbul’da genel ziyarete açık olacak. Fuarda dünyadan 558 sanatçının tam 1.476 eseri yer alacak.

Giriş Görseli: Murat Germen