Festival ve turne sektörü nasıl görünüyor: Bozcaada Caz Festivali yanıtlıyor

Bant Mag. No:74’te bildiğimiz anlamdaki festival ve konser kültürünün eksikliğinde geçen bir yılın ardından birkaç organizatöre geride kalan günleri ve bu çok katmanlı yapılar için önümüzdeki günlerin nasıl göründüğünü; İstanbul Caz Festivali, Pozitif, Arter Yeni ve En Yeni Müzik Festivali, Sound Ports, Bozcaada Caz Festivali, Epic Fair ve Hollanda’dan Le Guess Who?’ya sorduk.

2021 edisyonunu 16-17-18 Temmuz’da gerçekleştirmeyi planlayan Bozcaada Caz Festivali kurucu ortağı Gizem Gezenoğlu yanıtlıyor.

“Dijitalleşmeyi öğrendiğimiz bu süreç bize çok şey kattı diyebilirim. Bundan sonraki tüm kurgumuzda artık dijitalin yeri çok büyük olacak.”

Gizem Gezenoğlu: “Bozcaada Caz Festivali’nin bu sene beşinci yılı. Ne ara 5 yıl oldu inanın biz de bilmiyoruz. Bu sene beşinci yılımızı kutlayacağımız ve yeniden buluşup paylaşacağımız için çok heyecanlı olduğumuzu söyleyerek başlayabilirim.”

“Festivalin bu seneye dair gelişmelerini biraz daha geriye giderek özetlemek isterim. Geçtiğimiz yıl festivali fiziksel olarak gerçekleştirme fikrini, erkenden hareket ederek, 2021’e erteleme kararı almıştık, fakat üretmeye devam etmek her zaman önem verdiğimiz odak noktamızdı. Fiziksel erteleme kararını alır almaz hemen dijitalde, en uygun koşullarda, neler yapabiliriz bunun çalışmalarına başladık. Dijital içerikler serisi tasarladığımız bir programı hayata geçirmek sandığımız kadar kolay olmadı. Bir açık hava müzik festivali olarak ne kadar dijital içeriklere uyum sağlayabileceğimizi biz de deneyerek, düşe kalka öğrendik. Bu süreçte takipçilerimizle, seyircilerimizle ve partnerlerimizle ne yaşıyorsak, onu tüm şeffaflığıyla paylaşmaya özen gösterdik.”

“Böylelikle, BCF KEŞİF adını verdiğimiz bir dijital program hayata geçirmiş olduk. Müzikten gastronomiye, kültür ve sanata dair güncel tartışmalardan Bozcaada tarihine uzanan içeriklerle 2020 Ağustos ayı boyunca 100’e yakın konuk ve sanatçının ağırlandığı, 20’den fazla çevrimiçi panel ve söyleşinin yanı sıra; Bozcaada’da kaydedilen konserler ve adalılarla özel söyleşilerin de yer aldığı bu programda, aynı zamanda ilhamını Bozcaada’dan alan özgün şarkılardan oluşan bir müzik albümü de yayınladık.”

“Kendi aramızda da bütün bu sürece PİVOTLAMAK dedik. İşlerin kimse için yolunda gitmediği bir dönemde üretmeye devam etmek için B – C – D ve hatta Z planları oluşturup bunları hayata geçirmemiz gerekiyordu ve BCF KEŞİF çevrimiçi programıyla aslında en zorlu süreci tamamladık.”

“Dijitalleşmeyi öğrendiğimiz bu süreç bize çok şey kattı diyebilirim. Bundan sonraki tüm kurgumuzda artık dijitalin yeri çok büyük olacak. Bu noktada sadece şuna dikkat çekmek isterim, biz aslında ne geçtiğimiz seneki ne de bu seneki programı tasarlarken hiçbir zaman festivali çevrimiçi gerçekleştiriyoruz dememeye özen gösterdik. Çünkü biliyoruz ki; festival demek esasen bir araya gelmek demek…”

“Tüm bunların yanında dijitalin tabii ki çok büyük artılarını yaşıyoruz. Özellikle geniş kitlelere ulaşmak için bu alanı çok ciddiye alıyor ve kendimizi geliştirmek üzere kafa yoruyoruz. Bu noktada sadece elma ile armudu karşılaştırmamak gerek, her iki alanın da (fiziksel ve dijital) avantajları ve etkileşimleri var. İkisi için de ayrı planlar, çalışmalar ve yatırımlar yapmak gerek diye düşünüyorum.” 

“Bu seneye gelecek olursak, en başında bahsettiğim gibi festivalin beşinci yılı için hazırlıklarımıza başladık. Her zaman olduğu gibi temmuz ayının 3. hafta sonu Bozcaada’da buluşacağız. Açık havada ve o günlerin getireceği koşullara göre düzenleyeceğimiz festivalin aynı zamanda yine çevrimiçi bir ayağı da olacak. Bu sene bir yandan BCF KEŞİF dahilinde, Müzik dışı farklı disiplinleri kapsayan programımızı çeşitlendirecek, etkinlik frekanslarını arttıracağız. Yani bol bol uzun masa yemeklerinde, tadımlarda, söyleşilerde ya da bağ gezilerinde karşılaşabiliriz…”

“Çevrimiçi dünyası müzik endüstrisine aslında bu perspektiften baktığımızda yeni fırsatlar ve alanlar yaratmış oldu. Bunu iyi okuyabilmek ve avantajlarını yakalayarak kendi yapılarımıza dahil edebilmek gerekli diye düşünüyorum. Hiçbir zaman karalar bağlamakta bir fayda görmedim. Evet, çok zor bir dönem ve belli ki bir süre daha içindeyiz ama günün koşullarında hep ‘Ne yapabiliriz?’i sorabilirsek sanki o zaman çözümler bulabiliriz. Önemi yadsınamayacak bir endüstride üretim yapıyoruz; her koşulda, bunun bilincinde olup devam etmek gerek.”

“Sancılı süreçler, çıkan dersler, yenilenen gözler: Festival ve turne sektörüne bakış” dosyasını okumak için buradan Bant Mag. No:74’e ulaşabilirsiniz.