Godard’ın belki de son filmlerinden yeni havadisler

Yeni Dalga’nın öncü ismi, sinema tarihinin en üretken yönetmenlerinden olan Jean-Luc Godard, 90’lı yaşlarına yeni projeleri ile giriyor. Farklı estetik formlarını yenilikçi sinema diliyle sunarken ardında eşsiz bir hazine bırakan yönetmen, en son Hindistan’da düzenlenen Uluslararası Kerala Film Festivaline çevrimiçi olarak uzaklardan bağlanmıştı. Muhtemel emekliliği hakkında ilk sinyalleri verdiği bu söyleşide, yazdığı iki senaryoyla kariyerini bitirip “hoşça kal, sinema” diyebileceğini haber etmişti.

Godard’ın üzerinde çalıştığı bu iki yapım için biçimsel detaylar şekillenmeye başlamış. En yakın iş birlikçisi görüntü yönetmeni Fabrice Aragno, Variety’ye verdiği röportajda, uzun iç döküşlerle dolu sözleri arasına bu filmlerin ilerleme sürecini de sıkıştırdı. Only Scenario ve Funny Wars isimleriyle anılan taslakların veda niteliğinde olacağına dair o kadar da kesin konuşmayan Aragno, ikisinin de son film hissiyle tasarlanmadığını söylüyor.

Kameraya dair bazı kararlar ve geri dönüşler

Projelere dair diğer detaylar kısmen yetersiz olsa da, paylaşılan teknik bilgiler şu şekilde: Funny Wars 35 mm, 16 mm ve Super 8’de kaydedilecek; Only Scenario ise 35 mm’den ziyade Super 8 görüntülerle klasik video formatında görünecek.

Aragno, Godard’ın bu kararının ardında aslına geri dönme isteği olduğunu belirtiyor. Gerçeğin içine girmede tozun ve hareketin formda oluşturduğu etkiyi dönüştürücü bulan ikili, “eskiler daha iyiydi” demekten ziyade, özledikleri için bu fikrin ucundan tutmuş.

35 mm nedeniyle  çok pahalı bir prodüksiyon, uzun süren testler ve elbette pandemi gibi sorunlarla karşılaşacak gibi görünseler de yazdan sonra bir oyuncuyu test etmeyi planladıklarına dair müjde de veriliyor. 

Hâlâ canlılığını koruyan Godard külliyatından 3 benzersiz yapım
À bout de souffle (1960)

Bu ilk uzun metraj, yarım asır sonra bile tekrar yad edilmeyi hak eden özgün bir deneme. Klasik sinemanın kaidelerini yıkarak onu modernleştirmenin formülünü elinde bulunduran yegâne örneklerden biri olarak hafızalarda yerini alıyor. Bir suça karışan Michel ve Patricia’yı izlediğimiz anları taçlandıran isimler ise Jean Paul Belmondo ve Jean Seberg.

Alphaville (1965)

Distopik bir bilim kurgu ile kara film türünü harmanlayan bu anlatıda oyuncu kadrosunu Eddie Constantine, Anna Karina ve Akim Tamiroff gibi isimler süslüyor. Duyguların (ve sözlüklerin de) tamamen yasaklandığı anlatısında dille oyunlar kuran, yoğun politik ve kültürel göndermelerle bezeli film, kelime ustası bir zihnin ürünü.

Adieu au Langage (2014)

Godard’ın ilk 3 boyutlu filmi, dilin önemini yasak ilişki yaşayan bir çiftin merceğinden sunuyor. Cannes’da yarıştığı yıl Jüri Özel Ödülü’nü Xavier Dolan filmi Mommy ile paylaşmış ve deneyselliği nedeniyle değerlendirmesi zor bir çalışma olarak tarihe geçmişti. Kamel Abdeli, Dimitri Basil, Zoé Bruneau ve Richard Chevallier kadrodan birkaç isim.

Yazı: Esin Çalışkan