Lütfü ile Büyükdere35’te açılan Bir Ters Bir Düz sergisi üzerine

Röportaj: Metin Akdemir

Sanatçı Lütfü’nün Bir Ters Bir Düz isimli sergisi 1duvar sergileri kapsamında 14 Ocak’ta Büyükdere35’te açıldı. Yeni işlerinde kitreyle yoğunlaştırılmış su üstünde karıştırdığı ebru desenleri ve iç içe geçen renkler kullanan Lütfü sergi metninde diyor ki: “Malzemeyle olan derdim, oyunun kurallarını değiştirdi yine. E ne yapayım ben de kendi oyunumda oyuncu oldum. Sonra işime gelmedi. Ben de onu tehdit ettim ve kestim. Sonra pişman oldum, birleştirmeye çalıştım. Tek tek, usul usul, kendi koyduğum kurallarla…”

Bir Ters Bir Düz’ü Büyükdere35’ten Suay Aytaman ve sergi sanatçısı Lütfü ile konuştuk.

Merhaba Suay ve Lütfü… Açılış nasıl geçti bacılar? Bu “pop-up” bir sergiydi sanırım. Bu sergiden doğru, bize biraz Büyükdere 35’ten de bahsedebilir misin Suay?

Suay: Merhaba Metin. Aslında her ay farklı bir sanatçıya düzenlediğimiz 1duvar sergileri kapsamında oluşan bir projeydi diyebiliriz. Büyükdere35 tarafından sanatçıya belli süreliğine ayrılan vitrin duvarını üretim alanına dönüştürerek, sanatçının işini ve medyumunu yansıtmasını hedefleyen bir süreç aslında. 

Lütfü: Merhaba Metin. Bu soruyu ben de yanıtlıyor muyum? Yanıtlamak istedim! Açılış eğlenceliydi, bütün dostlarım, beni keyifle takip edenler benimleydi. Ben bir sanatçı olarak çok eğlendim, keyif aldım ve ne kadar güzel insanlar biriktirmişim, iyi ki varlar dedim.

Peki beraber yol alacağınız sanatçıları belirlerken nasıl bir politika izliyorsunuz Suay?

Suay: Bağımsız sanatçılarla çalışıyoruz. Buna göre kişinin önceki yapıtları ve sanat – kültür alanında katılım sağladığı yarışmalar veya sergiler de önem arz ediyor. 

Lütfü bacım Büyükdere35 ile çalışmaya ne zaman başladın? Ortaklığınız sence bu sergi sürecinde nasıl ilerledi?

Lütfü: Bacım merhaba. Sana senin dilinle cevap verme kararı aldım. Öncelikle belirtmeliyim ki sonunda beraber bir şeyler yapıyoruz, yaşasın! Büyükdere35’le benim yolum üniversite son sınıftayken kesişti. Aslında Ferahnaz (Pala Apdiç) Hanım’la kesişti başta, sonrasında beraber çalışmaya başladık ve konsinyeli işler üzerinden bu iş birliği devam etti. Yıllardır tanışıyoruz yani. “Sanatçıdan Sanatçıya” sergisiyle başladık ve “1duvar” serisiyle devam etti bu süreç. 

Lütfü, bu sergide ebru tekniği ile üretilmiş farklı medyumlarda işler var. Üretim pratiğinde nasıl bir yol izliyorsun? Ben seni “seramik sanatçısı” olarak biliyorum bacım, nereden geldi “ebru” üzerine iş üretme tutkusu ve örgüler / iç içe geçmeler?

Lütfü: Sen beni yakından tanıyıp, biliyorsun. Ben hep derim, üretimimde yüzde 80 seramik ağırlıklı, yüzde 20 de farklı medyumlarla çalışırım. Seramik zor ve çok uzun soluklu bir malzeme olduğundan, üretimimde zaman zaman farklı medyumlarla es vermeyi seviyorum. Aynı zamanda sanat bir oyunsa -ki bence öyle- oyuna yeni oyuncular girmesi beni daha da şevklendiriyor. Ebru da benim için böyle; yeni, tekinsiz bir alan oldu. Daha önceleri sarı mutfak bezleri, amerikan bezleriyle oynadığım gibi, ebruyla malzeme ve teknik olarak oynamayı tercih ettim. Ancak bu sefer ebru tekniği ve yeni malzemeler benimle oynadı. Anlayacağın, kendi kurduğum oyunda oyuncu oldum. Bu da beni çok zorladı. Sonuçta köklü bir malzeme ve maalesef onu çok hafife almışım ama üstesinden de geldim, bir noktada anlaştık gibi.

Ebru tekniğiyle nasıl çalışmaya başladığıma gelecek olursak, 2022’de Barınhan’da I ME CE sanat oluşumuyla beraber yaptığımız sergide dikkatimi çekti. Sergi sürecinde Barınhan’da bulunan ciltleme atölyesinde çok fazla vakit geçirmem ve Melike Kazaz’la olan iletişimimden sonra tekniği öğrenmeye karar verdim. Melike abla beni kırmayıp öğretti. Aynı zamanda Melike ablaya çok teşekkür ederim, tabii ki Turan abiye de. Altı ay kadar Barınhan’da üretim geceli gündüzlü devam etti. Ancak istediğim süreci, sonucu tam anlamıyla alamadım. Çünkü ben üretimde hatayı temel alırım ve hatayı ararım. Ebruda da bunu yapabileceğimi düşündüm ancak malzeme o kadar esnek ki ne yaparsam yapayım bana iyi bir hata vermedi, verir gibi yaptı ama vermedi. Kısacası benden hep kaçtı. Sonrasında ben de baktım, üretim tekrarlıyor, hâl böyle olunca başka çareler aramaya başladım. Kâğıtları kesmeye başladım, kestim biçtim, kısacası denedim. En sonunda örmeye karar verdim ve sergiye de ismini verdiği gibi, bir ters bir düz örmeye başladım. Süreç de böyle devam etti.

Bir diğer nedenim de daha duygusal bir şekilde ebruyu seramikle bağdaştırdım. Seramiğin tarihinde de bir dönem sanat mı değil mi tartışması çok fazla yer alıyordu ki bazen hâlâ bu tartışma oluyor, duyuyorum. Sonrasında malzemeyi nasıl kullandığına göre sanat veya zanaat olarak ikiye ayrılıyor. Ebru tekniği de hâlâ sanat değil, dekoratif bir unsur olarak çoğu yerde anılıyor. Bu benzerlik beni ebruya çekti ve teknenin başında soluğu aldım. Tıpkı seramikteki sır aşamasında olduğu gibi ebruda da kendi reçetelerimi oluşturdum, bir sürü sağır renk buldum, kendime yeni alanlar açtım, renk cümbüşünde debelendim. Temelde derdim, “Bak ebru sanattır, malzemeyi nasıl kullanırsan o şekilde adlandırılır” demekti. Tıpkı seramikte olduğu gibi. Ancak anladığım kadarıyla ebruda net bir şey demek, ne olduğunu tanımlamak biraz zor gibi. Alışılmış bir kalıp var ve bu kalıbı insanların kafasında yıkmak oldukça zor. Ebrunun en büyük handikapı bence “güzel” olarak adlandırılması. Bu sergide de amaçlarımdan bir tanesi ebruyu “güzel”den, alışılmıştan uzaklaştırmaktı. Temelde ebruya yönelmemdeki nedenler bunlar bacım. 

Suay sen bir İkizler ve Lütfü sen bir Başak burcu olarak bundan sonra beraber çalışmaya dair var mı hayaller ya da fanteziler?

Suay: Bir İkizler olarak çok hayal kurabilen bir yapıya sahip değilim ne yazık ki. Ama Lütfü’nün çok kimlikli oluşu, bu yapı gereğiyle üretimlerindeki dönüşümlerini deneyimlemek beni çok heyecanlandırıyor. Dolayısıyla hayalleri ve fantezileri ondan dinlemek daha keyifli olacaktır. 

Lütfü: Başak olarak hayallerim ve fantezilerim çok fazla ve değişken! Kaldı ki bir Başak bunlardan çok zor bahseder. Başak icraata geçince zaten herkes onun hayallerini ve fantezilerini keyifle seyrediyor olacaktır…

* Lütfü’nün Bir Ters Bir Düz isimli sergisi 1duvar sergileri kapsamında 14 Şubat’a kadar Büyükdere35’te. Adres: Firuzağa Mah. Boğazkesen Cad. No: 76/B Tophane Beyoğlu / İstanbul

Bir Ters Bir Düz I, bristol kağıdı üzerine ebru, 52 x 71,5 cm (çerçeveli), 2022
Bir Ters Bir Düz I, bristol kâğıdı üzerine ebru, 99,5 x 70 cm (çerçeveli), 2022
Bir Ters Bir Düz I, bristol kâğıdı üzerine ebru, 102 x 71,5 cm (çerçeveli), 2022
Bir Ters Bir Düz I, kâğıt üzerine ebru, 72 x 51 cm (çerçeveli), 2022
Bir Ters Bir Düz I, craft kâğıdı üzerine ebru, 89 x 72 (çerçeveli), 2022

Giriş görseli: Bir Ters Bir Düz I, bristol kâğıdı üzerine ebru, 54 x 71,5 cm (çerçeveli), 2022