Mabel Matiz der ki: “Sev, sarıl hemen” 

Yazı: İlayda Güler

Yerli müzik sahnesinde geçtiğimiz yazın en çok konuşulan başlıklarından biri, Mabel Matiz’in gözlerimizin içine baktığı kapak fotoğrafı eşliğinde adım adım öz suretiyle tanıştırdığı Fatih albümü olmuştu. Heybesinde biriken başka öyküler birer birer gün yüzüne çıkmaya başladı sonra. Yazdığı şarkıları Melike Şahin, KARDELEN, Umay Umay, Bengü Beker, Zeynep Bastık, Can Bonomo, Dilhan Şeşen, Nilüfer, Tuğçe Şenoğul ve görünen o ki daha çok sesten dinleyeceğimiz müzisyen, bu kez bir solo kayıtla döndü: “Kömür.”

Mabel’in dinleyiciyi ânında yakalayan, yoğun duygulu melodik introları, artık bir tür imzaya dönüştü. İlk saniyesinden itibaren Ege kıyılarına götüren, radyosuna Yunan frekansı karışmış bir araba yolculuğundaymışçasına yükselen “Kömür” de o izi takip eden şarkılardan. Camın dışında aksak, doygun ritimlerin çizdiği bir manzara var; hacimli synth akorları, eşliğini usul usul sürdüren buzuki tınıları ve Cenk Erdoğan’ın ellerinden çıkma yaylı tambur titreşimleriyle hisleniyor, güzelleşiyor yol ilerledikçe. Düzenleme Mabel Matiz külliyatının “Sarmaşık”, “Fırtınadayım”, “Kara Dantelli Gençliğimize” gibi özel parçalarında parmağı bulunan Sabi Saltiel’e ait.

“Kömür”ün derdi, kalbin içine kor gibi düşen hasret. Zamanında yaşadığı o biricik aşkın sürmesini arzulayan birine tercüman oluyor. Kendini kandırmaya çalışsa da yapamadığı, bir bakışı, gülüşüyle dağıldığı sevdiğini yurdu bellemiş esas kişimiz; onu da “Çok oyalama, bu ömrüme yetiş. Yurduna kavuş, di gel.” diye çağırıyor geri. Coşkusu, tutkusu, umudu baki: “Olduramadım bu bahtı; sev, sarıl hemen. Gözlerimde tütüyo’ kara gülümsemen. Senle yaşarım ben; azı çoğu demem. Gençliğimiz var, dalda yasemen…”