Müşterek paydalar, güvenli alanlar: Queerwaves

İster bir dans pistinde, ister bir stüdyoda ya da dijital ortamda aksiyonlarını sürdürme ve bu ekosistemdeki tüm bireylere güvenli alanlar yaratma motivasyonuyla hareket eden bazı kolektiflere Bant Mag. No:74’te sorduk: COVID-19 bildiğimiz anlamdaki dans/parti/etkinlik kültürünü kalbinden vurdu. Bu yoksunluğun geldiğimiz noktada ekonomi, sosyal güvence, kültür ya da yalnızlaşma adına etkilerini nasıl değerlendirirler? İnsanları bir araya getirme ve dayanışma kurma bağlamında deneyimleri nasıl? Önümüz nasıl görünüyor?

Queerwaves 
“Eğer kendinizi LGBTİ+ bir birey olarak tanımlıyorsanız varoluş mücadelesini ancak bir arada olarak verebileceğiniz, ilk öğrendiğiniz şey oluyor.”

“Aslında ‘kalbinden vurmak’ bizim için tam olarak doğru tanımlama olabilir. Partilerde de dayanışılır, dans ederek de örgütlenilir diyerek yola çıkmış, eğlence ve aktivizmi bir araya getiren bir ekip olarak dans pistinde buluşamamak bizi çok etkiledi. Yıllardır siyasi politikalarla gelen yasaklar yüzünden gece hayatına sıkışmıştık ama film gösterimlerinin bile yasaklandığı, örgütlü mücadelenin zorlaştığı bir şehirde hiçbir şey yapamasak da (en azından) partilerde bir araya gelip birbirimizden güç almaya devam ediyorduk. Yalnız olmadığımızı hissetmeye devam ediyorduk. Tabii bunu artık yapamıyoruz. Ayrıca eğlence sektörü aynı zamanda pek çok LGBTİ+’ya iş imkânı da yaratan bir sektör olduğu için ekonomik anlamda da çok fazla zorlanan arkadaşımız oldu. LGBTİ+’lar zaten sosyal güvenceye ve düzenli gelire erişim sıkıntıları yaşadığı için pandemi sürecinde de güvencesiz kalıp ilk etkilenen kesimden oldu.” 

“Dayanışma kültürü zaten bizim için yıllardır hayatımızda olan bir şey, o yüzden aksiyon almamız çok hızlı oldu. Yani eğer kendinizi LGBTİ+ bir birey olarak tanımlıyorsanız varoluş mücadelesini ancak bir arada olarak verebileceğiniz, ilk öğrendiğiniz şey oluyor. İlk olarak gelirini kaybetmiş olan ve herhangi bir finansal güvencesi olmayan gece hayatı çalışanı arkadaşlarımız için bir yardım fonu başlattık ve Mart 2020’den beri aralıklı olarak onlara destek olmaya çalışıyoruz. Bunun dışında tabii ki online Zoom partileriyle de bir araya gelip yalnız olmadığımızı hatırlatmaya çalışıyoruz. Bunun bizi daha da güçlendiren bir yanı da oldu. Eskiden İstanbul etkinliklerinde Ankara’daki, Antep’teki hatta göç ettiği için Berlin’de, Londra’daki arkadaşlarımızla karşılıklı göbek atamıyorduk; online etkinliklerde bunu yapabiliyoruz. Mesela bu seneki yıl sonu etkinliğimizde yapılan çekilişteki seks oyuncağı hediyemizi Ağrı’ya kargolamış olmak da ayrı güzel bir heyecandı. Yazın açık alanda mesafe kurallarına uygun olarak yaptığımız etkinlikte birbirimize sarılamasak da göz göze gelerek dans edebildiğimiz için mutluyduk. Kısacası bir arada olmanın yeni yollarını da öğrenerek yıkılmadığımız bir yıl oldu.” 

“Pandemiyi atlatma yolunda ümit verici gelişmeler olmakta ve tabii ki biz de heyecanla yeniden fiziksel olarak bir araya gelebileceğimiz günleri beklemekteyiz. Zamansal olarak maalesef bir süre daha beklememiz gerektiğinin farkındayız. İlk fırsatta yeniden bir araya gelebileceğimiz bir etkinlik yapmayı istiyoruz.”

“Müşterek paydalar, güvenli alanlar: Çeşitli kolektifler anlatıyor” dosyasını okumak için buradan Bant Mag. No:74’e ulaşabilirsiniz.