Napoleon, Doctor Who ve bu hafta başka ne izlesek?

Yazı: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde Ridley Scott’ın yeni uzun metrajı Napoleon, 60. yıl özel bölümlerinde dizi tarihinin en sevilen Doktor’larından David Tennant ve yoldaşı Catherine Tate’i yeniden buluşturan Doctor Who, Christian Petzold’un Berlinale’den Jüri Büyük Ödülü ile ayrılan Afire‘ı ve çok daha fazlası yer alıyor. İlk kez gösterileceklerle birlikte dijital servislere yakın zamanda eklenmiş, hâlâ izlememiş olabileceğiniz yapımlar da seçkide.

Napoleon (Vizyon, 24 Kasım)

Nedir: Napolyon’un Avrupa’yı sarsan siyasi ve askeri dehasının; bir askerden kumandana, takiben Fransa İmparatoru’na dönüşümünün ve İmparatoriçe Joséphine Bonaparte ile olan karmaşık ilişkisinin tasviri biyografik drama. Ridley Scott’ın elinden savaş sahneleri yüceltildikçe yüceltilen yapım, kesilen sahneler sebebiyle tema ve kurgusunun yüzeysel olduğu yönünde eleştirel yorumlar alıyor. Bu sebeple dört saatlik director’s cut versiyonunun Apple TV+’ta yayımlanacağı konuşulanlar arasında.

Neye benzer: Napolyon gibi ünlü bir figüre odaklanmasa da yönetmenin bir başka Fransa merkezli tarihi drama harikası The Last Duel; 1300’ler Avrupa’sında din afyonlu erilliğin ve otomatikman verdiği “her koşulda haklı olma hâli” egosunun kör ettiği gözlere, yerinde bir kadın müdahalesini konu alıyordu.

Kimler var: Joaquin Phoenix, öngörülemeyen karakterleri canlandırmadaki başarısı sebebiyle eleştirmenlerce “kusursuz seçim” olarak anılıyor. Yönetmen Ridley Scott’a bu tercihi yaptıran da Phoenix’in Joker performansı olmuş. Vanessa Kirby ile aralarındaki dinamik, filmi iddialı kılan en kuvvetli unsurlardan.

Doctor Who – 60. Yıl Özel Bölümleri (Disney+, 25 Kasım)

Nedir: 1963’te başladığı yolculuğu süresince izleyicisinin nabzını; hikâyesi kadar, zihni ve ruhu aynı kalsa da sureti 13 kez değişmiş “Zaman Lordu” baş karakteriyle de yüksek tutan yapım 60. yılı şerefine üç özel bölümle geri dönüyor. Üstelik 2005-2010 yılları arasında 10. Doktor olarak bağrımıza bastığımız David Tennant ile suç ortağı Donna Noble’a hayat veren Catherine Tate’i kadrosuna katmış hâlde! İngiliz popüler kültür tarihinin kilometre taşlarından BBC yapımı bilim kurguda Doktor, bilinci olan ve zamanda yolculuk edebilen Tardis isimli uzay gemisi ile evrenin gizemlerini kovalarken türlü kötülükle de karşı karşıya geliyor.

Neye benzer: Jack Harkness’in (John Barrowman) baş karakter olup, Torchwood Enstitüsü’nün başında dünya için tehlike oluşturan uzaylı avına çıktığı; yine bir Russell T. Davies işi, Doctor Who spin-off’u Torchwood, türün meraklılarının ilgisini çekebilir.

Kimler var: Yıldız yağmurundan nasibini alan dizinin 60. yıl özel bölümleri kadrosunda yılların ardından Doktor’un başına bela olmaya dönen Oyuncakçı karakteriyle Neil Patrick Harris’in yanısıra Karl Collins, Bernard Cribbins, Yasmin Finney gibi isimler var. RuPaul’s Drag Race serisinin en ikonik kraliçelerinden Jinkx Monsoon da kadroda.


BUNLAR DA VAR! 
Gözden kaçmasın

Archie  (ITVX, 23 Kasım)

Başrolünde Jason Isaacs’i izlediğimiz; Hollywood’un en gözde oyuncularından, Cary Grant olarak bilinen Archibald Alexander Leach’in yoksulluktan yıldızlığa uzanan yolculuğu. Dört bölümlük mini seri; gençlik yıllarından sahne ismine, başarısız evliliklerinden film endüstrisinden emekli oluşuna, oyuncunun hayatının dönüm noktaları üzerine samimi ve gerçekçi bir iç dökme seansı. Grant’in kızı ile eski eşinin yürütücü yapımcı olarak yer aldığı Archie, yeni nesli ikonik aktörün mirasıyla tanıştırmayı vaat ediyor. 

Afire (Vizyon, 24 Kasım)

Barbara, Transit gibi yapımların ardındaki gibi isim Christian Petzold’un Undine ile başladığı, doğal elementleri konu alan üçlemesinin ikinci filmi. Dört genç, bir yaz kaçamağında, deniz ve doğanın buluştuğu yerde insan doğasını tecrübe ediyor: Mutluluğu, aşkı, şehveti, küskünlüğü, kıskançlığı, kırgınlığı… Yapımın iğneleyici mizah anlayışı Petzold’dan bir ters köşe. Tüm bu tezatlıklar; dünyanın kendi etrafında döndüğünden oldukça emin baş karakter Leon’un, camdan bir fanustaymışçasına başka alternatiflere kör olduğu kendi gerçekliğinden trajik biçimde sıyrılışını anlamlandırıyor. Ve adım adım, insan ruhunun huzura kavuşması için kabullenilmesi gereken “ölümün kaçınılmazlığı” ve “yaşamı kucaklamanın mutlak gerekliliği” fikri, anlatının temel unsuru oluveriyor.

İlayda Güler’in Afire’a dair düşündükleri buradan okunabilir.

Faraway Downs (Hulu, 26 Kasım)

Baz Luhrmann’ın 2008 yapımı Australia filmi, orijinal sinema formatından Faraway Downs isimli altı bölümlük bir televizyon dizisine dönüşüyor. Nicole Kidman ve Hugh Jackman’ın başrollerini paylaştığı yapım temelinde yine sığır çiftliği sahibi aristokrat Sarah’nın kocasının ölümüyle topraklarına göz koyan baronların karşısına dikildiği konusunun etrafında dönerken; geniş kapsamlı bölüm formatıyla, karakterleri ve birbirleriyle ilişkilerini daha derinlikli inceleyebilmeyi mümkün kılıyor.

The Artful Dodger (Hulu/Disney+, 29 Kasım)

Charles Dickens klasiği Oliver Twist’i takip eden dizi, 1850’lerin Avustralya’sında yankesicilik ile cerrahlık arasında dilemmalı bir çifte yaşama tanıklık ettiren cinsten. Artık Jack Dawkins adıyla bilinen eski çocuk hırsızın, saygın bir cerrah olarak kendine yeni bir hayat kurmasının üstüne İngiltere’den gelen son mahkûm kafilesinde tanıdık bir yüze rastlaması, itibarının sonunu getiriyor. Thomas Brodie-Sangster ve David Thewlis’in incelikli oyunculuklarıyla seriyi omuzlayıp başka bir seviyeye taşıdıkları konuşulanlar arasında.

Jill, Uncredited (MUBI, 29 Kasım)

Arka plan sanatçısı olarak sayısız filmde ter döken Jill Goldston’ı takip eden, Anthony Ing’in belgesel türündeki kısası. 50 yıllık İngiliz sineması ve televizyon tarihinin 18 dakikaya sığdırıldığı itinalı derleme film; geçen zaman zarfında fark edilmeyene, kimi zaman göz ardı edilene, kayıt dışı kalmış bir gerçeğe, üretken oyuncu Jill Goldston’a çekiyor bakışlarımızı. Ve onun nezdinde; başroldekilerin, arka plandaki figüranlar olmaksızın ilginin odağı olamayacakları gerçeğine. Bu yılki Berlinale programında gösterilen belgeselin ardından, “Aslında bir dansçı olmama rağmen sette olma hissi müthişti. Hiçbir zaman ünlü olmak gibi bir hayalim olmadı, ben yalnızca bu işi yapmaktan inanılmaz keyif aldım. Her gün farklı bir insan rolüne girmek başlı başına bir maceraydı. Kendimin genç hâlini izlemek çok garip geliyor; artık yaşlı bir kadınım ama nihayet ‘credited’!”  şeklinde ifade ediyor hislerini Goldston.

Obliterated (Netflix, 30 Kasım)

Cobra Kai’nin arkasındaki yaratıcı üçlü Hayden Schlossberg, Jon Hurwitz and Josh Heald’ın yeni işi; patlamasını önledikleri bombanın ardından Vegas’ta yarın yokmuşçasına parti veren bir özel kuvvetler ekibinin, etkisiz hâle getirdikleri bombanın sahte olduğunun ve görevlerinin tamamlanmadığının farkına varmalarının etrafında dönen vahşi ve kışkırtıcı bir aksiyon-komedi dizisi. Yaratıcı ekip kendilerine iyi anlaştıkları Cobra Kai oyuncularının neden yeni işlerinde yer almadıkları sorulduğunda, Obliterated “bad-boy” enerjisi taşıyan daha müstehcen bir anlatıya sahip olduğundan; ahlaki değerlerin daha ön planda olduğu önceki işlerinden kıymetli “çocuklarının” bu yapımda yer almasını ve temsillerinin kötü örneklerle karışmasını istemediklerini ifade etmiş. Yalnızca Courtney Henggeler’ın bölümlerden birinde kısa bir süre görülmesinin ardında yatan sebep ise oyuncunun, yönetmenlik kariyerine başlamak için hali hazırda sette yönetmeni gözlemliyor olmasıymış.


The Match Factory Girl, Aki Kaurismäki
Hâlâ izlemediyseniz

İnsan nedir ki?: Aki Kaurismäki filmleri (MUBI, 17 Kasım)

“Hayata dair ne kadar karamsar hissedersem, filmlerim o denli iyimser oluyor.
İşçi sınıfı, proleter portreler, eğlenceli yol öyküleri ve klasik uyarlamalarıyla protest duruşlu, nevi şahsına münhasır Finlandiyalı yönetmen Aki Kaurismäki’nin 24 filmlik seçkisi: Ariel (1988), The Match Factory Girl (1990), The Man Without a Past (2002) ve nicesi…

*The Railway Men (Netflix, 18 Kasım)

*Lightyear (Disney+ 24 Kasım)

*Doi Boy (Netflix, 24 Kasım)

*You Hurt My Feelings (Apple TV+, 24 Kasım)

*I Lost My Body (MUBI, 25 Kasım)

*Judas And The Black Messiah (BluTV)