Nova Norda, Ty Segall ve bu hafta başka ne dinlesek?

Nova Norda ilk albümünde empatiyle paralel bir evren inşa ediyor. Ty Segall, distortionlı bir merhaba ile yeni albümünü duyurdu. Londra’nın zengin müzik sahnesinden seslenen Poppy Ajudha, feminist bir sonik manifestoyla karşımızda.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: Nova Norda – Paralel Evrende Dünya Tarihi
(Bağımsız)

“Bir süper gücüm olsa, dünya üzerinde farkında olarak ya da olmayarak birilerine zulmeden kim varsa onları, o zulmettikleri gruplardan insanlara âşık etmek isterdim.” İşte Nova Norda’nın ilk albümü Paralel Evrende Dünya Tarihi’ne açılan kapının şifresi. Şiddetin panzehirini empatide bulan 17 dakikada müzisyenin dünya ahvaline, geçmişine, çıkmazlarına, kayıplarına dair dertlerini bir bir ortaya döken, sözleriyle içinde yaşadığımız deliliğe meydan okuyan, dinleyicisine arkadaşlık eden bir kayıt. Prodüktör koltuğunda My Analog Journal kanalından da tanıyabileceğiniz Tuna Erlat oturuyor; birkaç aya belgeseli de geliyor.

TEKLİ: The Smile – Free in the Knowledge
(XL Recordings)

Radiohead’den Thom Yorke ve Jonny Greenwood ile Sons of Kemet davulcusu Tom Skinner’ı buluşturan The Smile geçtiğimiz hafta, şahane kapağıyla birlikte beklenen albümünün yayın tarihini 13 Mayıs olarak duyurdu. A Light For Attracting Attention’dan fırlatılan beşinci teklide grup, dinleyicilerinin kanına yoğun hisler karıştırmaya devam ediyor. Drama dozuyla deyim yerindeyse perişan eden, boğazda düğümlenen bir video paylaşmayı da ihmal etmemişler elbette.

ALBÜM: Fontaines D.C. – Skinty Fia
(Partisan Records)

2019’da Dogrel albümüyle müzik sahnesine adım atan Dublinli punk şairleri Fontaines D.C, Dan Carey prodüktörlüğündeki üçüncü albümünü yayımladı. İrlanda’dan ayrılıp Londra’ya yerleşen grup üyeleri, müzikal yolculuklarının son durağında kendi gerçekliklerine doğru apaçık bir bilet uzatıyor: Politikadan, aşktan, anlaşmazlıklardan ve uyumsuzluklardan söz ediyor. “Geyiğin laneti” olarak Türkçe’ye çevrilebilecek Skinty Fia soruyor: Geyiğin laneti nedir? Aşk mı? Bağlanmak mı? Bağımlılık mı? Irkçılık ya da zenofobi mi? Geyiğin laneti uyum sağlayamamak mı? 

TEKLİ: Ty Segall – Hello, Hi
(Drag City)

Sana da merhaba Ty Segall! Durmadan üretme motivasyonunu hayranlıkla takip ettiğimiz müzisyenin, 14. solo albümüne ismini veren parça vokal armonileriyle açılıyor, gerisi bam güm, kabooom! Distortion’a bandırılmış bu selamlaşma merasiminin hemen ardından albümün yayın tarihi olan 22 Temmuz’u ajandalarımızda şimşek figürleriyle işaretledik.

ALBÜM: Poppy Ajudha – THE POWER IN US
(Bağımsız)

Güney Londra’nın verimli müzikal arazisinden filizlenen Poppy Ajudha’dan ilk albüm. Tür sınırlarını parçalayan; caz, R&B, soul, rock, pop tınıları arasında özgürce dolanan koleksiyonun iyi niyetlerle, dinleyicilerine güç vermek üzere ilmek ilmek işlendiğini görmek ve bu yolla, müziğin yapabildiklerini fark etmek oldukça değerli. Kısacık anlarda yaptığı sonik sürprizlerin yanı sıra kesişimsel feminizmi kucaklayan, özgürlüğe kavuşmak için direnişe çağıran; mizojiniye, ırkçılığa, toplumsal baskılara itiraz eden politik çizgisiyle de gönülleri alıyor tabii.

TEKLİ: Kam – Kanute
(Gülbaba Records)

Caz ile psikedelik Anadolu motiflerini harmanlayan dört kişilik Kam topluluğu, bir ev stüdyosunda kaydettiği Kuz adlı kısaçaları tamamlayan tekliyi de serbest bıraktı. “Kanute”, ahenkle salınan davul ve baslar, sihirli synth melodileri ve trompetin puslu sesiyle karanlıktan aydınlığa açılan bir geçidi mesken tutan macerası bol bir öyküye ortak ediyor.

TEKLİ: Kübra Uzun & cicexcocux – 02127777272
(REIF)

Farklı düşünce, kimlik ve deneyim ifadeleri içeren çok kültürlü işler yaratmakla ilgilenen REIF’in, ‘02’ derlemesinden paylaşılan ilk tekli. LGBTİ+ hakları aktivisti, şarkıcı, söz yazarı, DJ ve performans sanatçısı Kübra Uzun ve 11 Mayıs’ta Demonation Festivali No: 11 kapsamında Salon İKSV’de çalacak cicexcocux, güç birliklerinden çıkan şarkıyı şöyle anlatıyor: “Bu parçaya İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde başladık; daha iyi bir gelecek umuduyla zihniyetimiz, özgürlüğümüz için. Maalesef değişen hiçbir şey yok; hâlâ özgür değiliz.”

TEKLİ: Warpaint – Hips
(Heirlooms)

Art rock, dream pop, neo psychedelia, post rock tınıları arasında gezinen Los Angeles çıkışlı dörtlü Warpaint, geçtiğimiz ocaktan bu yana paylaştığı tekliler serisine bir yenisini daha ekledi. Türlü metaforlara başvurarak cebinde elmasları ve bir ışık ordusu olan, suda yürüyen, ateşin içinden geçen birinden bahsediyor “Hips”. Şarkıyı yazanın kutsallaştırdığı, biraz da korktuğu biri bu; belki de onun gibi olmak istiyor. Eğlenceli ritimler, nefis piyano partisyonları ve groove’un kollarında dansa kalkıyoruz. Zira Warpaint de kalçaları sağa sola sallayıp harekete geçmeyi öğütlüyor şarkısında.

EP: Patrick Watson – Better in the Shade
(Secret City Records)

Huzur tedarikçiniz Patrick Watson, her zamanki naif, sevecen ve büyülü hâlini koruyan, 21 dakikalık bir sonik masaj seansıyla döndü. Artık neyin gerçek olduğunu bilmediğiniz bir dünyayla müzakere etmek hakkındaki sözleri, bu müziğin doğasına uygun elektronik dokunuşlarıyla sıcacık bir koleksiyon Better in the Shade. EP ile aynı adı taşıyan parçanın çiçekli, kelebekli bir rüyaya götüren bir stop motion klibi de var.

TEKLİ: N.L.P. – Maker
(Ev Sweet Ev Records)

Housing Crash ve Foton Kuşağı gibi gruplarıyla tanıdığımız, uzun süredir İstanbul’da yerleşik olan Amerikalı müzisyen Matt Loftin’in solo projesi N.L.P.’den darkwave ve post punk etkileşimli taptaze bir şarkı. Bir mantra gibi tekrar eden sözlerine keskin gitar partisyonları ve kirli bas tonları eşlik ediyor. Parçayı ücretsiz olarak edinmek isteyenler Bandcamp hesabına uğrayabilir.

TEKLİ: Flume & Damon Albarn – Palaces
(Transgressive Records)

Yeni albümü için geri sayımda olan Flume, Damon Albarn eşliğinde albüme ismini veren “Palaces” şarkısını ilk kez Coachella’da seslendirdi. Albarn’ın piyano ve vokallerde yer aldığı parça, performansın kısa bir süre sonrasında streaming servislerinde de yerini aldı. Yoldaki albümün de kapanış şarkısı olan atmosferik pop güzelliğinin, daha önce de Flume ile birçok kez ortaklaşan Avustralyalı görsel sanatçı Jonathan Zawada yönetmenliğinde hazırlanmış harika bir klibi de var.

TEKLİ: Hollie Cook & Jah9 – Kush Kween
(Merge Records)

Ferah bir ilkbahar sabahında pencerenizi açmışsınız; birazdan direkt havuza atlayacaksınız. İçeri dolan gün ışığı ve temiz hava bir şarkı olsa adı “Kush Kween” olurdu. Punk ve reggae sularında yüzen The Slits ile de çalan İngiliz müzisyen Hollie Cook ile Jamaikalı vokalist Jah9’ın güç birliğinden çıkma bir neşe bombası âdeta. Tatlı bir detay: Nakaratı, bitkileri sularken bulmuş Cook. Happy Hour adını alan albümün devamı da 24 Haziran’da yayında.

EP: Primus – Conspiranoid
(ATO Records)

Les Claypool, Larry Lalonde, Tim Alexander üçlüsünün ismini bir arada anınca ayağa kalkıp önünü iliklemek isteyen Primus fanları için güzel haberler var: Albay Claypool modern dünyada yaşamanın hissettirdiklerini akıttığı günlüğünden üç yeni parça çıkardı. İlki 11 dakikalık baş döndürücü bir progresif rock harikası, ikincisi grubun ilk yıllarına ışınlayan groove dolu bir enerji kürü, üçüncüsü de karakter yaratımındaki yeteneklerinin bir kez daha altını çizen bir riff kokteyli. 

ALBÜM: Abigail Lapell – Stolen Time
(Outside Music)

Toronto çıkışlı folk müzisyeninin üçüncü uzunçalarında, akustik gitar ağırlıklı minimal besteler şairane dizelerle tamamlanıyor. Abigail Lapell’ın söz yazarlığının parladığı Stolen Time’daki şarkıların çıkış noktaları, ailesinin Nazi rejiminden kaçısı ve kendisinin yakın zamanda destek olduğu bir Afgan göçmenin hikâyesine kadar uzanıyormuş. Oldukça kişisel ve samimi hissettiren bir koleksiyon. 

TEKLİ: Anteloper – One Living Genus
(International Anthem)

Jaimie Branch ve Jason Nazar ikilisinin elektronik ve akustik sesleri katık ettiği serbest doğaçlama seanslarından büyüleyici kesitler sunan Kudu ve Tour Beats Vol. 1 koleksiyonlarının ardından sıra yeni bir albümde. Üstelik bu kez ekibe Tortoise gitaristi Jeff Parker da katılmış. İlk tekli “One Living Genus”u dinlerken sarmal melodilerin beyninize masaj yaptığına, ayaklarınızı usulca yerden kestiğine tanık olacaksınız. 15 dakikalık tam versiyonu Bandcamp’te, radyo dostu kısaltılmış versiyonu ise Spotify’da bekliyor. Pink Dolphins isimli yeni albüm 17 Haziran’da yayında olacak.

TEKLİ: Ozan Tekin – Ode to Being Idle
(Gülbaba Records)

Köln’de yerleşik besteci ve prodüktör Ozan Tekin, üç kısımdan oluşacak bir “geriye doğru göç girişimi” olarak tanımladığı Anarya projesinin Almanya ve İstanbul bölümlerini iki EP hâlinde dinlemeye açmıştı; sırada son, daha doğrusu ilk durak olan memleketi Adana’dan yükselecek seslerin açılışını yapan yepyeni bir tekli var. 27 Mayıs’ta kayıtlarının tamamını bir uzunçalar olarak yayımlanmayı bekleyen Anarya’nın en eski bestesi, çocukluğa açılan penceresi olan parça, 65 yaşında bir piyano ve ona eşlik eden, Berke Can Özcan katkılı başka oyuncaklı titreşimler aracılığıyla çocuk olmanın meşru tembelliği ve kaygısızlığına övgülerini sunuyor.

TEKLİ: Hot Chip – Down
(Domino Recording Co) 

Londralı synth pop ekibi yeni teklisinin temeline Universal Togetherness Band’in “More Than Enough” parçasından aldığı bir sample’ı koyuyor. Erken funk dönemlerini hatırlatan bir giriş sonrası bas ve synth katılımıyla bir dans şarkısına dönen “Down”, enerjiyi yükseltirken, grubun yoldaki sekizinci stüdyo albümü Freakout/Release hakkında da heyecanlandırıyor.

ALBÜM: Neko Case – Wild Creatures
(ANTI-) 

Wild Creatures, 1997’den bu yana müzik üreten  Neko Case’in zengin diskografisinden 22 şarkı ve bir de yeni parçası “Oh, Shadowless”tan oluşan; dinleyene müzisyenin yıllar içinde deneyimlediği farklı ses ve duygu âlemlerinden küçük tatlar sunan bir derleme. Neko Case, kariyerine dönüp baktığı bu projeye eşlikçi olarak web sitesine her şarkı için yeni bir hareketli görsel, kısa deneme formatında yazılar ve Dan Bejar, A.C. Newman ve David Byrne gibilerinin şarkılara yaptığı yorumları yüklemiş. Bir retrospektif olan albüm, yalnızca sevilen şarkıların toplamasından ibaret değil; müzisyenin iç dünyasına ve yaşantısına doğru da geriye doğru bir bakış sunuyor.

ALBÜM: Filmmaker – Fictional Portrayals
(Veyl)

Kolombiyalı prodüktör Faunes Efe’nin müzikal kimliği Filmmaker’ın 2022 çıkışlı ikinci uzunçaları. Endüstriyel ses bloklarıyla fütursuz bir EBM banyosu yaşatıyor Fictional Portrayals. Müzisyenin isminden de anlaşıldığı gibi, hayalî filmlerin müzikleri olarak kurgulanmış parçalar. Yüksek tansiyonlu ve kalp sıkıştıran akışın ardından, yumuşacık bir final yapıyor. 

TEKLİ: Sorry – There’s So Many People That Want To Be Loved
(Domino Recording Co) 

Gitar, bas ve davula üflemeliler, yaylılar ve nostaljik klavye seslerinin katılmasıyla acı tatlı bir ses cümbüşüne dönüşen bu taze parça, sevilmeyi bekleyen insanların hâllerini anlatıyor. “There’s So Many People That Want To Be Loved”ı üzgün, komik bir aşk şarkısı olması amacıyla yaptıklarını söyleyen solist Asha Lorenz’i şehirde takip ettiğimiz klip ise parçanın kendisi gibi renkli ama melankolik. 

TEKLİ: Efza – ÇALSIN DÜNYA
(Bağımsız)

Sözü, müziği, düzenlemesi ve miks işlerini bizzat üstlendiği yeni incisinde şu mesajı veriyor Efza: “Her zaman modern dünyada birileri sizi robotlaştırmaya, makineleştirmeye ve değiştirmeye çalışacaktır. Ruhunuzu takip etmeyi bırakmayın!”. “ÇALSIN DÜNYA” gizem yayan synth partisyonları, kıvrak ritimleri ve tesirli vokalleriyle zihnin kasvetli tarafını keşfetmeye çağırıyor.

ALBÜM: Roger Eno – The Turning Year
(Deutsche Grammophon)

İngiliz besteci Roger Eno’nun solo piyano ve yaylıların sesiyle doldurduğu yeni albümü. Her birinin kendine ait birer kimliği olsa da birbirlerinden izler taşıyan, bir bulutun üzerine uzanmış kadar hafif hissettiren 14 kısa hikâyeyi buluşturuyor. Dinleyeni bir tür olgunluk, rahatsız etmeyen bir ısrar hâliyle kuşatan The Turning Year’da Eno’nun hayata dair tespitlerini anlatmak ya da hatırlatmak için melodiler tekrar tekrar birbiri üzerine katlanıyor, sonra da eriyip su gibi akıyor sanki.

TEKLİ: Soccer Mommy – Unholy Affliction
(Loma Vista)

Sometimes, Forever isimli yoldaki albümü için Daniel Lopatin, namıdiğer Oneohtrix Point Never ile çalışan Soccer Mommy, güçlü ve duygusal hikâye anlatıcılığını prodüktörün sonik evreni ile birleştirince ortaya oldukça lezzetli bir kokteyl çıkmış. 90’lar trip hop çağrışımları yapan parça, canlı davullar ve tedirgin edici seslerin sırtında müzisyenin karanlık tarafına doğru bir keşfe çıkarıyor. Hatta kendisini hiç bu denli zifiri karanlığa batırılmış bir atmosferde duymamıştık, çooook yakışmış!

TEKLİ: Mavi – Çıplak
(Mavihaller) 

Mavi yeni teklisinde, bir akustik evrende marifetlice kullandığı sesiyle dinleyeni bir yolculuğa çıkarıyor. Bestesi ve sözleriyle melankoli ve romantizme kucak açan şarkı, sahneyi kaçırılan fırsatlar, çekici ihtimaller, hızlı yaşanan aşklar ve iflah olmayan âşıklara bırakıyor. Düzenleme ve prodüksiyonunda Efe Demiral imzası var.

Yazı: Asena Büyük, Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler